DEP Milletvekili Mehmet Sincar'ın katledilmesine dair açılan dava duruşmasında Mahkeme heyeti, talepleri reddetti. Dava sonrası yapılan açıklamada konuşan Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, Mahkeme taleplerimizi reddetti. Yine bu tür politik cinayetlere yönelik davalardaki cezasızlık zırhının bu dava dosyasında da karşımıza çıktığını gördük” dedi.
DİYARBAKIR - Batman’da 4 Eylül 1993 tarihinde katledilen Demokrasi Partisi (DEP) Milletvekili Mehmet Sincar'ın ölümüne dair açılan davanın duruşması sonrası Diyarbakır Adliyesi önünde açıklama yapıldı. Açıklamaya Sincar'ın yakınları, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Şubesi üyesi avukatlar katıldı.
Taleplerin reddedilmesine tepki
Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, duruşmada "yıllardır süregelen cezasızlık politikasının ara kararlarını" aldıklarını belirtti. Duruşmada, söz konusu dosyada faillerin bulunması halinde diğer benzer dava dosyalarına da ışık tutacağını belirttiklerini ifade eden Eren, "Mahkeme taleplerimizi reddetti. Yine bu tür politik cinayetlere yönelik davalardaki cezasızlık zırhının bu dava dosyasında da karşımıza çıktığını gördük. Bu cinayete ilişkin geçmişte kamu görevlilerinin yaptığı açıklamaları mahkemeye tek tek izah ettik. Bu konuda Mecliste yapılan araştırmaları, o dönemde araştırma kurulları tarafından hazırlanan raporlarda bu cinayete dair vurguların olduğunu, birçok dava dosyasında dinlenen kişilerin bu cinayete dair bilgileri dile getirdiğini belirttik. Söz konusu şahısların tanık olarak dinlenmesini talep ettik. Maddi gerçeğin açığa çıkması ve ileri sürülen delillerin mahkeme tarafından dikkate alınmasını istedik. Ama maalesef bu dosyada da bütün talepler reddedildi" dedi.
Davanın takipçisi olmaya devam edeceklerini söyleyen Eren, davanın 30 yıldır aydınlatılmamasının yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığını sarstığını kaydetti. Eren, siyasi konjoktürün değiştiği bir gün illaki bu tür cinayet davalarında faillerin açığa çıkarılacağını vurguladı.
'129 yıl dahi mücadele ederiz'
Sincar'ın eşi Cihan Sincar ise, 29 yıldır sivil toplum örgütleriyle mücadele verdiklerini ifade etti. "129 yıl dahi mücadele ederiz" diyen Sincar, ortada büyük bir haksızlık olduğunu vurguladı. Kan dökenlerin sokaklarda rahatça gezdiğini ancak hak savunucularının katledildiğini ifade eden Sincar, "Sadece bir silahla şehit edilmedi. Sincar'ı katledenlerin arkasındaki kişiler daha mühim. Ancak üzerinden ne kadar geçerse geçsin biz Mehmet ve benzer şekilde katledilenleri unutmayacağız" dedi. Adalet taleplerinin süreceğini vurgulayan Sincar, adaleti sağlamayanların bir gün katledilenlerin yakınlarından özür dileceğini vurguladı. Sincar, duruşma salonuna alınmamalarına da tepki gösterdi.
Cezasızlık politikası
İHD Şube Başkanı Abdullah Zeytun, mahkemenin taleplerini reddetmesine tepki gösterdi. Taleplerinin mahkemede tartışılmadığına dikkati çeken Zeytun, "3 yıla yakın bir süredir yargılama sürüyor. Yargılama, ne yazık ki bütün aşamalarda yargılama işlemlerinden uzak bir şekilde sürdürülüyor" dedi. Zeytun, mahkemenin asıl failleri açığa çıkarmaktan uzak olduğuna işaret ederek, "İki celsedir esas heyetin duruşmaya katılmadığı ve gelen geçici heyetin kısmı talepleri dahi değerlendirmeden reddettiğini görüyoruz" dedi. Bu durumu cezasızlık politikasının devamı olarak gördüklerini belirten Zeytun, aileyle birlikte mücadeleyi sürdüreceklerini ifade etti.
Dava geçmişi
Demokrasi Partisi (DEP) Mardin Milletvekili Mehmet Sincar, 4 Eylül 1993’te Parti Meclisi üyeleri Habip Kılıç ve Hikmet Kılıç’ın “faili meçhul” bir şekilde katledilmesine dair incelemede bulunmak amacıyla gittiği Batman’da, DEP Batman İl Örgütü yöneticisi olan Metin Özdemir ile birlikte Elma Sokak’ta uğradığı silahlı saldırıda öldürüldü.
Cinayeti başta Türk İntikam Tugayları (TİT) üstlendi ve yedi yıl faili meçhul kaldı.
İstanbul’da 2000 yılında Hizbullah’a yönelik baskınlar ile elde edilen dokümanlarla birlikte gözaltılar başladı ve Sincar cinayetinden de 6 sanık mesul tutuldu.
Daha sonra görülmeye başlanan Sincar cinayeti davasında yargılanan tek sanık Cihan Yıldız ise 2008’de Avusturya’da yakalandıktan sonra Türkiye’ye iade edildi.
O tarihe kadar etkin bir süreç işlemedi ve dosya Hizbullah Ana Davası ile birleşti ama Cihan Yıldız dosyası 2010 yılında ayrıldı.
Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nde askeri hakim olduğu için adil yargılamanın yapılmadığı gerekçesiyle AİHM kararı ile yeniden yargılanmanın önü açıldı.
Hizbullah davasında yargılanan birçok sanık gibi Cihan Yıldız da bu haktan yararlandı.
Sincar Davası’nın tek sanığı olan Yıldız, Mart 2019’da tahliye oldu.
Kutlu Savaş, Mesut Yılmaz’a ilettiği Susurluk raporunda, 1994’te Diyarbakır Cezaevi’nde tutuklu bulunan Muhsin Gül’ün verdiği ifadelerde “Batman’da milletvekili Sincar’ı, Alaattin Kanat, Mesut Mehmetoğlu, İsmail Yeşilmen ve Yeşil kod Ahmet Demir’in birlikte planlayıp öldürdüklerini, bu olaydan sonra Kanat’ın ‘kendisinde garantili imzalı kağıt olduğunu’ söylediğini” yazmıştı.
Raporda Ahmet Demir adıyla geçen kişi, Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’dı. Sincar, Habip Kılıç’ın öldürülmesini araştırmak için Batman’a gitmişti. Öldürülmesinin ardından, eşi Cihan Sincar, milletvekilinin havaalanındaki polis aracında ve Emniyet Müdürlüğü’nde Kanat’la karşılaştığını anlattı.
Cihan Sincar, Ergenekon davasına müdahil olmak için başvurdu ama mahkeme Ekim 2008’de talebini reddetti.