LPG’li araçların kapalı otoparklara alınmamasına ilişkin yazılı bir açıklama yapan TMMOB Makina Mühendisleri Odası Başkanı Yunus Yener, söz konusu düzenleme girişiminin ülkedeki otoparkların ve araçların büyük kısmının mevcut durumu nedeniyle oldukça riskli ve tehlikeli sonuçlar oluşturabileceğine dikkat çekti. Bu girişimin taşıdığı hayati riskler nedeniyle durdurulması gerektiğini vurgulayan Yener, sızdırmazlık kontrolü/raporu uygulamasının ise yeniden başlatılması gerektiğini kaydetti
Rıdvan KÖSEN
DİYARBAKIR YENİGÜN - TMMOB Makina Mühendisleri Odası Başkanı Yunus Yener, LPG’li araçların kapalı otoparklara alınmasına ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Yener, “19.12.2007 tarih ve 26735 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik’te değişiklik yapılmasını öngören taslak, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından görüşe açılmıştır. Değişiklik taslağında, konutların yer aldığı binalar hariç olmak üzere TS 9881 standardı ve İtfaiye Teşkilatından gerekli izinlerin alınması kaydı ile LPG kullanan araçların kapalı otoparklara alınması öngörülmektedir” dedi.
‘Riskli ve tehlikeli sonuçlar oluşturabilir’
Söz konusu düzenleme girişiminin ülkedeki otoparkların ve araçların büyük kısmının mevcut durumu nedeniyle oldukça riskli ve tehlikeli sonuçlar oluşturabileceğine dikkat çeken Yener, “Odamızın görüşü, mevcut şartlarda LPG’li araçların kapalı otoparklara alınmaması yönündedir. Söz konusu düzenleme yerine otoparkların uygun olan bir kısmının, Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmeliğe göre otopark katının taban alanlarının yüzde 5’nin yan alanlarında açıklık bırakılarak açık otopark olarak düzenlenmesi ile LPG’li araçlar için otopark sorunu kısmen de olsa çözülebilir. Ancak yine de belirtmeliyiz ki, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın 2017 yılında yaptığı bir mevzuat değişikliği (24.07.2017 tarih ve 30106 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Araçların İmal, Tadil ve Montajı Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik) ile LPG’li araçların gaz sızdırmazlık kontrolü; araç tadilatını yapan ya da araç yakıt sistemini değiştiren firmaların inisiyatifine (beyanına!) bırakılmış, araçların kontrol ve denetimi ortadan kaldırılmıştır. Böylelikle LPG’li araçların bağımsız kurum ve kuruluşlarca yapılan gaz sızdırmazlık kontrolü tamamen iptal edilmiş ve o günden beri bu araçlar (TÜİK’in 2019 yılı Ocak ayı motorlu kara taşıtları istatistiklerine göre trafiğe kayıtlı 12 milyon 437 bin 250 adet otomobilin yüzde 37,8’ini oluşturan 4 milyon 703 bin 163 LPG’lidir) denetimsiz bırakılmış, halkın mal ve can güvenliği tehlikeye atılmıştır” dedi.
“Düzenlemeden vazgeçilmelidir”
Yener, halkın can ve mal güvenliği ile kamu düzeni açısından yapılması gerekenlere ilişkin de şu önerilerde bulundu;
- Sanayi ve Teknoloji ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlıkları üzerlerine düşen görevi yerine getirmeli, önceki dönemlerde olduğu gibi LPG’li araçların yılda en az bir kez olmak üzere Sızdırmazlık Kontrollerinin akredite kurum ve kuruluşlarca yapılması yeniden sağlanmalıdır.
- Bu koşul sağlanmadıkça ve otoparklarda gerekli teknik düzenlemeler yapılmadıkça LPG’li araçların kapalı otoparklara alınmasına yönelik Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yapmak istediği düzenlemeden vazgeçilmelidir.
- LPG tanklarının ve dönüşüm sistemlerinin seviyesinin ECE 67.01 teknik düzenlemesine uygun hale getirilmesi ve mevcut LPG’li araçların kontrolü sağlanmalıdır.
- LPG’li araçların periyodik bakımlarının yapılmasını sağlayacak bir takip sistemi oluşturulmalıdır.
- Yetkili ve görevli kılınan kurum ve kuruluşların yapacağı düzenlemelerde halkın can ve mal güvenliği mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır.
Bu vesileyle Odamızın 1998 yılından itibaren LPG/CNG’li araçların denetimine yönelik yürüttüğü faaliyetlerde edindiği birikim ve teknik donanım ile konunun çözümünde kamu kurumlarına her düzeyde yardımcı olmaya hazır olduğunu kamuoyuna duyururuz.”