11 ilde büyük yıkıma neden olan Kahramanmaraş merkezli çifte felaketin üzerinden 1 ay geçti. 48 binin üzerinde insan yaşamını yitirirken binlerde bina yerle bir oldu hatta birçok köy ağır hasar aldı. Depremin ardından birçok insan farklı şehirlere göç etmeye başladı. Çifte felaketin ardından gözler olası İstanbul depremine çevrildi. İstanbul'da yaşayanlar da tedirgin olmaya başladı. Şimdiden göç edenler var. İstanbul’da deprem başta olmak üzere olası afetlere yönelik müdahale ve önlemlere ilişkin en önemli çalışma İstanbul İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü tarafından 2021’de tamamlanan İstanbul İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) oluşturuyor. 7 ve üzeri olası büyük Marmara Depremi’nin yapacağı yıkıcı etkilere yer verilen planda İstanbul’da riskli alanların büyük bölümünün Avrupa yakasında yer aldığının altı çiziliyor.
Hasarlılar 1980 öncesi yapılan binalar
Milliyet'te yer alan habere göre; planda “İlimizdeki toplam yapı stoğu 1.165.526 olup bu yapıların yüzde 23’ü 1980 yılı öncesi, yüzde 47’si 1980-2000 yılı arası, yüzde 30’u ise 2000 yılı sonrasıdır” bilgisi verilerek şöyle devam ediliyor: “İstanbul’daki bina stoğunun önemli bir bölümü, kullanılan ve modern deprem yönetmelikleri sınıfında değerlendirilen 2007 ve 2018 deprem yönetmeliklerinin tanımladığı koşulları sağlamamaktadır. Dolayısıyla depremlerde hasar alma riskleri çok yüksek görülmektedir. İstanbul genelinde mevcut 1 milyon 165 bin 526 binadan yaklaşık yüzde 70’i 2000 yılı ve öncesinde inşa edilmiştir. Bina stokunun yaklaşık yüzde 23’lük bölümü, 1980 yılı ve öncesince inşa edilen binalardan oluşmaktadır.”
Avcılar’a özellikle dikkat çekilen planlamada şu uyarılar sıralanıyor: “Avcılar, yerel zemin koşullarının olumsuzluğu ve mevcut yapı stoğunun da modern yönetmeliklere uygun olmayışı sebebi ile risk derecesinin en yüksek olduğu ilçelerden biridir. Marmara Denizi kıyı şeridindeki diğer ilçelerde de benzer durum görülmektedir. Özellikle Adalar, Avcılar, Bahçelievler, Bakırköy, Beylikdüzü, Büyükçekmece, Küçükçekmece, Maltepe, Tuzla, Üsküdar, Zeytinburnu ve Sultanbeyli ilçeleri ve yakın mahalleler olası büyük depremden yoğun olarak etkilenecektir. Büyükçekmece ve Beylikdüzü ilçelerinin heyelan bölgesinde bulunmaları sebebiyle çökmeler yaşanabilir. Esenyurt, yoğun yapılaşma ve nüfus bakımından riski yükselen bir ilçedir. Silivri ve Tuzla ise aktif fay hattına yakın olmaları, zemin koşullarının sıvılaşmaya müsait olması ile depremden yoğun şekilde etkilenebilecek ilçelerdir. Bağcılar, Bahçelievler, Esenler, Gaziosmanpaşa, Kadıköy, Kağıthane, Kartal, Küçükçekmece, Maltepe, Pendik, Ümraniye ve Üsküdar ilçeleri, kalabalık ve yoğun nüfuslu olmaları ve kapanması muhtemel yollar nedeniyle müdahale sürecinde diğer ibölgelere göre fazlaca zorluk yaşanabilecek. Tüm ilçelerimizde, kişi başına düşen toplanma alanlarının artırılması deprem sonrası oluşabilecek riskleri azaltıcı unsurlar olarak belirtilmiştir.”
Planlamada 7.5 büyüklüğündeki deprem Ömerli ve Terkos barajlarının gövdelerinde hasar oluşabileceği belirtilerek “Ham su terfi binalarından arıtma tesislerine su ileten ana isale hatlarında meydana gelebilecek hasarların sebep olduğu su baskını ve su kesintileri nedeniyle şehir hatlarına su verilememesi durumu oluşabilecektir” deniliyor.
İçişleri Bakanlığı AFAD Deprem Dairesi (AFAD-RED sistemi) tarafından hazırlanan senaryoya göre, 7.5 büyüklüğündeki bir deprem, Marmara Denizi Adalar açıklarında gerçekleşecek. Deprem felaketinden İstanbul’a komşu 10 il etkilenecek. Bu senaryo gerçekleştiği takdirde İstanbul’un Avrupa yakasının güney ilçelerinde yoğun olmak üzere, 39 ilçede ağır hasar oluşacak. (Haber Merkezi)