Diyarbakır’da yaşayan Abdurrahman Elma’nın çocuğu nöroloji uzmanına muayene olamadığı için hayatını kaybetti. Aile, Bölge İdare Mahkemesi tarafından olaya ilişkin soruşturma açılmasına Valiliğin izin vermediğini belirterek, “Hastanede muayene edilmediği için çocuğumuzu doğduktan 4 ay sonra kaybettik. Hastanenin ihmali canımızdan can aldı, evladımızı öldürdü” dedi.
Yağmur Ensari/YENİGÜN ÖZEL - Geçtiğimiz yıl Şubat ayında Diyarbakırlı Elma ailesinin dünyaya gelen bebeği Hevidar Elma, doğduktan kısa bir süre sonra başlayan burun kanamaları nedeniyle hastaneye kaldırıldı. Diyarbakır Kadın Hastalıkları Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’nde yapılan tetkiklerin ardından nöroloji doktoruna muayene olması için Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi’ne yönlendirilen Elma ailesi, gittikleri hastanede yaşanan doktor sıkıntısı nedeniyle tüm randevuların dolu olması gerekçesiyle çocuklarını muayene ettiremeden evlerine döndüler. 21 Mart günü sabah saatlerinde durumu ağırlaşan Hevidar bebek kaldırıldığı hastanede 4 ay boyunca yaşam mücadelesi verdi. Hastanede gördüğü tedavi sürecinin ardından beyin ölümü gerçekleşen Hevidar bebek kısa bir süre sonra yaşamını yitirdi.
‘Randevular dolu olduğu gerekçesiyle muayene edilmedi’
Hastanede çocuk nöroloji doktoru tarafından zamanında muayene edilmediği ve teşhis konulmadığı için çocuğunu kaybettiğini söyleyen baba Abdurrahman Elma, şöyle konuştu: “Çocuğumuzun burnundan sürekli kan akınca hastaneye götürdük ancak hiçbir hastalık çıkmayınca nörolojik bir durum olduğu söylediler ve bizi çocuk nöroloji doktoruna yönlendirdiler. Diyarbakır Kadın Hastalıkları Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi bizi Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi gönderdi. Hastaneye gittiğimizde nöroloji doktoruna durumu anlatmamıza rağmen 15 Nisan’a kadar tüm randevuların dolu olduğunu söyleyerek çocuğumu muayene etmediler.
‘Hastanenin ihmali yüzünden canımızı kaybettik’
Günlerce hastaneye gidip gelmeme, konuşmama rağmen doktor bebeğimizi muayene edilmedi. Sonra durumu kötü olunca hastaneye kaldırdık 4 ay boyunca yoğun bakımda cihaza bağlı kaldı ve hastanenin ihmali yüzünden canımızı kaybettik.”
‘2 ay çocuğumuzu bize göstermediler’
Yoğun bakım sürecinin ilk 2 ayında çocuklarını göremediklerini belirten baba Elma, “4 ay yoğun bakımda çocuğum tedavi gördü ancak ilk 2 ay çeşitli bahanelerle bize çocuğumuzu göstermediler. Aile olarak uzaktan görmek istesek bile talebimiz reddedildi. 2 ayın sonunda hastaneyi şikâyet edeceğimizi söyleyince çocuğu 1 kez uzaktan görmemize izin verdiler. Gördüğümüzde çocuğumuzun tüm vücudunun yara bere içinde olduğunu ve vücudunun şişmiş olduğunu fark ettik. Nedenini sormamıza rağmen hiçbir cevap alamadık” diye konuştu.
‘Beyin ölümünün gerçekleştiğini sakladılar’
Elma,“Çocuğumun beyin ölümü gerçekleşmesine rağmen hastanedeki hiç kimse bize bilgi vermedi. Çocuğumuzun durumunu resmen bizden sakladılar. Kendi ihmalkârlıkları olduğu için sürekli bizden kaçarak durumu gizlediler. Çocuğum zamanında muayene edilip tedavi edilseydi şuan yaşıyor olacaktı. Hem çocuğumu muayene etmediler hem de beyin ölümü gerçekleşmesine rağmen bizden saklayarak durumu örtbas etmeye çalıştılar” ifadelerini kullandı.
‘Bölge İdare Mahkemesi soruşturma kararı aldı, valilik uygulamıyor’
Baba Elma, Gaziantep Bölge İdare Mahkemesine başvurduklarını dile getirerek şu ifadeleri kullandı: “Bebeğimizi kaybettikten sonra Gaziantep Bölge Mahkemesine olayın araştırılması, soruşturulması için başvurduk ve mahkeme soruşturma kararı verdi. Mahkeme kararının uygulanması için valilik onayına ihtiyaç var ama valilik reddetti. Tekrar başvuru yaptık yine aynı karar alındı ama valilik şuan bizi tekrar oyalıyor. Valiliğe gidip görüşmek istediğim zaman görüşme talebimi reddediyorlar. Sürekli telefonla iletişim kurmaya çalıştığım için artık adımı duydukları an telefonu kapatıyorlar. Yetkililere sesimizi duyuramıyoruz. Halk valiliği değil de memur valiliği yapıyorlar. Biz sadece adalet istiyoruz. Adaletin sağlanması için mücadele etmeye devam edeceğim.”
‘Sesimizi kimse duymuyor’
Elma, yetkililere şu cümlelerle seslendi: “Çocuğumu kaybetmenin acısını yaşayamıyorum. Sağlık sistemi düzgün işleseydi, çocuğuma baksalardı ve doktorlar ilgili olsaydı şuanda çocuğumuz hayatta olurdu. İhmalkârlık yaptıkları yetmezmiş gibi çocuğumun beyin ölümünün gerçekleşmesini bile aylarca bizden gizlediler. Sesimizi hiç kimseye duyuramıyoruz. Evladımızın acısıyla mücadele ederken bir yandan da adalet mücadelesi veriyoruz. Sorumlu her kim varsa hepsinin soruşturmaya tabii tutulup yargılanmasını istiyoruz. Çocuğumun acısının bir nebzede olsa dinmesi için adaletin en yakın zamanda tecelli etmesini bekliyorum. Yetkililerin bu konuda üzerlerine ne düşüyorsa derhal yapmalarını talep ediyorum. Biz sadece çocuğumuzun rahat uyuması için adalet bekliyoruz. Nereye kadar devam ederse etsin adalet gelene kadar devam edeceğim.”
‘Hastane ihmali söz konusu değil’
Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi yetkilileri, hastanenin herhangi bir ihmalinin olmadığını söyleyerek şu ifadeleri kullandı: “Bahsi geçen hastamız hastanede nöroloji doktorumuz tarafından yapılan muayenenin ardından tedavi edilmeye başlandı. Tedavi sürecinde ne hastanemizin ne de doktorumuzun ihmalkârlığı söz konusu olmadı. Hastanın görmesi gereken tedavi sürecinde her şey olması gerektiği gibi ilerledi. Yaşanan vefatta hastanenin herhangi bir ihmali söz konusu değil. Yapılan Soruşturma neticesinde de herhangi bir ihmalin olmadığı belirlenmiştir. (Haber Merkezi)