VİDEO HABER/Minibüsçüler: 18 kilometre yolu 2 liraya götürüyoruz

Havuz sistemine katılmadıkları gerekçesiyle Diyarbakır Büyükşehir Belediyesine ait otobüsler ile özel halk otobüslerine yapılan zammın dışında tutulan kentteki minibüsçüler, ‘18 kilometre yolu 2 liraya götürüyoruz’ diyerek buna tepki gösterdi. Pandemi nedeniyle ekonomik olarak zor durumda olduklarını belirten Balıkçılarbaşı Minibüsçüler Kooperatifi Başkan Yardımcısı Mehmet Kayaş, maliyetlerinin iki kart arttığı için mevcut rayiçle çalışmadıklarını vurguladı

Ahmet Baran/Süleyman Özdemir

YENİGÜN ÖZEL -Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, toplu taşıma fiyatlarına yüzde 35’lere varan zam yaptı. Yapılan zamla birlikte belediye otobüslerinde daha önce 1 lira 50 kuruş olan tam bilet fiyatı 2 TL’ye, indirimli bilet fiyatı da 1 TL’den 1 lira 25 kuruşa çıkarıldı. Özel halk otobüslerinde ise 1 lira 75 kuruş olan tam bilet fiyatı 2 lira 25 kuruşa; 1 lira 25 kuruş olan indirimli bilet fiyatı ise 1 lira 50 kuruşa yükseltildi. Minibüslere ise havuz sistemine katılmadıkları gerekçesiyle zam yapılmadı. Kentteki minibüs işletmecileri yaşanan duruma tepki gösterdi. Düşük rayiç ve Koronavirüs nedeniyle zor durumda olduklarını belirten minibüsçüler, yapılan zammın dışında tutulmalarını eleştirdi. Kendilerinden havuz sistemine katılmalarının istendiğinin altını çizen Balıkçılarbaşı Minibüsçüler Kooperatifi Başkan Yardımcısı Mehmet Kayaş, yaşamış oldukları zorlukları Yenigün Haber’e anlattı.

‘18 kilometre yolu 2 liraya götürüyoruz’

Almış oldukları düşük rayiç nedeniyle iş yapamaz duruma geldiklerini belirten Kayaş,“10 yıl boyunca bize rayiç verilmedi. En son 2 yıl evvel Cumali bey bize 50 kuruşluk bir zam yaptı. O günden sonra kimse bize rayiç vermedi. Bu nedenle biz şuanda mağduruz. Çalışamaz durumdayız. Hatta şuanda 10 arabamız çalışmıyor. Arabaları bozuldu yapmıyorlar. Yeni araba alma güçleri yok. 2 liraya idare edemiyoruz, çalışamıyoruz. Belediye otobüslere zam yaptı. Ancak bize herhangi bir zam yapılmadı. Bize zam yapmıyorlar. Bizden kart sistemine geçmemizi istiyorlar. Ancak biz kart sistemine geçmek istemiyoruz. Zaten yeterince mağdur durumdayız. Düşük fiyata çalışıyoruz.  ÜFE-TÜFE’ye göre rayiçin şuanda 3 lira 90 kuruş olması gerekiyor. Ama biz 1,5 -2 TL’ye yolcu taşıyoruz. 18 kilometre yolu 2 liraya götürüyoruz. Bu parayla artık geçimizi yapamıyoruz” dedi.

‘Masraflarımız iki katına çıkmış durumda’

Pandemi sürecinde yaşamış oldukları zorluklara da değinen Balıkçılarbaşı Minibüsçüler Kooperatifi Başkan Yardımcısı Mehmet Kayaş, “Zaten artık vatandaş yok. 14 kişiyle gidip geliyoruz. Bu da masraflarımızı kurtarmıyor. Masraflarımız artmış durumda. Mazot fiyatları artmış. Bir araç tekerleğimiz daha önceden 300 TL iken şuanda 800 TL’ye alıyoruz. Bir arıza durumunda 3 bin lira masraf çıkarken, şuan 6-7 bin TL’yi buluyor. Tüm masraflar iki katına çıkmış durumda ama yinede aldığımız rayiç aynı. Rayiç 3 TL’ye çıkarılsın. 3 lira çok büyük bir para değil. Ankara başkent olmasına rağmen Rayiç 4 lira 50 kuruş. Bizim ise 2 lira” diye konuştu.

‘Bizi kurdun, çakalın ve itin ağzına atmayın’

Balıkçılarbaşı Minibüsçüler Kooperatifi’nde saha amirliği yapan Harun Yaşa ise yerel yönetimleri eleştirdi. İl Valisi Münir Karaloğlu’na çağrıda bulunarak “bizi kurdun, çakalın ve itin ağzına atmayın” diyen Yaşa şu ifadeleri kullandı;

“Hizmet sektöründe otobüslerle aynıyız. Aynı yakıtı alıyoruz. Aynı lastiği alıyoruz. Aynı hizmeti veriyoruz. Aynı koşullarda mücadele ediyoruz. Biz zaten bu koşullarda kazanamıyoruz. Bizi kendi himayeleri altına almaya çalışmasınlar biz zaten boğuluyoruz.Her bir minibüsün 4-5 tane ortağı var. Her 5 kişinin de 5 tane nüfusu var. Bu şekilde insanlar geçimini sağlamaya çalışıyor. Şuanda 3-4 tane hattımız boş. Ancak arkadaşlarımız ekonomik anlamda sorun yaşadığı için çekeceği krediyi ödeyemeyeceği için araç alamıyor. Türkiye’nin hiçbir yerinde 2 TL’ye rayiç yok. Tüm kanun ve yasanın çıktığı şehir olan Ankara, İzmir ve Bursa girsin havuz sistemine bizde girelim. Bu şekildeki dayatmalarla sevdayı, bağlılığı, sadakati bitirirsin. Bizler devletimize bağlılıkla, sadakatle bir bütünüz ama devlet erkanını yöneten insanların yaptığı yanlışı da devlete mal etmek doğru olmaz. Mülki amirlerimize söylüyorum, sayın valime özellikle söylüyorum; bizi kurdun, çakalın ve itin ağzına atmayın.”