Dövizde yaşanan yükselme ile birlikte tüm sektörlerde olduğu gibi ekmek üretiminde de artan maliyetler, fırıncıları zam yapmaya zorlarken halk zamlardan şikayetçi.
YENİGÜN HABER – Ekmek üretiminde en önemli girdi un. Salgınla birlikte un fiyatları adeta uçuşa geçti. Ekmeğin maliyeti arasında yüzde 30-35 paya sahip bulunan undaki artış, maliyetleri direkt etkiliyor. 2020'nin başında 103 TL olan 50 kilogramlık un çuvalının fiyatı, şimdilerde 260 TL'ye kadar çıktı. Nisan ayından bu yana artış oranı yüzde 100'ü aştı. İşçilik maliyetleri ise yüzde 22 yükselirken enerji maliyetleri yüzde 37 arttı.
Siirt'te, daha önce 1,50 liraya satılan ekmeğe 25 kuruş zam yapılarak ekmek fiyatı 1,75 lira olarak belirlendi. Öte yandan 200 gram olan ekmeğin gramajı ise 190 grama indirildi.
"Sadece ekmeğe değil her şeye zam geldi"
Yemek yiyebilmek için ekmeğin gerekli olduğunu ama ona da zam yapıldığını söyleyen Ekrem Böke, ekmeğin zamlanmasında fırıncıların bir suçunun olmadığını, enflasyonun çok yükseldiğini ve yöneticilerden halkı düşünmelerini istedi.
İLKHA’ya konuşan Böke, "Ekmek temel gıda maddesidir, bunu kabul ediyoruz ama sadece ekmeğe değil ki her şeye zam geldi. Orta gelirli bir kişi ekmeğini tavaya bandıracağı zaman yağ lazım. 4,5 litre yağa 90 TL çok paradır. Yetkililer fasulye, mercimek gibi temel gıdaları indirime geçirsin. Bugün benim akrabam Muğla'dan bir kamyon bedava domates gönderse Siirt'e getirinceye kadar 8 milyona mal olacak. Bu neden oluyor? Mazottan oluyor, öncelikle mazotu indirsinler." dedi.
"Zammı destekleyecek durumda değiliz"
Bir ailenin zamlarla birlikte diğer aylara göre sadece ekmeğe 75 TL fazla veriyorsa; meyve, şeker, çay gibi diğer ürünleri nasıl tedarik edeceğini ve geçimini nasıl sağlayacağını sorgulayan Seyfettin Dayanan, geçimin gün geçtikçe daha da zor olacağına dikkat çekti.
Dayanan, "Bir torba unun fiyatı 200-250 TL arasındadır ki bu fiyat daha önceleri çok daha düşüktü. Zammı destekleyecek durumda değiliz ve biz zammı da istemiyoruz. Makul bir fiyat olması uygundur ama diğer ürünlere, akaryakıtın yükselişine, vergilere baktığımızda ekmeğe gelen zam oranı az bile gelir. Bizim evin yakınında ekmek bir liraya satıldığı için ben orayı tercih ediyordum, keşke ekmeğe zam gelip 1,75 TL olmasaydı. 1,5 TL kalsaydı yâ da keşke daha ucuz verseydiler." ifadelerini kullandı.
"Fırıncıların çözebileceği bir mesele değil, daha çok ülke yönetimi ile ilgilidir"
Siirt halkının gelir düzeyinin belli olduğunu ve ekmek zammından çok etkileneceğini dile getiren Harun Çeçen, bu zammı olumlu bulmadığını kaydetti.
Çeçen," Ben bu ekmek zammını hiç olumlu bulmuyorum, 10 nüfuslu bir ailenin bir öğünde 10 ekmek yediğini düşünürseniz tam 17,5 lira olur. Bir ailenin bu kadar geliri var mı? Bilemiyorum. Fırıncılara da bir şey diyemiyorum, sonuçta un ve girdi maliyetleri yükseldi. Bu fırıncıların çözebileceği bir mesele değil, daha çok ülke yönetimi ile ilgilidir. Fırıncılara sorsanız son 6 ayda una yüzde yüz zam geldiğini söyleyeceklerdir." şeklinde konuştu.
"Ekmek zammında fırıncıların bir suçu yok"
Siirt'te iş olmadığı için insanların zar zor geçinebildiğini, doların yükselişinin önüne bir türlü geçilemediğini ifade eden İlkan Çubukçu, fırıncıların elinden bir şey gelmediğini, sadece ekmeğe değil her şeye zam geldiğini ve bunda fırıncıların suçunun olmadığını savundu. (Haber Merkezi)