Alipaşa ve Lalebey mahallelerinde 5 etapta yürütülen çalışmalar kapsamında TOKİ 1. etapta yer alan 47 konut, 8 iş yeri ve 2 butik otel yapısından sözleşmesi imzalanan 28'inin anahtar teslimi için Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünce 3 Mayıs günün program düzenlendi.
Nisan ayında da Sur’da çalışmaların sona erdiği Dabanoğlu Mahallesi'nde 40 yapıdan 16'sı, Özdemir Mahallesi'nde 115 yapıdan 77'si olmak üzere yapımı tamamlanan 155 yapıdan 93'ü hak sahiplerine teslim edilmişti.
Bir önceki teslimat sessiz sedasız yapılırken; Ali Paşa’da tam tersi basına haber verilmiş, hazırlıklar yapılmış, hak sahipleri ile beraber, Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Ufuk Nurullah Bilgin ve daire müdürleri de alandaki yerini almıştı.
İşin fiziki bölümüyle ilgili dersine iyi çalışan Bilgin, genel durum hakkında bilgiler verirken; 5 etaptan tamamlanan ilk etabı teslim ettiklerini, kalan diğer kısımların da hak sahiplerine teslim edilmesi için çalışmaların sürdüğünü ve 2-3 ay içinde teslim edileceğini anlattı.
Rakamlarla genel gidişat ile ilgili veriler de paylaşan Bilgin, bugüne kadar 2 bin 369 hak sahibinin TOKİ'den konut talep ettiğini, 372 hak sahibinden 302'sinin de Sur ilçesinde yapılan konutlardan talepte bulunduğunu belirterek, "Sur'daki hak sahiplerinin yüzde 90'ına ulaştık ve bunların da yüzde 87'siyle uzlaştık. Uzlaşmayanlarla ilgili acele kamulaştırma davasını başlattık ve 528 dava açtık. Bunların 264'ünün davaları sonuçlandı. Toplamda rızayla uzlaşma ve acele kamulaştırmayla bugüne kadar 160 milyon lira ödeme, 7 milyon lira da kira yardımı yaptık." ifadelerini kullandı.
...
Konuşmanın ardından basın mensupları detaylar almaya, anonslar geçmeye başladı.
Kanallardan biri biten evlerin güzelliği, herkesin durumdan memnun olduğu mealinden anons geçmeye başlamıştı ki hak sahiplerinden biri gücü yettiğince bağırıp “Neden doğruları söylemiyorsunuz? 800 bin Lira borçlandırıldım, yedi aydır kira ödüyorum” diye tepki gösterdi.
Şapka düştü kel göründü!
Yükselen bu itiraz sihiri bozdu, anons/lar kesildi, gazeteciler bağıran kişiye doğru gidip iknaya çalıştı ne hikmetse!
Sakinleşen Sur sakini daha sonra kendisine yönelen kameralara heyecanla konuşmaya başladı: "Ben bu parayı nasıl ödeyeyim? 40 senede çalışsam ödeyemem. Bu 800 bin TL'yi ayda 4 bin 300 TL'lik taksitlere bölmüşler ama ben bu parayı ödeyemem. Teslim edilen konutlarında birçok eksiği var. Her taraf harabe ve inşaat halinde. 4 çocuk babasıyım. Gelin siz bu evde yaşayın, anlatılanlar gibi değil. Gidin halkın içine terör mağdurlarını görün."
Ardından bir diğeri, bir diğeri daha…
Anlatılanlardan anladığım şu; Evi yıkılan vatandaşa evine karşılık bir ev verilmesi gerekirken bu yapılmamış; vatandaş/lar yüksek meblağlarda borçlandırılmış. Takdir komisyonu, bir vatandaşın evini 55 bin TL sayarken TOKİ’nin yaptığı eve 4 bin 300 TL taksitle 800 bin TL değer biçmiş. Diğer bir vatandaşın evi 39 bin TL değerle alınıp, TOKİ’nin yaptığı ev için de 835 bin TL üzerinden değer biçilmiş.
Olay bu!
İlçede acele kamulaştırma, yıkım kararı alındığı dönemde Diyarbakır Mimarlar Odası Eş Başkanı olan Şerefhan Aydın ‘şapkanın altındaki kel’i şöyle yorumlamış: “Bu örnekte de görüldüğü gibi, evet buralara artık ekonomik açıdan fakirler yerleşemez, sadece uzaktan seyre dalıp anılarını iç çekerek anımsayabilecekler. Bu sistemin onlara sunduğu tek imkân bu. Bu alanlara ağırlık ticari yapılar yapıldı ve yapılacak. Bu şartlarda yüksek bedelli bu yapılara yerleşmeleri imkansız bir durum. Dolayısıyla ucuza yurttaştan alınan mülkler zengine sunulacak. Devlet burada yurttaştan aldığı mülklerden müthiş paralar kazandı ve bazılarına da kazandırttı."
Evet, sistem böyle işliyor maalesef!
Sistem demişken; ‘kimler nemalandı bu dönüşümden?’ diye sorası geliyor insanın.
Susanlara baktığınızda anlarsınız diyor bir bilen.