Kadınlar sordu: 753 gündür kayıp olan Gülistan Doku nerede?

Kadınlar, Doku'nun kaybolmasının üzerinden iki yıl geçtiğini bu süre içinde Doku'nun kaybolmasına ilişkin yürütülen soruşturmada bir ilerlemenin kaydedilmediğini...
Kadınlar, Doku'nun kaybolmasının üzerinden iki yıl geçtiğini bu süre içinde Doku'nun kaybolmasına ilişkin yürütülen soruşturmada bir ilerlemenin kaydedilmediğini vurguladı.

 

Kadınlar Birlikte Güçlü, Dersim'de 5 Ocak 2020 tarihinden beri haber alınamayan Gülistan Doku'nun akıbetini sormak için Kadıköy Süreyya Operası önünde eylem gerçekleştirdi.

Eylemde, "Gülistan Doku'ya ne oldu" pankartı yer alırken "Kaybedilen kadınlar isyanımızdır" dövizi taşındı. Kadınlar sık sık "Bir kişi daha eksilmeyecegiz", "Kadınlar birlikte birlikte güçlü", "Gülistan Doku nerede?" sloganları attı.

Basın metnini okuyan Sinem Tuğcu, Dersim'in 7 gün 24 saat kameralarla izlendiğini, buna rağmen Gülistan Doku'nun durumuna ilişkin sonuç alıcı bir gelişmenin yaşanmadığını belirtti.

Tuğcu, "Bulunamıyor çünkü erkek-devlet bulunmasını istemiyor. Bulunamıyor çünkü yine erkek vuruyor, devlet koruyor" diyerek Doku'nun bulunması için etkin bir soruşturmanın yürütülmediğini şüpheli Zainal Abakarov'un yargılanmadığını vurguladı.

Tuğcu, Gülistan Doku'nun ablası Aygül Doku’ya şüpheli Zainal Abakarov’un üvey babası Engin Yücer’e hakaret ve tehdit gerekçesiyle 2 bin 250 TL idare para cezası ve 5 ay hapis cezası verildiğini hatırlatarak, abla Doku'nun cezalandırılma sebebinin ise “Gülistan Doku nerede?” diye ısrarla sorması, adalet mücadelesinde kararlı olması, adliye önünde adalet nöbetiyle failin ve erkek yargının uykularını kaçırması olduğunu söyledi.

Tuğcu konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: "Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün 'Gazeteciler bana 'Gülistan Doku nerede?' diye sormasın' sözleri sonrası erkek-yargıdan bu kararın çıkmasına şaşırmıyoruz.

'Bedriye Doku'nun sesine ses katıyoruz'

'İntihar etti' denilerek olayın üstü kapatılmaya çalışılırken, 753 gündür vazgeçmeden Gülistan Doku için haykıran Bedriye Doku’nun sesine ses katıyoruz: 'Yeter artık!' diye haykırıyoruz. Çünkü 'İntihar' denilerek örtbas edilmek istenenin erkek şiddeti olduğunu biliyoruz. Bunu Şule Çet’ten, Elif Sinan’dan, Duygu Delen’den, Gamze Açar’dan, Feyza Nur Saydan’dan hatta Rabia Naz’dan biliyoruz.

Geçtiğimiz günlerde Sedefnur Çağlar’ın, polis olan erkek arkadaşının yanında 7'inci kattan 'düşmesini', 'kıskançlık sonucu intihar etti, ben onu kurtardım' diyerek kendini aklamaya çalışan erkekten biliyoruz.

'217 kadın şüpheli şekilde hayatını kaybetti'

2021 yılında 217 kadının şüpheli bir şekilde ölü bulunmasından ve çoğu kadın cinayetinin intihar denilerek üstünün kapatılmaya çalışılmasından biliyoruz.

Biz sizin 'Balkondan düştü, camdan düştü, ordan atladı, intihar etti' iddialarınıza inanmıyoruz. İntihar edecek kadınlar nedense hep bir erkeğin yanında ya da en son bir erkekle beraberken artık yaşamak istemediklerine karar veriyor. Bu tesadüf olabilir mi?"

'Tesadüf değil, erkek şiddeti'

Şüpheli kadın ölümlerinin tesadüf değil erkek şiddeti olduğunu vurgulayan Tuğcu, "İntihar dahi olsa, arkasında sistematik bir erkek şiddeti olduğunu, intihar olduğu koşullarda erkeğin suçunun hafifleyeceği fikrinin yayılmasına neden olan erkek-yargının katillere böyle bir çıkış yolu gösterdiğini tekrar söylemek istiyoruz" diye konuştu.

Yargının, taciz ve istismar faili erkeklere yönelik etkin bir soruşturma ve yargılama yürütmediğine dikkat çeken Tuğcu, yargının erkeklerin uyguladığı şiddeti "intihar” kılıfıyla gizlemeye çalışmasının önünü açtığını kaydetti.

'Erkeğin adı dahi korunuyor'

Tuğcu, "Zonguldak’ta komşusunun istismarına maruz kaldığını intihar notunda yazan Damla Demir’in tırnaklarından alınan örneklerle DNA’sı eşleşen erkeğin adının dahi korunmasından ve ev hapsi kararıyla ödüllendirilmesinden biliyoruz!

'Katil Musa Orhan cezasız bırakıldı'

İper Er, uzman çavuş Musa Orhan’ın tecavüzü sonrası intihar etti, bu durumda bile tecavüzcü katil Musa Orhan’ın geleceği gözetilerek, iyi hal indirimleri ile cezasız bırakılmasından biliyoruz!

'Onca delile rağmen bir soruşturma dahi açılmadı'

Garibe Gezer, Kandıra Cezaevi’nde sistematik tecavüze, şiddete maruz bırakıldığında 'intihar etti' dendi, onca delile rağmen bir soruşturma dahi açılmadı. Cezaevlerinde kadınların yaşadığı tacizin ve şiddetin cezasız kalmasından biliyoruz.İntihar etti dediğiniz kadınların yaşamak istediğini haykırdıklarını duymayan erkek egemen sistem kadınların katlinden sorumludur!" dedi.

Hesap sormaya devam edeceğiz'

Tuğcu, Gülistan Doku'nun 754 gündür bulunmadığını ifade eden Tuğçe, "Gülistan Doku nerede?" diye sormaya devam edeceklerini vurguladı. Doku'ya ne olduğu aydınlatılana kadar hesap sormaya devam edeceklerini belirten Tuğcu,  bir tek şüpheli kadın ölümü bile kalmayana dek mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı.

Tuğcu son olarak tüm kadınları ve LGBTİ+’lara çağrıda bulunarak, "erkekten yana olan bu düzeni birlikte değiştirmeye çağırıyoruz" dedi. (Artı Gerçek)

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri