Dünyada her yıl 200 bin, Türkiye’de ise 3 bin çocuğun kansere yakalandığı belirtildi. Kanserli çocukların tedavisinde her geçen gün yeni gelişmeler olduğunu belirten Çocuk Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Ali Alperen, Her hastalıkta olduğu gibi erken teşhisin önemli olduğu kanserde de tedavinin başarı oranın artması için mutlaka çabuk müdahale şart” dedi
DİYARBAKIR - Çocukluk Çağı Kanser Günü nedeniyle açıklamalarda bulunan Çocuk Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Ali Alperen, çocuk kanserlerinde son yıllarda ciddi bir artış olduğuna dikkat çekti. Dünyada her yıl 200 bin, ülkemizde ise 3 bin çocuğun kansere yakalandığını kaydeden Alperen “Lösemi yüzde 31.7, lenfoma yüzde 17 ve beyin tümörleri yüzde 13.4 oranları ile çocuklarda en fazla görülen kanser türleri olarak dikkat çekiyor” dedi. Kanserin türüne göre belirtilerinin de değiştiğini kaydeden Alperen, “Lösemi ve lenfomalar vücutta boyun, kasık, koltuk altı bezelerinde şişlikler, karın şişliği, solunum güçlüğü, uzamış açıklanamayan ateş, vücutta morluklar; beyin tümörlerinde gözlerde ani başlayan kayma, denge ve yürüme bozuklukları, uzamış açıklanamayan sabah kusmaları, havale, kuvvet kaybı şeklinde görülebilmektedir. Wilms tümörü ve nöroblastomda karın şişliği en sık görülen belirtidir. Yumuşak doku ve kemik tümörlerinde de tümörün görüldüğü bölgede şişlik, kitle saptanmasıdır. Retinoblastomada ise göz bebeğinin beyaz görünmesi ya da fotoğraflarda kırmızı yerine beyaz çıkması şeklinde olabilmektedir” diye konuştu.
Doğru zamanda, doğru yerde, doğru tedavi
Kanserli çocukların tedavisinde her geçen gün yeni gelişmeler olduğunu belirten Çocuk Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Ali Alperen, “Her hastalıkta olduğu gibi erken teşhisin önemli olduğu kanserde de tedavinin başarı oranın artması için mutlaka çabuk müdahale şart. Çocukluk çağı kanserlerinin tedavisinde son 50 yılda devrim yaşanmış olup, 1960 öncesinde yüzde 20’nin altında olan iyileşme oranları şimdilerde yüzde 85’lere kadar ulaşmıştır. Bununda birlikte bu başarının yakalanabilmesi için hastaların ‘doğru zamanda, doğru yerde, doğru tedaviye’ erişimleri önem kazanmaktadır. Eşitsizliklerin, ekonomik göstergelerin, sağlık örgütlenmesinin ülkeler arasında önemli farklılıklar göstermesi nedeni ile bugünün tıp teknolojisi ile yüzde 85’e kadar tedavi edilebilmesine rağmen dünya ortalaması yüzde 50’lerde kalmaktadır. Batı Avrupa, Kuzey Amerika’da yüzde 80’ler aşılmış iken, hala tedavi başarısının yüzde 10-20’lerde olduğu ülkeler bulunmaktadır. Ülkemizde de tedavi başarıları yüzde 70’lere yaklaşmış olup, doğru zamanda doğru tedaviyi doğru yerde alabilen hastalarda bu rakam daha da yükseklere çıkabilmektedir” açıklamasında bulundu. “Çocuk kanserlerinde erken tanı ve tedavi çok önemlidir” diyen Dr. Alperen, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Kanserin erken tanısı için anne babalar çocuklarını zaten her çocukta yapılması gereken düzenli kontrollerini yaptırmalı, şüpheli bir durum olduğunda korkmamalı ve hızlı davranmalıdırlar. Ebeveynler asla umutsuzluğa kapılmamalıdır. Bu açıdan ailelere görev düşmektedir. Doğru yerde, doğru zamanda ve doğru tedaviyi almak en önemli unsur. Çocukluk çağı kanserlerinde tedavi şansı yüzde 80'leri geçmekle birlikte ailelerin belirtiler konusunda bilinçlendirilmesi ve tedaviye erken yönelmesi büyük önem taşımaktadır.” (İHA)