Hayvancılığın yaygın olduğu kentlerin başında gelen Gaziantep’te, yaklaşan Kurban Bayramı öncesi pazarlarda kurbanlıklar görücüye çıkarken, beklenen hareketlilik ise henüz başlamadı.
DİYARBAKIR YENİGÜN - Türkiye'nin en önemli hayvancılık merkezlerinden olan Gaziantep’te, yaklaşan Kurban Bayramı öncesi pazarlarda beklenen hareketlilik henüz tam olarak başlamadı. Kurban Bayramı’na 20 gün gibi kısa bir süre kalmasına rağmen kurbanlık satışlarının başlamadığını belirten hayvan yetiştiricileri, bayrama birkaç güne hareketliliğin başlayacağını dile getiriyor. Kurban Bayramı öncesi hayvan pazarlarında sık sık pazarlık yapılmasına rağmen kurbanlık alan yok. Bayrama sayılı günler kalırken, kurbanlıklar da görücüye çıktı. Hayvan yetiştiricileri, piyasanın durgun olduğunu ve bayram arifesinde yoğunluğun artmasını ümit ettiklerini söylediler. Kurban Bayramı’nın en büyük telaşı canlı havyan pazarlarında yaşanıyor. Sıkı sıkıya yapılan pazarlıklar her sene farklı görüntülere sahne olurken, bu yıl canlı hayvan pazarında beklenen hareketlilik henüz oluşmadı.
Küçükbaş hayvanların bin TL’den başladığı ve 2 bin TL’ye kadar da alıcı bulduğu Çaybaşı Organize Besi Bölgesi’nde bulunan hayvan pazarında, büyükbaş hayvanlar ise kilo hesabına göre satışı yapılıyor. Bu sene büyükbaş hayvan fiyatları 20 TL’den küçükbaş hayvanlar ise 21 TL’den başlıyor.
Kentte, uzun ve zahmetli bir sürecin ardından hayvanlarını Kurban Bayramı için hazır hale getiren ve sabahın erken saatlerinde kurbanlıkları araçlardan tek tek indiren hayvan yetiştiricileri, hayvanlarını görücüye çıkarıyor.
Emeklerinin karşılığını alabilmek umuduyla hayvan pazarının yolunu tutan hayvan yetiştiricileri, vatandaşların ilk günlerde pazara gezmek için geldiğini ve fiyat araştırması yaptıklarını, birçok vatandaşın aldığı kurbanlığı barındıracak yeri olmadığı için alım işini arife günü ya da bayramın birinci gününe bırakmayı tercih ettiklerini söylediler.
Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Gaziantep Şube Başkanı Osman Türkman, İLKHA’ya yaptığı açıklamada, kurbanlık hayvanların yavaş yavaş pazara inmeye başladığını söyledi.
Geçen yıla oranla kurbanlık hayvan fiyatlarında 2 ve 4 TL gibi bir artışın olduğunu belirten Türkman, buna göre erkek koyunun kilo fiyatının 23 TL, diğer ırklardan olan erkek koyunun fiyatının 22 TL ve erkek keçinin kilo fiyatının 21 TL ve dananın kilo fiyatının 20 TL’den satılacağını ve bu fiyatlardan kesinlikle firenin düşülmeyeceğinin altını çizdi.
“Kurbanlık fiyatlarında 2 ve 4 TL arasında bir artış oldu”
Küçükbaş hayvan yetiştiricilerinin, yem fiyatlarının yüksekliği, ürünlerininin değerinde satılamaması ve mera alanlarının yetersizliği gibi birçok sorunlarının olduğuna dikkat çeken Türkman, “Geçen sene arpanın kilosu 75-80 kuruştu. Bu sene ise 1 TL’nin üzerine çıktı. Geçen sene beyaz samanın kilosu 25-30 kuruştu, şu anda 50 kuruş oldu. Geçen sene kırmızı mercimek saman 70 kuruştu şu an ise 1 TL 20 kuruş civarında. Geçen sene yemin torbası 60 TL’ydi. Şu an ise 90 TL oldu. Baktığımızda girdiler yüzde 50 ile yüzde 90 arasında arttı. Oysa kurbanlık hayvan fiyatlarının fiyatı geçen sene ile orantıladığımız zaman 2 ve 4 TL arasında bir fiyat artışı oldu. Dolayısıyla üretici şu anda bu rakamlardan asla çokta para kazanmıyor. Ama en azından maliyetini kurtarabilmek adına ve ülkedeki ekonomik sıkıntıyla bildiğimizden dolayı tüketiciyi de düşünmek açısından rakamları mümkün mertebe düşük açıkladık. O yüzden rakamların gerçekten uygun olduğunu düşünüyoruz. Şu anda zaten piyasada bu rakamların 1 TL veya 2 TL altında seyrediyor. Kurbanlık olunca haliyle fiyatı biraz farklı oluyor. Bu hayvanlar toptan olarak satılan hayvanlar. Ama kurbanlıklar tek olarak satılacak. Dolayısıyla bunun da ayrı bir maliyeti var. Dolayısıyla 1 ve 2 TL fark ediyor.” dedi.
Gaziantep’te kurbanlık sayısında herhangi bir sıkıntının olmadığını belirten Türkman, ayrıca Kızılay ve Diyanet gibi kurumların yurt dışında kurbanlıkları keserek etlerini Türkiye’ye getirip dağıtmasının çok yanlış olduğunu, bu tür kurumların yabancıya değil kendi üreticilerine sahip çıkması gerektiğini ifade etti.
“Kurbanlıklar Türkiye’de kesilmelidir”
Türkman, “Kızılay'ın özellikle Diyanet'in kurbanlıklarını Türkiye'de kesmelerini bekliyoruz. Yurt içinde kesilmek üzere bağışçılardan toplanan bağışlar Macaristan, Sırbistan ve Bosna Hersek gibi ülkelerde kesilip, etleri buraya getirilmek üzere değerlendiriliyor. Bu uygulama çok yanlıştır. Özellikle üreticiye ve kendi ekonomimize zarar veriyor. Bunun gözden geçirilmesi, özellikle Kızılay'ın ve Diyanetin bunu düzeltmesini istiyoruz. Gerekirse Tarım Bakanlığı'nın da bu uygulama ile ilgili onlara vermiş olduğu izinleri iptal edilmesini talep ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
Yem, saman ve diğer girdiler ile ilgili düzenleme yapılmasını ve mera ıslah çalışmalarının artırılmasını istediklerini belirten Türkman, Tarım Bakanlığı’nın bu anlamda çalışmalarının olduğunu ancak yeterli olmadığını belirtti.
Kurban satışlarının kısmende olsa başladığını belirten Türkman, “Şu an yeni yeni hareketlilik başlıyor. Kurban Bayramı’na 20 gün bir zaman var. Dolayısıyla bu anlamda satışlarda bundan sonraki günlerde hareketlilik olacak. Bayram yaklaştıkça hareketlilik olacaktır.” dedi.
“AVM’lerden kesinlikle kurbanlık alınmamalıdır”
Vatandaşlara kurbanlık hayvan alırken dikkat etmeleri gereken hususlar noktasında bazı tavsiyelerde bulunan Türkman, “Kurban Bayramı öncesi vatandaşlarımız kesinlikle hayvanını görerek almalıdır. Bu tür pazarlara gelip satıcıyla gerekirse elini sıkarak yani o sünneti de yerine getirmeli. Görmeden asla kurbanlık almamalıdırlar. Örnek, birilerinin hesabına para göndererek ya da AVM’lerden kesinlikle kurbanlık almamaları lazım. Vatandaş bizatihi bu hayvanları yetiştiren üreticilerden helalleşerek ve karşılıklı bir diyalogla kurbanını alacak, mümkün mertebe imkanı varsa başında duracak ve kestirecek, kurban ile ilgili sünneti de yerine getirmesi lazım. Vatandaşlarımız aldıkları kurbanlıkların kulağındaki küpeye dikkat etsinler. Tarım Bakanlığı’nın “
Hayvan pazarında müşterilerini bekleyen hayvan yetiştiricileri ise işlerin çok durgun olmasından yem, saman ve ilaç gibi girdi maliyetlerinin fiyatlarının yüksekliğinden yakınıyor.
Bayrama 20 gün gibi çok kısa bir süre kalmasına rağmen bekledikleri yoğunluğun halen yaşanmadığını belirten Hasan Aslan, kurban kesecek vatandaşların şimdilik büyükbaş hayvanlara baktığını, küçükbaş kurbanlıkların satışının ise genellikle son günlere kaldığını belirtti.
“Hareketlilik henüz başlamadı”
Aslan, “Hayvan piyasası şu anda durgun. Özellikle yem fiyatlarının çok pahalı olmasıdan dolayı piyasa durgun. Kurbanlık fiyatları tam belli değil. 20 ve 22 TL diyen var. Yalnız bizim pazardaki piyasamızda büyükbaş kurbanlık hayvanın fiyatı 18-19 TL'den gidiyor. İlerleyen günlerde ne olacağını bilemiyoruz. Ticari olarak kazanamıyoruz. Üreticiler olarak 90 TL'ye yem alıyoruz. Yem gibi maliyetler bu şekilde yüksek olursa üretici ne kazanacak? Para kazanan yok. Hayvanın eziyetine, sıkıntısına katlanıyoruz ve her türlü hastalığı oluyor ama zarar ediyoruz, para kazanan yok. Şu an üreticiler sıkıntı içerisindeler. Hareketlilik henüz başlamadı. Bizim bu pazarda hareketlilik bayrama iki gün kala başlar. Şu anda pek bir kalabalık ve bir hareketlilik yok. Hayvan alım satımı yapan yok. Pazara gelenlerin çoğu esnaf. Alıcı yok.” dedi.
“Türkiye'de hayvancılık bitme noktasına geldi”
Bayrama kısa bir süre kala küçükbaş hayvan ihracatının başlamasına tepki gösteren Yılmaz Dönmez de şunları söyledi:
“Hiç kimse durumundan memnun değil, ne alan ne de satan memnun değil. Bayrama 15-20 gün gibi çok kısa bir süre kalmış, ihracatı açtılar. Küçükbaş hayvanlar Ürdün'e gidiyor, büyükbaşı da hiç kimse almıyor. Yemin torbası 100 TL, arpanın kilosu geçen sene 90 kuruştu şimdi ise 1 TL'nin üzerinde. Her geçen gün fiyatlar artıyor. Saman fiyatları aynı şekilde artıyor. Üreticinin ayakta kalacak bir durumu kalmadı. Tarım Bakanı'na sesleniyorum; her gün yeni bir kanun çıkmaz ve her gelen bakan kanunu değiştiriyor. Bu işin başına bu işten anlayan bir bakanı getirsinler milletin durumundan anlasın. Böyle bir şey olmaz. Hayvan fiyatları sabit olsa vatandaşlar ucuz alır ucuz satar. Girdi fiyatları çok yüksek. Yem çok pahalı. Hareketlilik var ama para kazanan yok. Bu sene hayvan sayısı da yeterli değil. Abartılı rakamlara bakmayın. 2015 yılından beri ‘hayvan sayımız yeterli’ diyorlar ama kesilen hayvanların hiç düştüğü yok ki hep kesiliyor ve işletmelerde hayvan kalmadı. Köylerde de tesislerde de hayvan yok. Bununla birlikte ilaç fiyatları da çok yükseliyor. Bugün 10 TL aldığım ilacı yarın 15 TL’ye alıyoruz. Her gün zam yapılıyor. Bu zamlardan artık bıktık ve usandık. Hayvanın içerisine girmekten usandık. İnsan kazanırsa hayvana bakar. Türkiye'de hayvancılık bitme noktasına geldi. Bu durumda ihracat hangi akıl kârıdır. Hangi rantçılar bu hayvanlara ihraç ediyor. 21-22 TL koyun alıp ihracata gönderiyorlar. Bizim üretimimiz var mı ki hayvan ihraç ediyoruz? Yarın Kurban Bayramı’nda bu fakir fukara ne yiyecek?”
“Girdi maliyetlerine gelen yüzde 40 zam üreticinin belini büktü”
Hasan Hüseyin Kısa da “Belirsiz bir piyasa var. Aldığımızı satamıyoruz, sattığımızı tekrar alamıyoruz. Hayvanımız ayakaltı oldu. Pazardaki bu kalabalığa aldanmamak lazım. Alışveriş denen bir şey yoktur. Kimse hayvan almıyor. İthal getiriyorlar ama onlara aldanmamak lazım. Bu ülkenin geleceğini orta ölçekli işletmeler her zaman sağladığı gibi bundan sonra da sağlayacaktır. Bizim bu üreticilere sahip çıkamamız lazım. Ama sahip da çıkılmıyor. Bu sıkıntılar sadece Gaziantep bölgesinde değil, Türkiye genelinde bu sıkıntılar var. Bu üreticiye, bu ülkeye yazık oluyor. Geleceğimiz karanlıklar altında. İki senedir girdi maliyetlerine gelen yüzde 40 zam üreticinin belini büktü.” diye konuştu. (İLKHA)