Diyarbakır’da yaşayan 52 yaşındaki Mustafa Bilir, ağaçtan olan her malzemeyi hünerli elleriyle sanata dönüştürüyor
DİYARBAKIR YENİGÜN - Bağlar ilçesinde yaşayan ve bakkal işleten Mustafa Bilir, iki yıl önce sazının bozulması üzerine tamircinin yolunu tuttu. Sazını yaptırmaya götürdüğünde yüksek maliyetle karşılaşan Bilir, bunun üzerine sazını kendisi yapmaya karar verdi. Eline aldığı sazını öncekinden daha güzel hale getiren Bilir için ağaç aşkı başladı. Bu işlemden sonra ağaçtan olan ne kadar attık malzeme varsa toplayıp küçük dükkanında sanata dönüştüren Mustafa Bilir, çevredeki vatandaşların ve bina atıklarını değerlendirerek malzeme teminini sağlamaya başladı. Bilir'in, bakkalının bir bölümü yaptığı eserlere ayırdı.
‘İhaneti çizmek isterdim’
Mustafa Bilir, yaklaşık 30 yıldır Diyarbakır'da yaşadığını, ekonomik sebeplerden dolayı Diyarbakır'a Mardin’den göç ettiğini söyledi. Bölgedeki insanların çocukluğu klasik geçtiğini, kendisinin de bugünkü çocuklar gibi hiç oyuncağının olmadığını belirten Bilir, "Biz kendimiz oyuncak yapardık çamurdan, ağaçlardan yapardık. Bendeki bu sanat aşkı da çocukluktan gelen bir şeydi. Benim bir tane bağlamam vardı arada böyle çalıyordum tam profesyonel değilim. Çocuklar yere düşürmüşler sapı falan kırılmıştı burada tamir etmeye çalıştım baktım oluyor o şekilde başladım. Aynı zamanda bina görevlisiyim ve çevreden arkadaşlarda bu işlerle uğraştığımı biliyorlar tahta buldukları zaman bana getiriyorlar. Çalışma esnasında her şey anlık oluyor tahta ve bıçağı elime aldığım zaman beynimde bir şeyler oluyor ve her şey ortaya çıkıyor. Aslında çok şey var ben ihaneti çizmek isterdim çünkü günümüz insanında mevcut olan şey" dedi.
‘Doğaya sahip çıkın çünkü doğa her şeyimizdir’
Çektiği acıları tahtalar ile dışa vurmaya çalıştığını ifade eden Mustafa Bilir, sözlerine şöyle devam etti:
"Tahtalarla ilerletmek isterdim fakat ekonomik şartlar malzeme almak istiyorum ama alacak gücüm yok. 4 çocuk okutuyorum onun için sıkıntı oluyor. İnternetten bazı siteleri takip ediyorum Avrupa’daki insanların, yabancı insanların yaptıklarına bakıyorum. Ellerinde şahane bıçaklar var çok güzel şekil veriyorlar. Benim yaptığım iş çok zahmetli oluyor. Atık malzeme olduğu için yaptığım çürük çıkıyor onun için baya sıkıntı oluyor. Benim kullandığım tek bıçak var camla yontuyorum ya da bıçakla yapıyorum. Elimde kesilmedik yer kalmadı. Özellikle gençlere sesleniyorum, doğaya sahip çıkın çünkü doğa her şeyimizdir. Farkında değiliz ama biz kendimizi yok ediyoruz dünyamızı yok ediyor. Gençler biraz dışarı çıksınlar ağaçlara baksınlar daha doğrusu sanal yaşamdan kurtulsunlar gerçek yaşama dönsünler. Gençlere demek istediğim tek çağrım bu gençler ilgi duysunlar, bana bir imkan verselerdi bir mekan olsaydı gençlere bu dersi verebilirdim.” (İHA)