Uluslararası prestijli tıp ve bilim dergisi Lancet'te yayımlanan bir çalışma demansın önlenebilirliğine ilişkin yeni detayları ortaya çıkardı. Makaleye konu olan çalışmada demans riskini azaltmanın iki yeni yolu tespit edildi. Görme bozukluğunun ve yüksek kolesterolün tedavi edilmesi riski azaltıyor.
Çalışmada bu risklerle birlikte toplam 14 sağlık sorunu belirlendi. Bu sorunların azaltılması ya da ortadan kaldırılması halinde teorik olarak dünyadaki demans vakalarının neredeyse yarısının önlenebileceği belirtiliyor.
Hakemli Lancet tıp dergisinin Demans Komisyonu'nun konuyla ilgili son raporuna göre, bu risk faktörlerinin hedef alınarak farkındalık yaratılmasından en çok orta yaşlı insanlar ve yoksul ülkeler kazançlı çıkacak.
153 MİLYON KİŞİYE ULAŞACAK
Demansla yaşayan insan sayısının 2050 yılına kadar neredeyse üç katına çıkarak 153 milyona ulaşabileceği öngörülüyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre dünyada toplam 55 milyon insan demansla yaşıyor ve vakaların yüzde 60'ı düşük ve orta gelirli ülkelerde yoğunlaşıyor.
Demans, Alzheimer gibi bir hastalık beyindeki sinir hücrelerine zarar verip kafa karışıklığına ve hafıza kaybına yol açtığında ortaya çıkar; ancak yaşlanmanın kaçınılmaz bir sonucu değildir. Demansın nedenlerinin çoğu, aileden miras aldığımız genlerimiz gibi kontrol edemediğimiz şeylere de bağlı. Öte yandan son çalışmada altı çizilen en önemli başlık ise risklerin yüzde 45'inin değiştirilebilir yani demans olasılığını azaltabilir nitelikte olması.
University College London'dan raporun başyazarı Profesör Gill Livingston'a göre "Harekete geçmek için hiçbir zaman çok erken ya da çok geç değil". Livingston cümlesini şu ifadelerle açıklıyor:
- Hükümetler, sağlıklı yaşam tarzlarını herkes için mümkün olduğunca ulaşılabilir hale getirerek risk eşitsizliklerini azaltmalı...
Raporda bu konuda odaklanılması gereken bir öneri listesi ise şöyle sıralanabilir:
İşitme kaybı olanlar için işitme cihazlarının erişilebilir olması
Herkes için kaliteli eğitim sağlanması
Sigarayı bırakmak için destek sunulması
Egzersiz ve sporun teşvik edilmesi
Yüksek tansiyonun 40 yaşından itibaren düşürülmesi
Orta yaştan itibaren yüksek kolesterol tedavisi
Obezitenin erken yaşlarda tedavi edilmesi
Sorunlu alkol alımının azaltılması
İnsanların sosyal olarak izole veya yalnız olmadıklarından emin olunması
Görme problemlerinin taranması ve ihtiyacı olanlara gözlük verilmesi
İnsanların hava kirliliğine maruz kalmasının azaltılması
HANGİ YAŞTA? HANGİ SORUNLAR RİSKLİ?
Rapora göre bazı faktörler diğerlerine göre daha fazla risk oluşturuyor. Örneğin, işitme kaybı ya da yüksek kolesterolün giderilmesi demans vakalarının yüzde 7'sini önleyebilir.
'DEMANS YAŞLANMANIN KAÇINILMAZ BİR PARÇASI DEĞİLDİR'
Öte yandan bireyin demansa yakalanma riskinin büyük bir kısmı kendi kontrolü dışındadır. İngiltere Alzheimer Araştırmaları Enstitüsü'nden Samantha Benham-Hermetz ise raporun bulgularını "çığır açıcı" olarak nitelendirdi:
- Pek çok insan demansı yaşamın ilerleyen dönemlerinde insanların başına gelen bir şey olarak düşünür, ancak demans yaşlanmanın kaçınılmaz bir parçası değildir.
GÖRME KAYBI NEDEN EN ÖNEMLİ RİSK?
Peki görme kaybı bunama ile nasıl bağlantılı olabilir? Bilim insanları bunu tam olarak bilmemekle birlikte, yaşamın ilerleyen dönemlerinde görmenin belirli yönlerini işlemeye ihtiyaç duymaması nedeniyle beynin küçülmesinden kaynaklanabileceğini söylüyor. Profesör Livingston, görme kaybının aynı zamanda "insanların hayatlarını kısıtlayabileceğini, daha az dışarı çıkmalarına, daha fazla izole olmalarına ve daha az yeni deneyime sahip olmalarına neden olabileceğini" söylüyor. Bu nedenle görme bozukluklarının tedavi edilmesi gerektiğine dikkat çekiliyor.