Geçtiğimiz yıl sonu Erzurum’da 16 yıl önce ortadan kaybolan Recep Akpınar’ın öldürüldüğü ortaya çıkmıştı. Cinayet Büro Amirliği bünyesinde kurulan özel ekip, 6 aylık titiz çalışma sonucu alacak verecek meselesi yüzünden iki arkadaşı tarafından öldürülen şahsın araziye gömüldüğünü belirlemişti.
Sanıklardan Mehmet G. ifadesinde, Recep Akpınar’ı arkadaşı Necmi A. ile birlikte öldürerek gömdüklerini ve gömdükleri yeri gösterebileceklerini itiraf etmişti.
İtirafın ardından Cinayet Büro Amirliği ekipleri tarafından Aşkale ilçesi Kop Dağı mevkiindeki arazide yapılan kazı çalışmalarında Recep Akpınar’a ait olabileceği değerlendirilen bulgu ve delillere ulaşıldı. Olayın diğer şüphelisi Necmi A. da olayı doğrular nitelikte ifade vererek cinayeti itiraf etti. Mehmet G. ve Necmi A. ifadelerinde, arkadaşları Recep Akpınar’ı borçlarını ödeyemeyecek duruma geldikleri için öldürdüklerini söylemişlerdi. Konu ile alakalı yargılama sürerken, duruşmalarda sanıkların verdiği ifadeler ve avukatların açıklamaları tartışmaları da beraberinde getirdi.
Tutuklu sanıklar suçlamaları kabul etmedi
İki sanığın tutuklu olarak yargılandığı davada Recep Akpınar’ın avukatları Esma Kahveci, Furkan Polat ve Merve Aydın adaletin bir an önce yerine getirilmesini istediklerini ancak mahkemenin taleplerini dikkate almadığını söylediler. Avukatlar; sanıkların işledikleri cinayeti geçen yıl Erzurum Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği tarafından yapılan araştırma neticesinde itiraf ettiklerini ancak geçtiğimiz aylardaki bir duruşmada beyanlarından dönerek cinayeti işleyen kişilerin bizzat kendileri olmadığını beyan ettiklerini söylediler. Cinayete kurban giden Recep Akpınar’ın avukatların sanıkların mahkemede suçlamaları kabul etmedikleri gibi son duruşmada birbirlerini suçladıklarını anlattılar.
"Adaletin tecelli etmesini istiyoruz"
Recep Akpınar cinayetinin çözülmesi ve sanıkların en ağır cezayı alması için mücadele ettiklerini söyleyen Avukat Furkan Polat, “Şimdi burada cinayetin alacak-verecek meselesinden kaynaklanmadığını anlayabiliyoruz. Çünkü buradaki 16 yıllık bir süre vicdan azabından kaynaklı olamaz. Siz bir cinayet işliyorsunuz ve 16 yıl sonra 'vicdanımız sızladı' diyerek adliyeye kenarlarında pişmanlık duyarak suçunuzu ikrar ediyorsunuz. Bu yazılmış bir senaryodan ibarettir. Biz adaletin tecelli etmesi için elimizden gelen bütün çabayı sarf ediyoruz. Sayın mahkemelerin vereceği olduğu kararlara saygımız sonsuz. Fakat şu anda halihazırda bulunduğumuz mahkeme yapmış olduğumuz tüm talepleri ve tevsii tahkikatların ret etmektedir. Adaletin tecelli etmesi için savaştığımız gibi yarın da savaşımızı devam ettireceğiz ve sanıkların en ağır ceza alması için elimizden gelen tüm hukuki süreci işleteceğiz” dedi.
Avukatlar mahkemeye 3 yeni şüphelinin adını daha verdi
Müvekkilleri Recep Akpınar’ın 16 yıl önce vahşice öldürüldüğünü ve bir mezar kazılarak defnedildiğini hatırlatan Avukat Esma Kahveci ise, “16 yıl sonra sanıklar itirafçı oldular, lakin yargılanması devam eden Mehmet G. ve Necmi A. adlı iki sanık tek şüpheli ve sanık değildir, bu olayı gerçekleştiren 3 şüpheli daha vardır. Ama gerek iddia makamına, gerek sayın mahkememize isimleri ve delilleri vermemize rağmen bu talebimiz kabul edilmedi. Davanın ikinci celsesini gerçekleştirdik ve tüm taleplerimiz reddedildi. Biz mahkemenin adil ve tarafsız bir yargılama yaptığını düşünmüyoruz, bu yüzden reddi hakim talebimiz oldu. Hakimler ve Savcılar Kuruluna gerekli şikayetlerimizi yapmış durumdayız. Bir an önce mahkemenin değiştirilmesi ve dosyanın aydınlığa çıkarılması adına gereken her şeyi yapacağımıza söz veriyoruz. Mağdurun ailesi ve yakınları derin bir üzüntü içerisindedir. Vahşice öldürülen bir insandan bahsediyoruz” şeklinde konuştu.
“Oğlumun katilleri en ağır cezayı alsınlar”
16 yıl kaybolan ve sonrasında eline kemikleri verilen evladının acısının hiçbir zaman dinmediğini söyleyen anne Leyla Akpınar ise bir önce suçluların hak ettikleri cezayı almasını beklediklerini belirterek, “Mahkemeden evladımı katledenlere en üst seviyeden ceza vermelerini ve kanının yerde kalmamasını bekliyorum. Ben bir anneyim ve evladımın toprağın altında rahat uyumasını istiyorum” ifadelerini kullandı. (İHA)