Dicle Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji, Uzmanı Prof. Dr. Saim Dayan, Türkiye’deki aşı haritasına yönelik açıklamada bulundu. Prof. Dr. Dayan, “Türkiye’nin bütün illeri ve coğrafi bölgeleri toplumsal bağışıklığın çok çok gerisindedir ve aşı ile sağlanmış bir toplumsal bağışıklık söz konusu değildir” dedi
YENİGÜN HABER - Türkiye’de aşılanma oranının yüksek olduğu illerde Covid-19 vaka sayılarının yüksek, aşılanma oranının düşük olduğu illerde ise Covid-19 vaka sayılarının düşük seyretmekte olduğunun verileri paylaşıldı. Verilere ilişkin açıklamada bulunan Dicle Üniversitesi (DÜ) Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji, Uzmanı Prof. Dr. Saim Dayan, 1. aşı ile sağlanması düşünülen yeterli toplumsal bağışıklık oranı etkenin yayılma hızına göre değişmekte olduğunu belirtti.
‘Türkiye’nin bütün illeri toplumsal bağışıklığın çok çok gerinde’
Bu kapsamda orijinal Wuhan virüsü (SARS-CoV-2) için gerekli olan toplumsal bağışıklık oranı yaklaşık yüzde 80 civarında iken, çok hızlı yayılan Delta ve Omicron varyantları için bu oran yaklaşık yüzde 90-95 civarında olduğunu kaydeden Prof. Dr. Dayan, Türkiye’de uygulanan Covid-19 aşılarının genel olarak 2 doz primer + 1 doz hatırlatma (rapel ) ile ancak yüzde 70 oranında etkinlik sağlanabilmekte olduğunu savundu. Dayan, “Sağlık Bakanlığı’nın yayınladığı Türkiye aşı haritasındaki aşılanma oranları, 18 yaş üstü ve iki doz aşı yaptıranların oranıdır. Hatırlatma dozu dahil üç doz aşı yaptıranların 84 milyon nüfusa oranına baktığımızda bu oran yüzde 20 civarındadır. Yani haritada belirtildiği gibi aşılanma oranları yüzde 85 olan illerdeki gerçek oran yüzde 20 düzeyindedir. Bu yönü ile bakıldığında Türkiye’nin bütün illeri ve coğrafi bölgeleri toplumsal bağışıklığın çok çok gerisindedir ve aşı ile sağlanmış bir toplumsal bağışıklık söz konusu değildir” diye konuştu.
‘Aşılamalar sayesinde ölüm oranları oldukça düşük’
Yapılan aşılar henüz toplumsal korunma sağlamamış olmakla birlikte özellikle 2+1 doz Biontech aşısı yaptıranlar Delta ve Omicron varyantları dahil önemli düzeyde bireysel korumanın yüzde 70 civarında sağlamış durumda olduğunu dile getiren Prof. Dr. Dayan, “Bu da çok önemli ve değerli bir sonuçtur. Toplumsal bağışıklığın çok çok uzağında olduğumuz için aşının işe yarayıp yaramadığını ancak vaka sayısına göre hastaneye yatış ve ölüm oranlarına bakarak söyleyebiliriz. Worldmeter corona verilerine baktığımızda Pandemi’nin iki yıl içinde dünya ölçeğinde 4 kez pik yaptığını, şu an çok hızlı yayılan Delta ve Omicron ile 4’üncü piki yaşadığımızı ve vaka sayılarının çok yüksek olmasına rağmen aşılamalar sayesinde ölüm oranlarının oldukça düşük kaldığını görmekteyiz. Gelelim Doğu ve Güneydoğu ile diğer bölgeler arasındaki yüz binde vaka sayısı farklılığına, Covid-19 pandemisinin bir özelliği de alınan tedbirlerden kısmen etkilenmekle birlikte yine de bölgesel bazda doğal pikler ve doğal düşüşlerle seyretmesidir. Bu tüm dünyada böyledir. İki yıllık pandemi sürecinde Diyarbakır ve Güneydoğu illeri iki kez bu piki yaşadı ve Türkiye’de en yüksek vaka sayılarını oluşturduktan sonra doğal inişe geçti. Şu an bölge olarak bu aşama yaşanıyor. Doğu ve Güneydoğu yüksek iken bugün yüksek olan bölgeler düşüktü. Pandemi devam edecek ise muhtemelen vaka sayıları bu kez Doğu ve Güneydoğuda yükselirken bugün yüksek olan bölgelerde düşecektir. Aşı ile toplumsal bağışıklık oluşmadığı için aşıdan bağımsız olarak coğrafi bölgeler, farklı zamanlarda pikler ve düşüşler yaşamaktadır. Bu durum aşının bireysel bazda koruma sağlamadığı anlamına gelmez” şeklinde konuştu. (İHA)