“Barış Bildirisi’ne imza atmak PKK ile irtibatı göstermez”

2015 ve 2016 yıllarında Güneydoğu’nun bazı illerinde meydana gelen sokak çatışmalarına yönelik yayınlanan "Bu Suça Ortak Olmayacağız" bildirisine imza attıkları gerekçesiyle Dicle Üniversitesi’nden ihraç edilen 7 akademisyen mahkeme kararıyla görevlerine iade edildi. Mahkeme, bildiriye imza atmanın, akademisyenlerin PKK ile irtibat ve iltisaklı bulunduğunu göstermeyeceğini vurguladı.

Metin BEKİROĞLU/YENİGÜN HABER- Türkiye genelindeki birçok üniversiteden yüzlerce akademisyenin imza attığı “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildiriye Dicle Üniversitesi’nin değişik bölümlerinde görevli 23 akademisyen de imzaladı. Bildiriye imza veren akademisyenler 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen Olağanüstü Hal döneminde çıkarılan 689 sayılı Kararnamesi ile ihraç edildi.

Bunun üzerine, görevlerine iade edilmek için OHAL kararlarının incelenmesi için kurulan Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu'na başvuran akademisyenler ret yanıtı aldı. Akademisyenler barış bildirisinin ana konusunun barış talebi olduğunu, kendilerine savunma hakkı tanınmadığı, savunma ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiği gibi gerekçelerle mahkemeye başvurdu. Anayasa Mahkemesi’nin daha önce, ihraç edilenlerle ilgili, ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine dair verdiği kararı emsal gösteren akademisyenler, görevlerine iade edilmelerini talep etti.

“PKK’NIN TALİMATIYLA HAREKET ETTİKLERİNE DAİR HUKUKİ TESPİT YOK”

Ankara 21. İdare Mahkemesi’nde görülen dava karara bağlandı. Mahkeme, Anayasa Mahkemesi’nin ihraç edilen akademisyenlerle ilgili kararlarına atıfta bulunarak, Barış Bildirisi’ne imza atanların PKK’nın talimatıyla hareket ettiğine ilişkin hukuken kabul edilebilir bir tespitin bulunmadığını vurguladı. Mahkeme, bildiride yer alan görüşlerin kamu gücünü kullanan organlar nazarında kabul edilemez görülse de bildirinin herhangi bir kamu görevlisini hedef almadığına dikkat çekti.

Bildirinin belli ölçüde akademik özgürlüklerle de bağlantısı bulunduğuna vurgu yapan Mahkeme, kararda şu görüşlere yer verdi: “Ülkenin bir bölgesinde terör örgütü mensuplarınca açılan hendeklere ve silahlanmaya müdahale eden, bu anlamda da terörle mücadele eden devleti halka “katliam”, “kıyım” ve “işkence” yapmakla suçlayan bir açıklamaya katılmanın mümkün olmadığı, açıklamaların küçük bir grup dışında toplumun ekseriyetini rahatsız eden çok ağır ifadeler içerdiği kabul edilmekle birlikte, hiçbir şekilde içeriğine katılmanın mümkün olmadığı sözlerin de ifade özgürlüğü kapsamında kalabileceği, kullanılan sözlerin doğru ya da kabule şayan olup olmadığının değil, terör örgütünün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek, övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde olup olmadığının değerlendirilmesinin gerektiği, bir bütün olarak bakıldığında içeriği paylaşılmasa bile bildirinin ilan edildiği bağlam da dikkate alındığında imza atılan bildirinin nesnel anlamı gözetildiğinde bir bütün olarak PKK terörünün övülmesi, terörizme destek gösterisi, şiddet kullanımına, silahlı direnişe ya da başkaldırıya doğrudan veya dolaylı teşvik olarak nitelendirilmesinin mümkün görünmediği değerlendirilmektedir”

Bildiriye imza atmanın akademisyenlerle PKK arasında irtibat ve iltisaklı bulunduğunu göstermeyeceğini vurgulayan Mahkeme, “Uyuşmazlıkta; davacı, PKK/KCK silahlı terör örgütüyle irtibat ve iltisaklı olduğu belirtilerek kamu görevinden çıkarılmış ise de davacı hakkında PKK/KCK terör örgütü ile iltisak veya irtibatlı olduğuna kanaat getirilmesini sağlayacak hukuken kabul edilebilir herhangi bir bilgi ve belgenin olmadığı görülmüştür” dedi.

Mahkeme 5’i profesör 7 akademisyen hakkındaki ihraç kararlarının iptal edilmesine ve maddi ve özlük haklarının faiziyle birlikte ödenmesine karar verdi.

“DİĞER ARKADAŞLARIMIZIN DÖNMESİNİ DE BEKLİYORUZ”

Mahkemenin bu kararı Dicle Üniversitesi ile ilgili alınan ilk iade kararı.7 yıldır akademiden uzak olduğunu söyleyen Prof. Dr. Selçuk Ertekin, buruk bir mutluluk yaşadığını söyledi. İhraç edilen bütün arkadaşlarının dönmesini beklediğini ifade eden Ertekin, “Çok sevindik, geç de olsa sevindirici bir haber. Altı arkadaşımız dönünce sevindik ama bir tarafımız da buruk kaldı. Bir an önce diğer arkadaşlarımızın davalarının da sonuçlanmasını ve görevlerine iade edilmesini bekliyoruz. Yaklaşık 7 yıldır akademiden uzağız. Akademik özgürlük ve farkındalık için çok önemli bir karar” diye konuştu.

Ne olmuştu?

Kamuoyunda ‘Barış İçin Akademisyenler’ veya "Bu Suça Ortak Olmayacağız" isimleriyle bilinen bildiri, Güneydoğu’da 2015-2016'da yaşanan sokak çatışmaları sırasında yayınlandı. Operasyonlar sırasındaki sokağa çıkma yasaklarının ve şiddetin sona ermesi için çağrı yapan bildiriyi 2 bine yakın akademisyen imzaladı. Akademisyenlerin bir bölümü KHK’larla ihraç edildi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri