Soruşturmanın zaman aşımına uğramasına günler kala 2 Eylül 2013’te hazırlanan ve Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesinin kabul ettiği davanın iddianamesinde dönemin Diyarbakır Jandarma Alay Komutanı Eşref Hatipoğlu ve JİTEM Tim Komutanı Üsteğmen Tünay Yanardağ sanık olarak yer aldı. Dava Diyarbakır’dan İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesine nakledildi.
MLSA’dan Deniz Tekin’in haberine göre, Yargılamaya 2014 yılında başlandı, 7 Aralık 2018’de ise davada karar çıktı. Mahkeme, sanık Tünay Yanardağ’ın ölmüş olması sebebi ile hakkındaki davanın düşürülmesine karar vermişti. Mahkeme, sanık Eşref Hatipoğlu yönünden ise üzerine atılı suçları işlediğinin sabit olmadığı gerekçesiyle hakkında beraat kararı verdi.
Temyiz süreci devam ettiği sırada sanık Hatipoğlu 7 Ağustos 2022 tarihinde öldü. Bunun üzerine dava sanıksız kaldı.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, mağdur avukatlarının temyiz taleplerini reddederek, Hatipoğlu’nun ölümü konusunda gerekli araştırmalar yapılarak davanın düşürülmesi gerektiğine karar vererek, yerel mahkemenin kararını bozdu.
Davaya bakan İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi, davanın taraflarına haber vermeden 2 Mayıs 2023 tarihinde tensiben duruşma açtı. Mahkeme, davanın taraflarını beyanlarını almadan ve dosya üzerinden yaptığı inceleme sonucunda oybirliğiyle aldığı kararda davanın tek sanığı olan Hatipoğlu’nun öldüğünü sanık hakkında açılan kamu davasının TCK’nın 64/1 ve CMK’nın 223/8 maddeleri gereğince düşmesine karar verdi.
DAVA HAKKINDA
Diyarbakır’ın Lice ilçesinde 22 Ekim 1993’te dönemin Jandarma Komutanı Bahtiyar Aydın bir suikast sonucu hayatını kaybetti. İlçede yaşanan olaylarda Bahtiyar Aydın, uzman Çavuş Yüksel Bayar ile Bayram Yıldız, Emine Kıraç, Zana Çakır, Mustafa Çakır, Saniye Boğan, Ali Şanlı, Ali Canpolat, Kudret Ergün, Hüseyin Cantürk, Mizgin Cantürk, Dilbirin Cantürk, Abdullah Akçakmak ve Muhyettin Güler isimli siviller hayatını kaybetti. Olaylarda, 35 kişi yaralanırken ilçede 402 ev ve 242 işyeri yakıldı veya hasar gördü.
Lice’de yaşananlarla ilgili yürütülen soruşturma zaman aşımına günler kala davaya dönüşmüştü. İddianamede, Lice’deki operasyonu yöneten dönemin Diyarbakır Jandarma Alay Komutanı Albay Eşref Hatipoğlu ile JİTEM tim komutanı Üsteğmen Tünay Yanardağ sanık olarak yer aldı. İki sanık hakkında “Taammüden öldürme”, “Halkı isyana ve birbirini öldürmeye teşvik”,”Cürüm işlemek üzere teşekkül oluşturma” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 24 yıla kadar hapis cezası istendi. O dönemde Lice görev yapan kamu görevlileri, davacı tanıklar ve itirafçıların iddianame yer alan ifadelerinde olay günü Lice’de herhangi bir çatışmanın yaşanmadığını, ilçede yaşanan can kayıpları ve maddi zararın askerlerce yapıldığını belirtilmişti. İddianamede, olay günü PKK üyelerinin Lice ilçesine saldırdığına ve Bahtiyar Aydın’ın PKK tarafından öldürüldüğüne dair herhangi bir delil elde edilemediği, ilçede yaşananların operasyona katılan askerler tarafından yapıldığı vurgulanmıştı.
İddianameyi kabul eden Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi, davanın Diyarbakır’da görülmesinin 2014 ve 2015 yılında yapılacak seçimlerde “halkın iradesini etkileme açısından kullanılabilecek” olması ve güvenlik gerekçesiyle davanın Eskişehir’de görülmesine karar verdi. Eskişehir’de TMK ile görevli mahkeme olmaması nedeniyle dava bu kez İzmir’e nakledildi.
Yurt dışında yaşayan sanık Tünay Yanardağ’ın öldüğünün tespit edilmesi üzerine Eşref Hatipoğlu davanın tek sanığı olarak kalmıştı.
Lice davası iddianamesinde olayla ilgisinin olmadığı açığa çıkmasına rağmen Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’ı öldürmekle suçlanan 85 yaşındaki Mehmet Emin Özkan ise 27 yıldır cezaevinde. Yeniden yargılanma talebi kabul edilen ancak tahliye edilmeyen ağır hasta hükümlü Özkan, cezaevinde hafızasını kaybetti ve kulakları duymuyor. Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi, 2013 yılında beri Lice davasında çıkacak bekliyor.
Davaya ilişkin ayrıntılı bilgiye, insan hakları davaları izleme sitesi Faili Belli üzerinden erişilebilir.
Diğer davalar hakkında
Bölgede illerinde 1990’lı yıllarda yaşanan zorla kaybetme, köy yakma, faili meçhul cinayetler ve yargısız infazlar gibi ağır insan hakları ihlallerinin faili olan kamu görevlileri hakkında açılan davalar birer birer kapatılıyor. Yaşam hakkı ihlal edilen yakınları için yıllarca adalet arayan aileler ve kamuoyunda hakikat, geçmişle yüzleşme beklentisi oluşturan bu davalar zaman aşımına kısa bir süre kala açıldı. Davalar açılır açılmaz güvenlik gerekçesiyle başka kentlere nakledildi. Etkili yürütülmeyen ve uzun yıllara yayılan yargılamalar nedeniyle Cizre Davası, Musa Anter ve Ayten Öztürk Davası, Görümlü Davası, Derik Davası, Kızıltepe Davası, Kulp Davası, Kızılağaç Davası, Ankara Davası ve Dargeçit Davası ya zaman aşımı nedeniyle düşürüldü veya sanıklar cezasızlık zırhıyla korunarak beraat ettirildi. Altınova (Vartinis) Katliamı Davası, Yüksekova Davası ve JİTEM Davası ise cezasızlık ve zaman aşımı tehlikesi altında devam ediyor.