İçişleri Bakanı Soylu’nun “Sosyal izolasyonda Doğu ve Güneydoğu’da sıkıntı var” açıklamasından sonra gözler bölge illerine çevrilirken, bir kadının yoğun bakım ünitesinden Kürtçe paylaştığı video, durumun ciddiyetini gözler önüne serdi. Kadın videoda, “Bana bulaşacağına hayatta inanmıyordum, çünkü evin her yerini kolonya ile doldurmuştum. Her yerime kolonya sürüyordum ama yine de düştüm. 12 saat canlı kalabiliyor, nerede olduğunu bilmiyorsunuz. Çok dikkat edin, evden çıkmayın” dedi
DİYARBAKIR YENİGÜN - Çin'in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve kısa sürede dünyaya yayılan Koronavirus salgını nedeniyle Türkiye’de hayatını kaybedenlerin sayısı 75’e hastalananların sayısı ise 3 bin 629’açıkmıştı. Virüs kaynaklı ölümlü vakaların artmasıyla birlikte alınan önlemlerde artarak devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde Koronavirus salgını nedeniyle Türkiye genelinde 65 yaş ve üstü olanlar ile kronik rahatsızlığı bulunanlar için sokağa çıkma yasağı ilan edilmiş, vatandaşlara da “Evde kal” çağrıları yapılmıştı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, katıldığı televizyon programında İstanbul, İzmir ve Ankara’da kentlerin çekildiğini ancak Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da sosyal izolasyonda sorun olduğunu söylemişti. Bu açıklamadan sonra sosyal medyada düşen bir video, bölgedeki durumun ciddiyetini ortaya koyuyor.
Yoğun bakımdan Kürtçe seslendi
Koronavirus salgınına yakalan bir kadın, virüsü ciddiye almayan insanlara seslendi. Sosyal medya hesapların paylaşımı yapılan videoda Kürtçe konuşan kadın, tedavi gördüğü hastanede çok sayıda vakanın bulunduğunu ve vatandaşların evden çıkmaması gerektiği konusunda uyarıda bulunuyor.
Hastanenin yoğun bakım ünitesinde tedavine devam edildiğini kaydeden kadın, şunları söylüyor:
“Ambulans beni Yenişehir’deki hastaneye bıraktı. Korona testleri için benden kan alıp filim çektiler. Korkudan kimse yanıma yaklaşamıyordu. 2 saat o halde kaldım. Bende sizin gibi ‘nasıl bana bulaşacak ki?’ diyordum. Ama bulaştı. 4 sefer doktorun gözünün içine bakarak, ‘negatif mi, pozitif mi?’ diye soruyordum. En son doktor, virüsün göğsüne yerleştiğini, ciğerleri tahrip ettiğini, bir an önce tedaviye başlanması gerektiğini söyledi. Yoğun bakıma alacaklarını söylediler. Hani siz diyorsunuz ya ‘yaşlılar tek ölüyor, gençlere bir şey olmuyor.’ Öyle değil işte, bakın ben düştüm.
‘Bana bulaşacağına hayatta inanmıyordum’
Bu virüs kimseyi dinlemiyor, yaşlı genç, kadın çocuk dinlemiyor ve kime bulaşsa düşürüp öldürüyor. Çok dikkat etmeniz lazım, dikkat edin, evden çıkmayın. Doktorlar, beni yoğun bakıma alacaklardı ancak yer yoktu, sonra durumu iyi olan birini çıkarıp beni aldılar. Yoğun bakım ful doludur. İnsan nereden ve nasıl bulaşacağını bilmiyor, bu yüzden dikkat edin. Eğer size bulaşırsa siz de bilmeyerek başkasına bulaştırabilirsiniz. Buna hakkınız yok. Bakın burada perişan olduk, kimse yanınıza gelmiyor, hemşire bile gelip serum vurup kaçıyor. ‘Yüzümüze bakmayın, nefesiniz üstümüze gelmesin’ diyorlar. Bana bulaşacağına hayatta inanmıyordum, çünkü evin her yerini kolonya ile doldurmuştum. Her yerime kolonya sürüyordum ama yine de düştüm. 12 saat canlı kalabiliyor, nerede olduğunu bilmiyorsunuz. Çok dikkat edin, evden çıkmayın.” (İLKHA)