Ülke TV'de canlı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtlayan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sandık ve seçim kuruluna polisin bile müdahale edemeyeceğini ancak müşahit çağırırsa, güvenliği sağlamak için müdahale edebileceğini dile getirerek, şunları kaydetti:
"Oy ve Ötesi denilen İsveç'in, Avrupa'nın desteklediği dernek dahil olmak üzere tüm yetişmiş elemanlarınızı sahaya döktünüz. Buna itirazım var benim. İlçe Seçim Kurulları, İl Seçim Kurulları ve Yüksek Seçim Kurulu buna hala bir cevap üretemediler. Sandık ve seçim kuruluna bir dernek girip müdahale edemez. Gayri kanunidir. Siyasi partiler vesayeti dışında kimse orada olamaz. Sen, buna bir derneği veya başka bir şeyi koyamazsın. Bunları ömrümde ilk defa görüyorum. Buna YSK müdahale etmelidir. Bu PKK'nın bundan yıllar önce Doğu ve Güneydoğu'da oluşturduğu seçim vesayetine benzer. Bunu çok net söylüyorum. Kimse bunu hafife almasın. Bu siyasetin ana konusudur. Ben polis olarak sandığa giremem. Ancak müşahit çağırırsa orada bir olay varsa güvenliği sağlamak için girer. Onun dışında giremez. Oraya bir dernek de giremez. Kim girer? Siyasi partiler girer. Orada siyasi partiler vesayeti vardır. Onun dışında kimse giremez oraya. Sen buna bir derneği veya başka bir şeyi koyamazsın. Göğsünde Oy ve Ötesi diye bir şey yazamaz.”
“BİR SANDIĞIN BAŞINDA 150-200 KİŞİ OLABİLİR Mİ?"
Bakan Soylu, bu derneklerin sandıklar kapatıldıktan sonra okulun içinde de olamayacaklarını ifade ederek, "Öyle bir demokratik hak yok. Anayasa ve kanun çok açıktır. Bu insanların aklını karıştırmak, kendi iradesiyle beraber oy kullanmasını önlemektir. 2022, 2023'te bu derneğe gönderilen paralar var. Dünyanın hangi demokrasisinde bu olabilir? Sana ne benim seçimimdeki olaylardan. Bunların hepsi iç içe dernekler. Böyle bir kakafoni olur mu? Bir sandığın başında 150-200 kişi olabilir mi?" değerlendirmesine bulundu.
‘HDP OY KAYBEDİYOR’
Bakan Soylu, HDP'nin oy kaybettiğinin altını çizerek, "Sandıkların güvenliği sağlandı. Burada oylar 13,5'ten 8,5'e düştü. Şimdi bu Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin, Recep Tayyip Erdoğan'ın iktidara geldiği sistemin ve politikanın tam karşılığıdır. Terörle, terörizmle mücadeleyi dünyada örnek bir şekilde gerçekleştirmiştir. Çocukların dağa gitmesini teşvik eden bütün unsurları ortadan kaldırmaya çalışıyor. 6-8 Ekim olayları Türkiye Cumhuriyeti'ni tahrik etmeye yöneliktir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti soğukkanlı kaldı. Teröristle, vatandaşımızı ayırdı” dedi. (Haber Merkezi)