HDP, DTK, DBP ve HDK'nin düzenlediği basın toplantısında konuşan Pervin Buldan, nedeni ne olursa olsun kendi yaşamına son vermeyi doğru bulmadıklarını belirterek, “Bu yüzden bu tarz eylemlerin devam etmemesi için herkese açık çağrımızı yapıyoruz” dedi. İktidarın cezaevinde yaşanan ölümlere karşı sessizliğinin kabul edilemez olduğunu da kaydeden Buldan, “Ne yaparsanız yapın sorumluluktan kaçamazsınız; devletin koruması altında yaşanan ölümlerin sorumlusu siz yetkililersiniz” diye konuştu
DİYARBAKIR YENİGÜN - Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK), Diyarbakır'da olağanüstü toplandı. Mezopotamya Ajans’ta yer alan habere göre Eş Genel Başkanlar Sezai Temelli ve Pervin Buldan başkanlığında gerçekleştirilen toplantıya, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Berdan Öztürk, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Mehmet Arslan ve Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit de katıldı. MYK toplantısı devam ederken, HDP, DTK, DBP ve HDP Eş Genel Başkanları ve Eş Sözcüsüleri, HDP Diyarbakır İl binasında 2019 Nevroz kutlamaları, DTK Eş Başkanı Leyla Güven öncülüğünde başlatılan açlık grevi eylemlerine ilişkin ortak basın toplantısı düzenledi.
“Nevroz kutlamalarında mesajlar verildi”
Toplantıda konuşan Buldan, “Olağanüstü bir toplantı gerçekleştirdik. Nevroz sonuçlarını değerlendirmek, açlık grevlerinin geldiği kritik aşama, cezaevlerinde yaşanan ölümlere ilişkin uzun bir toplantı yaptık. Bunun sonuçlarını sizinle paylaşmak istedik” dedi. HDP, HDK, DTK ve DBP’nin ortak açıklamasını okuyan Buldan, Nevroz kutlamaların ilişkin, “Nevroz kutlamaları herhangi bir olumsuzluk yaşanmadan, büyük bir kitlesellikle gerçekleşti. Milyonlarca insan tüm baskılara, zulme ve engellemelere rağmen Amed, Van ve İstanbul başta olmak üzere il ve ilçelerimizde çok net mesajlar verdi” diye konuştu.
“Zulme karşı yaşamı savunarak mücadele edelim”
Açlık grevi eylemlerine dikkat çeken Buldan, şöyle konuştu:
“İmralı’da Sayın Abdullah Öcalan’a yönelik 4 yıldır sürdürülen insanlık ve hukuk dışı ağırlaştırılmış ve mutlak tecridin kaldırılması talebiyle yapılan açlık grevlerinde Leyla Güven şahsında 139’uncu, cezaevlerinde ise 101’inci günü aşılmıştır. Bu tecrit 4 yıldır, yaklaşık 1460 gündür sürdürülmektedir. Bu tecrit var olan yasalara, Anayasa’ya ve Türkiye’nin imzalamış olduğu uluslararası demokratik sözleşmelere karşı hukuk dışı bir şekilde sürdürülmektedir. İnsani ve hukuki açılardan kabul edilemez bir durum yaşanmaktadır. İktidar, Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı başta olmak üzere tüm yetkililer duymazdan ve bilmezden gelme tutumlarına devam etmektedir. Bu aymazlık ve umursamazlık insanların sabrını son derece zorlamaktadır. Son 10 gün içinde ne yazık ki cezaevlerinden 4 cenaze çıkmıştır. 4 tutsak tecridi protesto etmek için kendi yaşamına son vermiştir. Almanya’da ise bedenini ateşe veren bir kişi ne yazık ki kurtarılamamıştır. Tüm kurumlar olarak, bizler elbette ölümü değil yaşamı ve yaşatmayı savunuyoruz. Nedeni ne olursa olsun kendi yaşamına son vermeyi doğru bulmadığımızı bir kez daha ifade ediyoruz. Bütün mücadelemiz ve çabamız bir canın bile yitirilmemesi, sorunların çözülerek mutlak barışın sağlanmasıdır. Bu yüzden bu tarz eylemlerin devam etmemesi için herkese açık çağrımızı yapıyoruz. Gelin zulme karşı yaşamı savunarak mücadele edelim.”
“Sorumluluktan kaçamazsınız”
Cezaevlerinde yaşanan ölümlere işaret eden Buldan, “İktidarın cezaevinde yaşamını yitiren canların cenazeleri karşısındaki tutumu ise hem hukuk ve inanç hem de insani ve ahlaki açılardan kabul edilemezdir. Cenazelerin ailelerden kaçırılması, ailelerin onayı alınmadan ve defin hakkı gasp edilerek zorla defnedilmesi, dini vecibelerin yerine getirilmesinin engellenmesi büyük bir utanç konusudur. Acı olan ve şaşkınlıkla izlediğimiz odur ki, bazı bakanlar meydan meydan dolaşarak tarihin utanç sayfalarında yer alacak olan bu uygulamalardan övgü ile bahsedebilmektedir. Ne yaparsanız yapın sorumluluktan kaçamazsınız; devletin koruması altında yaşanan ölümlerin sorumlusu siz yetkililersiniz” şeklinde konuştu.
“Sessiz kalmayın”
Kamuoyuna çağrıda bulunan Buldan, “Bugün bir kez daha tüm kamuoyuna, halka, demokrat ve vicdan sahibi tüm yurttaşlarımıza, sivil toplum örgütlerine, siyasi partilere, derneklere, sendikalara, meslek birliklerine çağrı yapıyoruz: Sessiz kalmayın, bu konuda bir tek kişinin bile canını ve sağlığını kaybetmemesi için çabalarımıza destek olun. Dayanışma gösterin. Bugün yaşananların yarın daha da olumsuz sonuçlara yol açmaması için sesinizi yükseltin. Bu süreci hep beraber, tüm toplumun ve halkın sahiplenmesi ile aşabiliriz. Hukuk ve insanlık değerleri açısından İmralı’da aile ve avukat görüşünün bir an önce yapılması gereklidir” ifadelerini kullandı. İktidara seslenen Buldan, “Hukuki ve yasal hakların kullanılmasını engellemeyin, 4 yıldır süren mutlak ve ağırlaştırılmış tecridi sonlandırın” diye belirtti. Toplantı ardından MYK toplantısına devam edildi.