Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanı Fesih Bozan Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekiminin görevden alınması dair konuştu: "Bu idareci, devlet kurumlarını babalarının çiftliği gibi gören bazı Akp'lilerin dolayısıyla Araştırma Hastanesindeki çıkar ve menfaat çarklarına çomak mı soktu? Bilemiyoruz ama vatandaşın ciddi tepkisini çeken bu görevden almanın sebebi hakkında mutlaka açıklama bekliyoruz."
Ahmet Baran/YENİGÜN HABER - Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Dr. Muhammed Asena’nın görevden alınması ve ülke gündemine dair Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanı Fesih Bozan açıklama yaptı. Bozan yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Hepimiz zaman zaman adamcılık adına yapılan atamaları ve görevden almaları görüyor veya duyuyoruz. Bunun son örneğini Diyarbakır Araştırma Hastanesi Başhekiminde gördük. Göreve geldiği günden bugüne kadar çalışkanlığı ve dürüstlüğü ile tanınan ve Hastaneye büyük maddi kazanımlar sağlayan bir idareci bir gece apar topar neden görevden alınır? Vatandaşlar adına soruyorum; Bir kurumda idareci olabilmek için illaki birilerinin “adamı” olmak mı gerekir? Bir İl Başkanı değiştiği zaman, o ilin kurum idarecilerinin de mi değişmesi lazım? Bu idareci, birilerinin ihale ve yolsuzluk taleplerine yok mu demiş? Bu idareci, devlet kurumlarını babalarının çiftliği gibi gören bazı Akp'lilerin dolayısıyla Araştırma Hastanesindeki çıkar ve menfaat çarklarına çomak mı soktu? Bilemiyoruz ama vatandaşın ciddi tepkisini çeken bu görevden almanın sebebi hakkında mutlaka açıklama bekliyoruz. Hangi yolsuzluğu yapmış? Ne kadar rüşvet almış hangi ihaleyi kime peşkeş çekmiş? Varsa böyle bir suçlama kamuoyuna açıklayınız bizde alkışlayalım. Yoksa, ben şahsen tanımasam da, tanıyanlarından duyduğumuz ve çalışmalarından takip edebildiğimiz kadarıyla, çalışkanlığı, dürüstlüğü ve hizmet heyecanıyla çalışan, Başhekim görevine tekrar iade edilmelidir. İktidar partililerinin şahsi ihtiras ve çıkarları için Devletin bürokratları harcanmamalıdır. Aksi durumda devlet kurumlarında çalışacak dürüst adam bulamayız.”
Görevden alınan Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Dr. Muhammed Asena
‘20 yıllık AKP iktidarında artık “tuz kokmuştur’
Bozan konuşmasını şöyle sürdürdü: “Atamalarda ölçü, ehliyet, liyakat, başarı performansı yerine, “adamcılık ve torpil” ölçü alındığı, en küçük bir birime bile, “torpil ve adamın” olmazsa atama yapılmadığını duyuyoruz. Maalesef AKP iktidarında dürüst ve çalışkan memur, idareci ve bürokratlar cezalandırılıyor, Bunların yerine kendilerine “el pençe duracak, önüne gelen ihalenin meblağına bakmadan imzalayacak, gelen telefona göre işe adam alacak, devletin ve vatandaşın memuru değil, kendilerinin memuru ve emir kullarını istiyorlar. Bütün bu olumsuzluklara rağmen vefakar ve cefakar vatandaşlarımız umutsuzluğa düşmesin, yeter ki kulaklarını yandaş medyanın yalan ve algı operasyonlarından doğruya ve hakka çevirsinler, yeter ki başlarını kaldırıp etraflarına baksınlar, Saadetin Adalet, hak, hukuk ehliyet, liyakat sesini duyacaklardır.”
‘Cumhurbaşkanının çetelere cesaret verecek üslubu olamaz’
Bozan, son günlerde sosyal platformlar üzerinden açıklamalarda bulunan Sedat Peker’in iddialarına yanıt veren cumhurbaşkanı Erdoğan’a ise şu cümlelerle seslendi: “Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Sn. Erdoğan, partisinin grup toplantısında İYİ Parti Genel Başkanı Sn. Meral Akşener'in Rize ziyareti sırasında yapılan saldırı girişimine “Gelin hanım beni Netanyahu’nun yanına koyuyor onun ardından da Rize’ye gidiyor. Gelin hanıma gayet güzel ders veriliyor. Yine dua et ki gelin hanıma çok ileriye gitmeden ders verdiler. İkizdere yetmedi, Çayeli'ne gittin. Orada da gerekeni yaptılar. Daha neler olacak neler bu daha iyi günler…” ifadeleri kullanması kabul edilir yutulur cinsten değil. Bir Cumhurbaşkanının, şiddet taraftarı olan çetelere cesaret verecek, halk arasında kin ve nefreti artıracak böyle bir dil ve üslubu olamaz. Böyle bir açıklamayı aklım ve havsalım almıyor. Bu tür söylemlerin ilerde doğurabileceği sonuçları insan düşünmez mi? Kendisini “Netanyahu’ya benzetti diye” Meral Akşener’e yapılanları doğru gören Sn. Cumhurbaşkanı Sedat Peker'in “oluk oluk kan akıtacağız kanlarıyla banyo yapacağız” dediği mitinge böyle tepki gösterdi mi? Bir ülkenin cumhurbaşkanı o ülkenin tüm vatandaşlarının can ve mal güvenliğinin sorumlusu ve teminatı değil midir? “Kenar-ı Dicle’de bir kurt aşırsa koyunu, gelir de adl-i ilahi sorar Ömer’den onu” sözü neden söylenmiş?Bir ülkenin Cumhurbaşkanı o ülkenin tüm siyasi partileri arasında birleştirici ve gerektiğinde arabulucu olur, siyasi partileri, düşman, zillet, illet, liderleri terörist veya dış mihraklarla işbirliği içinde gösteremez kendisini yargının yerine koymamalıdır. Bu ülkenin yasaları ve yargısı vardır suç işleyen kişi veya kurumları denetler yargılar ve gereğini yapar.” (Haber Merkezi)