Urfa’da günde 14 saat tarlada çalıştırılan 17 yaşındaki N.K. ile okul çantasında ayakkabı boyası taşıyan 9 yaşındaki Y.A.’nın hayalleri ve yaşadıkları gerçekler birbirinden çok farklı. Çocuk işçilerden sadece biri olan N.K. “3 yaşından bu yana tarladayım. Tarlada çalışmanın birçok zararı oluyor, hele çocuksanız bu zararlar katlanıyor” dedi.
YENİGÜN HABER- “Sen kızsın şort giyemezsin, erkeklerin yanında oynayamazsın” denilerek yaşadığı zorlukları anlatan 13 yaşındaki hentbolcu Merve Akpınar'a sosyal medyadan destek yağdı. Hentbol Federasyonu ve büyük futbol kulüplerinin desteklediği Akpınar, çalıştırılan çocukların en fazla olduğu illerin başında gelen Urfa doğumlu. Akpınar’ın aksine önyargıları yıkamayan ve saatlerce zor şartlarda çalıştırılan binlerce çocuk, Urfa sokaklarında karton topluyor, ayakkabı boyuyor, tarlada kavurucu sıcakların altında çalıştırılıyor. Kimi çocuklar ise gittikleri farklı şehirlerde “Patronların kar hırsına kurban” oluyor.
17 yaşında, 15 yıldır tarlada
MA’da yer alan habere göre; Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 2019 "İstatistiklerle Çocuk" raporuna göre; 5-17 yaş grubundaki çalıştırılan çocuk sayısı 720 bin. Bu rakamlara Türkiye’ye sığınmak zorunda kalan çocuklar dahil değil. Resmi rakamlar açıklanmadığı için sayıları tam olarak bilinmemekle beraber her yıl binlerce çocuğun mevsimlik işlerde çalışmak için farklı şehirlere gittiği Urfa’da, kimi çocuklar ise kentte bulunan tarlalarda 14 saat çalışıyor. Bu çocuklardan biri 7’nci sınıfa giderken okulu bırakan ve hayali kendisinden küçük kardeşini okutmak olan 17 yaşındaki N.K.. Yaşamının 15 yılı tarlada geçen N.K., “3 yaşından bu yana tarladayım. Tarlada çalışmanın birçok zararı oluyor, hele çocuksanız bu zararlar katlanıyor. Çocuk yaşta sağlık sorunları başlıyor, örneğin bel ağrısı çekebilirsiniz” diyerek tarlada çalışmanın zorluklarını dile getirdi.
Çalıştıkları tarlanın babası tarafından bu yıl kiralandığını, babası için çalıştığını ifade eden N.K., ancak geçtiğimiz yıllarda Düzce, İzmir, Adana ve Nevşehir gibi kentlerde mevsimlik tarım işçisi olarak çalıştığını belirtti. Annesi hasta olduğu için 7’nci sınıfta okulu bırakmak zorunda kaldığını söyleyen N.K., “Çok sevmeme rağmen bıraktım. Hayalim üniversite okumaktı ama olmadı. Kardeşim 9 yaşında 4’üncü sınıfa gidiyor. Onun okulu bırakmasına izin vermeyeceğim, onu okutmak için elimden geleni yapacağım. Hayalim onun istediği okulda okuması” diye ekledi. Hayalinin sağlık bölümü okuyup hemşire olduktan sonra annesini iyileştirmek olduğunu dile getiren N.K., “Ancak tarlada çalışıyorum. Açık öğretim olsa bile yine hemşire olmak isterim. Annem hasta. Bel fıtığı, astımı ve boynunda tümör var. Ben hemşire olursam ona da bakabilirim” dedi.
Hem tarlada hem evde çalışıyor
Tarlada 40 dereceyi bulan güneşin altında günde 14 saat çalıştırıldığını vurgulayan N.K., sözlerini şöyle sürdürdü: “Tarlada çalışırken annem rahatsız olduğu için, hem kardeşlerime bakıyorum, hem de ev işlerini yapıyorum. Tarlada çalışmayı sevmiyorum, güzel bir iş değil. Sadece tarlada çalışmak yetmiyor, bir de evde çalışıyorum. Sabah saat 05.00’te uyanıyorum, akşam 18.00’e kadar tarladayım. Tarladan sonra evde yemek ve temizlik yapıyorum. Kendime vakit ayırmam mümkün değil. Ama en çok annem iyileşsin istiyorum.”
Okul çantasında ayakkabı sandığı
Suriye’de yaşanan savaştan kaçıp Urfa’ya yerleşen sığınmacı çocuklar da hayallerini gerçekleştiremiyor. Çoğu çocuk çöp konteynerinden ya atık topluyor yada çeşitli işlerde çalışıyor. 9 yaşındaki Y.A. da 3 yıl önce Urfa’ya yerleşen yüzlerce çocuktan biri. Y.A., okul çantasına yerleştirdiği ayakkabı boyası ile kentte bulunan cami ve meydanlarda ayakkabı boyuyor. Hayalinin ayakkabı boyası yerleştirdiği okul çantasına kitap yerleştirip okul okumak olduğunu belirten Y.A.’nın bir diğer hayali ise, Türkiye’ye sığınmadan önce hayatlarını idame ettikleri Suriye'nin İdlip kentine bağlı Binniş kasabasındaki arkadaşlarıyla bir araya gelmek. (Haber Merkezi)