Kulağa paradoksal gibi gelse de geçici olan şeyler bir süre kalıcı olur insan hayatında. Hilary Leichter’ın Geçici romanının değinmek istediği konulardan birisi de bu: Görünürde kapitalist hayatta iş sahibi olmanın, belirli bir statüde olmak hatta sınıfsal bir üstünlüğe sahip olmak ile arasındaki bağ.
"İşinizi yapmaktan daha kişisel bir şey yoktur" ifadesi ile anlatıcı rolündeki karakterimiz iş hayatına bakış açısını tek cümleyle özetlemiş olur. Kariyeri için işten işe koşan kadın karakterimiz, iş-hayat denklemi arasında bocalar, öyle ki erkek arkadaşlarının sayısının fazla olması bunun bir çeşit dışavurumudur.
Kitabın isimsiz karakteri sadece iş hayatında kalıcı olmayı istemez her ne kadar sevgililerin sayısı normalden fazla olsa da (18 tane!) günlük hayatında da hem bedensel hem zihinsel olarak belirli bir çizgiyi amaçlar. Kadın olması onun bir yandan avantajı, işlere adaptasyon konusunda ise dezavantajıdır çünkü iş hayatında güç sahibi olanlar, erkeklerdir.
Hayali, kalıcılık olsa da kadın karakterimiz işten işe koşar; yönetim kurulu başkanının yerine bakmaktan tutun da bir katilin yardımcılığına oradan korsan gemisine kadar kariyeri ile köşe kapmaca oynar. Her işi çok ilginçtir, hepsinden de bir şeyler öğrenir, işler geçicidir ama kendisine kalıcı olan karakterine yön veren durumlar oluşur.
“Kariyerim stenoya benzer. Kısa görevler, kısa kalışlar, kısa etekler” sözü bir kabullenişi de ifade eder, öğrenilmiş çaresizlik hayatınızın kendisi olursa ne yaparsanız yapın peşinizi bırakmaz. Bir çıkış bulmak için karakterimiz her yolu dener, kendi çözümünü kendisi bulmalıdır. Kolay gibi görünse de her işi zordur; kadın olması bunu daha da zorlaştırır, iş hayatı erkeklerin savaş alanıdır.
Hilary Leichter, bu kitabıyla The Center for Fiction Birinci Roman Ödülü ve NYPL Young Lions Kurgu Ödülü için finalist olur ve PEN/Hemingway Ödülü için uzun listeye girer. Geçici, NYTimes Editörlerinin seçimine girer ve NPR, Elle, Vulture ve Publishers Weekly tarafından 2020'nin en iyi kitabı seçilir.
Hilary'nin yazıları The New Yorker, Harper's, The New York Times, Conjunctions gibi yerlerde yayımlanır. Harper's Magazine'deki çalışması 2021 Ulusal Dergi Kurgu Ödülü'nü kazanır.
Leipzig Üniversitesi'nde 2022 yazında Picador Konuk Edebiyat Profesörü olur. Halen Lisans yaratıcı yazarlık Kurgu Danışmanı olduğu Columbia Üniversitesi'nde ders veriyor. Yeni romanı Teras Hikayesi’nin de 2023'te yayımlanacağının haberini vereyim.
Romandaki karakterler bir yandan gerçekçi diğer yandan da fantastik; yazar onları çok güzel harmanlamış ve karşımıza çıkarmış. Kadın karakterini sanki bir bilgisayar oyunundaymışçasına takip ediyoruz, önemli bir farkla, bölüm sonu canavarı biziz.
Geçici bir hayat yaşadığımızı bildiğimiz halde her ne şartta olursa olsun bir yerlerde kalıcı bulunmaya çalışıyoruz, bu kitap bunun ne kadar mümkün olduğunu anlatıyor. Ödenecek bedel o kadar fazla ki; her nerede her ne işte çalışıyorsak çalışalım, sistem bizi kendine uygun bir yapıya sokuyor. Bunun çözümünü kitapta aramaktansa sorduğu sorulara kulak vermek daha sağlıklı diye düşünüyorum. (Kaynak: oggito.com)