Diyarbakır Barosu, Cumhur İttifakı’nın anayasa değişiklik önerisinin sorunun çözümüne katkı sunmak yerine derinleştirdiğini vurgulayarak geri çekilmesi için çağrıda bulundu.
Cumhur İttifakı’nın anayasa değişiklik önerisine Diyarbakır Barosu’ndan tepki geldi. Barodan yapılan açıklamada, anayasa değişikliğinin sorunlara çözüm katkı sunmadığı belirtilerek, şu ifadelere yer verildi:
“Anayasa’nın “Din ve Vicdan Hürriyeti” başlıklı 24. maddesi ile “Ailenin Korunması ve Çocuk Hakları” başlıklı 41. maddesine ilişkin değişiklik önerilerini içeren ayrımcı yasa teklifi TBMM’de görüşülmeye devam edilmektedir. Anayasa’nın “Kanun Önünde Eşitlik’ kenar başlıklı 10. maddesine göre herkes dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetmeksizin kanun önünde eşittir. Din ve vicdan özgürlüğü bakımından farklı inanç gruplarının somut ve güncel sorunlarına dair bir düzenleme getirmeyen Anayasa’nın 24. maddesi için önerilen değişiklik teklifinin, sadece kadınlar bakımından inanca dayalı “kıyafet” hakkında bir düzenleme getirmesi söz konusudur. Din ve inanç yönünden toplumların çeşitlilik arz ettiği, toplumda farklı dinlerin, inançların ya da inançsızlıkların bulunduğu tarihsel ve sosyolojik bir gerçekliktir. Bu nedenle, demokratik ve hukuk devletinin temel amaçlarından biri; toplumsal çeşitliliği koruyarak, bireylerin sahip oldukları inançlarıyla barış içinde bir arada yaşayabilmeleridir. Çoğulculuğun ve hoşgörünün esas alındığı demokratik hukuk devletinde, dinsel tarafgir uygulamaların aksine özgürlüklerin sınırlandırılmadığı bir yaşam esas alınmaktadır. Değişiklik teklifiyle, ayrımcı ve inanç özgürlüğüne aykırı uygulamaların oluşmasına imkan sağlanmakta, Anayasanın 10 ve 24. Maddelerine aykırı düzenleme getirilmek istenmektedir. 1982 Anayasa’nın 41. maddesinde; ailenin, toplumun temeli olduğu ve eşler arasında eşitliğin esas alındığı belirtilmiştir. Mevcut anayasal hükme, “evlilik birliğinin ancak kadın ile erkeğin evlenmesiyle” kurulabileceği ibaresi getirilmek istenmekte, madde metninin gerekçesinde “sapkınlık” ifadesiyle nefret içerir söylemler yer almaktadır. Anayasanın 41 ve Medeni Kanunun 124 vd. maddeleri kapsamında, evlilik birliğine dair hususlar ayrıntılı bir şekilde belirtilmiştir. Değişiklik teklifi kapsamında, Medeni Kanun ile düzenlenen bir konunun Anayasa’ya nefret söylemi ile eklenmesi, doğrudan ve dolaylı ayrımcılık yasağının ihlalidir. Toplumsal cinsiyete dayalı şiddet, ayrımcılık, azınlıklara ve özellikle de lezbiyen, gey, biseksüel, trans, interseks ve queer (LGBTIQ) kişilere yönelik nefret söylemi ciddi bir endişe kaynağıdır. Zira, değişiklik teklifinin gerekçesinde, nefret içerir söylemlerde bulunulması kaygının boyutunu göstermektedir. Hukuksal düzen içerisinde, mevzuat değişiklik teklifleri temel haklara, tam olarak saygı göstermeli ve bu hakların korunmasını sağlamalı; dezavantajlı grupların ve azınlıklara mensup kişilerin haklarının daha iyi bir şekilde koruyabilmelidir. Ancak mevcut değişiklik metni, sorunun çözümüne katkı sunmak yerine derinleştirmektedir.” (Haber Merkezi)