Dicle Barajı'nın bir kapağının kopması sonrası yükselen su seviyesi nedeniyle Dicle Nehri civarındaki binlerce meyve ağacı zarar gören vatandaşlar, kendilerine yardım edilmesini istediler.
Diyarbakır'ın Eğil ilçesine bağlı Selman Mahallesi'nde sulama, içme suyu ve enerji amaçlı inşa edilen ve 18 yıldır işletilen Dicle Hes Barajı'nın rezervuarında aşırı yağışlar nedeniyle su seviyesi yükselmişti.
Biriken suların tahliyesi sırasında barajın bir kapağının kopması nedeniyle Dicle Nehri'nde su seviyesi yükseldiği için nehir civarındaki binlerce meyve ağacı zarar gördü.
Sur ilçesindeki Ferit Köşk Mahallesi'nde ikamet eden Mehmet Alkoç, yaklaşık 250 meyve ağacının heba olduğunu söyledi.
Alkoç, "20 senedir bu çay kenarında hizmet ettim. Senenin 12 ayı buradan ayrılmıyordum. Geçimimi buradan yapıyordum. Sebze, karpuz, kavun, ne deseniz ekiyordum. Bir de meyve ağaçlarımız vardı. Su geldi, hepsini götürdü. Meydanda kupkuru kaldım. Dut ağacıyla beraber yaklaşık 250 meyve ağacım vardı. Kayısı, şeftali, armut, 12 çeşit erik, ayva, nar, incir ve vişne ağaçlarıydı. Bunların hepsi gitmiş. Bir kamyon ağaç kestik, onlar da gitmiş." dedi.
"Belediyeden gelip 'Size para vereceğiz' dediler"
Belediyeden yetkililerin gelerek meyve ağaçlarını incelediklerini bildiren Alkoç, "Buranın ruhsatı yok, Hazine'ye aittir. Bana sorarsanız burası çay yatağıdır, Hazine de değil. 20 sene önce gelip talan ettiler, kumların hepsini götürdüler. Böyle bıraktılar. Biz girdik, kepçeyle, elle kazdık. Şimdiye kadar biz düzelttik. Buraya yerleşerek geçimimizi yaptık. Ben tek değil, birçok kişi bunu yaptı. Hepsi gitti, bir şey kalmadı. DİSKİ'ye sorduk, para vermeyeceğini söyledi. Geçen yıl belediye geldi, tespit etti. 'Size para vereceğiz.' dediler. Mühendise buraya nasıl geldiklerini sorduğumuzda resmi olarak geldiklerini söylemiştiler." ifadelerini kullandı.
"Zararımız neyse hakkımızı versinler"
Yaklaşık yarım asırdır Ferit Köşk Mahallesi'nde oturan Ali Mızrak da şunları söyledi: "Burası kum ocaklarıydı. 2 şirket gelerek buraya girdi ve kumları çekti. Burası komple çukurdu. Biz kepçelerle gelip düzelttirdik. Kimse galip de 'Yapmayın!' demedi. 20 senedir burada ağaç ekmişiz. Devlet Su İşlerinden buraya geldiler. Bize hakkımızı vereceklerini söylediler ama şu ana kadar hakkımızı vermediler. Ölçtüler, ağaçlarımızı saydılar. Hepsi belediyede tespitlidir. Şimdi bu su geldi, ağaçlarımızın hepsi gitti. Hiçbir şey kalmadı. Kavak ağacı, üzüm ve incir ağaçlarından hiçbir şey kalmadı. Bu alanda nereden bakarsan 3 binden fazla ağaç vardı. Herkes birer parsel almış, kendine meyve ağacı, karpuz, domates, biber ekiyordu. Bunları çarşıda satıyordular. Yetkililere sesleniyoruz: Gelsinler, görsünler. Bizim zararımız neyse hakkımızı versinler."
"Burayı yeniden inşa etmeye gücümüz yok"
Yetkililerden, kendilerine yardım edilmesini talep eden Halife Koç ise "Yaklaşık 40 yıldır burada oturuyorum. Burası su yatağı olarak geçiyor ama burada yaklaşık 750 hanenin bahçesi var. Herkesin zararı olmuştur. Kiminin az, kimininse çok. Su felaketi nedeniyle her türlü zarara uğradık. Burası genellikle işsiz kesimdir. Bir nebze de olsa topluma faydalı olmaya çalışıyoruz. Çoluk çocuğumuzun rızkı için burada sebze falan yetiştiriyoruz. Kahveye gidip oturacağımıza burada geçinmeye çalışıyoruz. Devlet yetkililerinden yardım talep ediyoruz. Burayı yeniden inşa etmeye gücümüz yok. Yaklaşık 20 yıldır zar zor bahçe haline getirdik. Sadece biz değil, bütün Diyarbakır halkı buradan yararlanıyordu. Nereden bakarsan bunun düzelmesi 5-10 yılımızı alır. Buna da gücümüz yok. Devlet yetkililerinden yardım istiyoruz." şeklinde konuştu. (İLKHA)