Doğa gezgini Hasan Hüseyin Kahriman, Orta Toros Dağları’nda, Taşeli Platosu'nda kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda uzanan Konya, Karaman ve Antalya’nın sınırlarını oluşturan 2 bin 877 rakımlı Geyik Dağları’na gezintiye çıktı. Kahriman, gezinti sırasında dağın 2 bin 600 rakımında buzul yatağı olduğunu tespit etti. DHA'nın görüntülediği buzul yatağını inceleyen Necmettin Erbakan Üniversitesi Coğrafya Bölüm Başkanı Prof. Dr. Adnan Pınar, bunun sirk buzulu olduğunu söyledi.
‘BUZULLAR 5 YIL İÇİNDE ORTADAN KALKACAK’
Sirk buzulunun kamuoyunda duyulmasının ardından Ardahan Üniversitesi’nden Dr. Ferhat Keserci, İstanbul Üniversitesi’nden Doç. Dr. Cihan Bayrakdar, Dr. Gülan Güngör, Dr. Mahsum Bozdoğan, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi’nden Dr. Ergin Canpolat, Munzur Üniversitesi’nden Doç. Dr. Zeynel Çılğın, buzulla ilgili bilimsel çalışmalara başladı. Akademisyenler araştırmalar sonucunda 'Geyik Dağı Güncel Buzulları ve Morfometrik Özellikleri' isimli makaleyi hazırladı. Makalede, ''Geyik Dağları, Geç Kuvaterner boyunca yoğun ve tekrarlanan buzullaşmalara maruz kalmıştır. Güncel bir buzulun varlığı bölgede yapılan daha önceki çalışmalarda doğrulanmamış veya tespit edilememiştir.
Bölgede yerel gezgin olan Hasan Hüseyin Kahriman’nın 27 Ekim 2023'te buzul varlığını sosyal medya aracılığıyla aktarması üzerine buzulları tanımlamak ve yerlerini belirlemek için uzaktan algılama yöntemleri kullanılmış ve Geyik Dağı’na yapılan arazi çalışması ile güncel buzulların varlıkları doğrulanmıştır. Bu çalışma aynı zamanda bilimsel olarak Geyik Dağı’nda güncel bir buzulun varlığını tanımlayan ve doğrulayan ilk çalışmadır. Buzul modellemesi neticesinde Geyik Orta Buzulu’nun toplam 6 bin metrekare, Doğu Buzulu’nun 2 bin 30 metrekare, toplamda ise Geyik Dağı’ndaki buzulların 8 bin 30 metrekare alana sahip olduğu tespit edilmiştir. Buzulların ortalama olarak uzunlukları 98 metre, buzulların rakımı ise 2 bin 619 metre olarak hesaplanmıştır. Buzulların 12-30 derece eğim değerleri arasında ve tamamen kuzey bakılı alanlarda bulundukları tespit edilmiştir. Buzullar ve sirklerin morfolojik özellikleri, yüksek rakım, bakı özellikleri ve yüksek kar birikimi Geyik Dağı’ndaki buzulların bu kesimlerde korunmasına pozitif olarak etki etmiştir. Buzullar üzerinde yapılan karşılaştırmalı uydu görüntülerinde 06.09.2010 tarihinden günümüze kadar buzulların alansal olarak yüzde 50’sinden fazlasının eridiği ve önümüzdeki yıllarda etkisini giderek arttıran küresel ısınma ile beraber 5 yıl içerisinde tamamen ortadan kalkacağı tahmin edilmektedir” denildi.
‘13 KİLOMETREKARELİK BUZULDAN GÜNÜMÜZE 8 BİN 30 METREKARE KALDI’
Son Buzul Çağı’ndan günümüze kadar varlığını sürdüren buzulların 13 yıllık süreçte yüzde 82’sinin eridiği belirtildi. Makalede şu görüşlere yer verildi:
“Bu çalışmanın iki temel odak noktası bulunmaktadır: Birincisi, Geyik Dağı buzullarının morfometrik (buzul ve sirk) özelliklerini belirlemektir. İkincisi ise Türkiye’nin en sıcak bölgelerinden biri olan Batı Toroslar’da, uygulanan yöntemler çerçevesinde iklimsel ve jeomorfolojik perspektifte güncel buzulların varlığını sürdürmesini neden sonuç ilişkisi içerisinde irdelemektir. 2010 yılından 2023 yılına kadar yani 13 yıllık sürede ise buzulların yüzde 82’sinin eridiği görülmüştür. Yapılan analizler neticesinde Geyik Dağı’nda yer alan buzulların yakın tarihler içerisinde eridiği tespit edilmiş olup günümüzde etkisini giderek attıran küresel ısınma nedeniyle önümüzdeki uzak olmayan yıllarda bu buzulların da tamamen ortadan kalkacağı ifade edilmelidir.”
‘5 YIL İÇERİSİNDE TAMAMEN ORTADAN KALKACAK’
Buzul tabakasının 21 bin yıl önce gerçekleşen son buzul çağından kalma olduğunu ifade eden makalenin baş yazarı Dr. Ferhat Keserci, “Yazılı ve görsel medyada çıkan haberler üzerine halihazırda TÜBİTAK tarafından desteklenen projemizle Geyik Dağları’nda arama çalışması gerçekleştirdik. Termal kamera ve uzaktan algılama yöntemleriyle bölgede güncel buzulun varlığını tespit edip bilimsel bir yayına dönüştürdük.
Yaptığımız analizler neticesinde 21 bin yıl önce gerçekleşen Son Buzul Maksimum da Geyik Dağı’nın kuzeyinde Eğri Gölü de içerecek şekilde büyümüş olan 13 kilometrekarelik büyük buzullaşma alanından kalan kalıntı bir buzul alanı olduğunu tespit etmiş olduk. Bu buzul alanı yaklaşık 2 bin 600 metre seviyelerinde ve 6 bin metrekarelik bir yüzey alanına sahip. Yaptığımız hesaplamalara göre son 13 yıllık sürede giderek hızlanan bir erimeye maruz kaldığını, şartların bu şekilde devam etmesi halinde ise bu buzulun 5 ile 7 yıl içerisinde tamamen ortadan kalkacağı yönünde tespitlerde bulunmuş olduk” dedi.