Millî Eğitim Bakanlığının, okulların 31 Ağustos'tan telafi eğitimine geçilmesi kararını değerlendiren Eğitim Bir-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Ramazan Tekdemir, kırsal bölgelerde yaşayan öğrenciler için telafi eğitiminin önemli olduğunu söyledi
DİYARBAKIR YENİGÜN - Tüm dünyada etkisini gösteren Koronavirüs salgını nedeniyle Türkiye'de de eğitime ara verilmiş, aranın ardından salgına karşı alınan tedbirler kapsamında online eğitim sitemine geçiş yapılmıştı. Geçtiğimiz günlerde Millî Eğitim Bakanlığı, resmi eğitim ve öğretim kurumları için yüz yüze telafi eğitiminin 31 Ağustos Pazartesi başlayacağını ve üç hafta süreceğini duyurmuştu. Uzaktan eğitim deneyimi, veli, öğretmen ve öğrenciler için bir ilk olduğu için kırsal bölgelerdeki öğrencilerin ders konusunda sıkıntı çektiğini belirten Tekdemir, "Uzaktan eğitim, 19 Haziran Cuma günü sona erecek. Öğrenciler için yüz yüze telafi tamamlama ve uyum eğitimleri başlayacak. 31 Ağustos Pazartesi günü başlayacak eğitimlerin 3 hafta sürmesi planlanıyor. 3 haftalık eğitim sürecinde öğrencilerin yeniden okula uyumu, psikososyal destek akademik durum tespitiyle birlikte temel derslerin telafi programları uygulanacak. Uzaktan eğitim deneyimi, veli, öğretmen ve öğrenci unsurları için bir ilkti. Çünkü bu uzaktan eğitim sürecinde öğrencilerin imkân eşitliğinin olmaması, özellikle kırsal bölgelerde yaşayan ailelerin daha dezavantajlı koşullarda yaşamaları önemli bir kısmında, bilgisayar, internet ve bağlantı problemlerinin olması uzaktan eğitim sürecini olumsuz etkileyen nedenlerdi. Uzaktan eğitim pozitif eşitlik standartlarının oluşturulmaması, bu süreci daha zorlu bir hale getirdi." dedi.
‘Öğrencilerin telafi eğitimlerine tutulması önemlidir’
Akademik anlamda öğrencilerin telafi eğitimlerine tutulmasının önemli olduğunu ifade eden Tekdemir, "Çok hazırlıksız yakalandığımız bu deneyim ortamının faydalarını kısmen görsek de okul imkânlarının kazanımlarıyla mukayese edilmeyeceği, ancak uzaktan eğitim deneyiminden sonra psikososyal ihtiyaçların yanında akademik anlamda öğrencilerin telafi eğitimlerine tutulması önemlidir. Yaz mevsiminin koşulları, salgının neden olduğu travmatik durumlarda eğitimde istenen sonuçlara ulaşmada elbette etkiyi kıracaktır. Bunun yerine gelecek sene bütün yılla sınırlandırılacak daha geniş zamanlı ve sosyal veri tabanındaki çalışmalara yoğunlaşmak ve bunun üzerinde planlama yapmak daha yararlı olacaktır. "şeklinde konuştu. Salgının kontrol edilmediği takdirde gelecek yıl için önerilerde bulunan Tekdemir, şunları kaydetti:
“Gelecek yıl eğitim öğretim dönemine başlayacağız. Eğer net bir iyileşme sağlanamaz ise yeni bir durum önümüze çıkacaktır ve yeni bir planlamayı zorunlu kılacaktır. Bu yeni planlamada da ders sayıları düşürülmeli, sosyal mesafeye uygun bir şekilde sınıf mevcudu azaltılmalı, ikili eğitim zorunlu olmalıdır. Belki de 3'lü veya 4'lü eğitime de geçilebilir. Buradaki amaç uygun ortamlarda sosyal mesafeye uygun bir şekilde daha az sayıda derslerle öğrencilerin yüz yüze eğitimle devamlarını sağlamaktır. Bu şekilde olursa belki de okulda geçirebileceği sürecin de azaltılması gibi öneriler gözden geçirilecektir.” (İLKHA)