Diyarbakır’ın yöresel yemeklerini tüm dünyaya tanıtmayı amaçlayan Diyarbakırlı şef Bilal Eğici, Ankara’da gerçekleştirilen ‘Birinci Ulusal Yemek Yarışması’nda derece elde etti. Etkinlikte Diyarbakır mutfağının yanı sıra karpuz ve kabak üzerine çizdiği Sur ve çeşitli figürler ile de dikkatleri çeken Eğici, “Diyarbakır’da yapılacak çok şey var. Ancak bu etkinliğe iki kişi katıldık. Bizim için üzücü oldu. Diyarbakır yöresine ait tüm lezzetlerin dünyaya tanıtılması gerekiyor. Bu yüzden böyle festivallere katılıyoruz. Herkesin bu konu hakkında daha duyarlı olmasını ve Diyarbakır için bir şeyler yapmasını istiyorum” dedi
VİDEOYU İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ
Remziye ÇELİK/Yenigün Özel
DİYARBAKIR YENİGÜN - Ankara Kızılcahamam Belediyesi tarafından 25 Ağustosta düzenlenen "Ulusal Yöresel Yemek Yarışması" etkinliklerine katılan Diyarbakırlı Şef Bilal Eğici ve ekibi Diyarbakır yöresine ait unutulmaya yüz tutmuş lezzetlerini tanıttılar. Diyarbakır'ın zengin mutfağı ile yarışmaya giren Eğici, rakiplerini geride bırakıp birincilik ile döndü.Amacının bu gibi etkinlikler ile Diyarbakır'a has lezzetler ile kentin geçmişini de canlandırmak olduğunu söyleyen Eğici, “Unutulmaya yüz tutmuş birçok yöresel yemeğimizi tekrar gün yüzüne çıkarmak için kolları sıvadık. Bu konuda biraz ileriye giderek işin profesyonel boyutu olarak görev aldığım Anadolu Şef Aşçılar Derneği adına ve ilimiz Diyarbakır’ı temsilen Ankara Kızılcahamam’da yapılan 81 ilden de katılımın olduğu Birinci Ulusal Yemek Yarışması’nda Diyarbakır’ımıza özgü fırında tandır ve iç pilav ile katıldık” diye ifade etti.
“DİYARBAKIR YEMEKLERİ SAYESİNDE GEÇMİŞİMİZİ CANLANDIRIYORUZ”
On beş yılı aşkın yemek sektöründe olduğunu ve Diyarbakır yöresine ait yemeklere verdiği önemin başka olduğunu söyleyen Bilal Eğici,“Aslen Diyarbakır Silvan doğumluyum. On beş yıla yakın bir süredir yiyecek ve içecek sektöründeyim. On yılın aşkın bir süredir Diyarbakır’ın yöresel yemekleri, ızgaralar, döner ve İskender yemekleri konusunda markalaşmış işletmelerde kendimi ispatlamış ve bu işletmelerde usta eğitmen görevlerinde bulundum. Çekirdekten yetişmek tabiri benim için söylenmiş olsa gerek.Çünkü ailecek lokanta sektöründe yıllardır hizmet veriyoruz. Ama kendim bu mesleğe ayrı bir bağımlılığım var. Çünkü severek yaptığım bir iş.Görevimi eğiterek ve aynı zamanda tanıtarak yapıyorum. Bu mesleğin sürmesi ve sonraki nesillere aktarılması için yetiştirdiğim kalfa ve çıraklarım var.Usta adaylarına bu mesleğin önemini ahlakını ve değerini öğretiyoruz. Amacımız,bu mesleği her yönüyle öğretmek sevdirmek ve geliştirmektir. Asıl nedeni ise, benim için bu bölgenin tarihi çok önemli. Hele hele tarihi yemeklerin benim için ayrı bir yeri var. Ben bu yemekleri yaparken hem geçmişimizi canlandırıyor hem de müşterilerimizi memnun ediyorum. Bu konuda çok talepler var. Şehir dışından ve yurtdışından gelen misafirlerimiz yöresel yemeklerimiz olan; Ekşili Meftune, Ayvalı Kavurma, Hünkârbeğendi, Kuzu Kaburga Dolması, Hasan Paşa Köfte İçli Köfte, Xilorik, Diyarbakır’ın Boranisi, Kibe Mumbar, Ekşili Dolma, Lebeni Çorbası gibi yemeklerimize özel ilgi duyuyorlar. Ve biz bu misafirlerimize bu eşsiz lezzetleri tattırdığımızdan dolayı sonsuz mutluluk duyuyoruz” dedi.
“DİYARBAKIR’IN UNUTULMUŞ YÖRESEL YEMEKLERİNİ GÜN YÜZÜNE ÇIKARMAK İÇİN BAŞLADIK”
Diyarbakır'ın unutulmaya yüz tutmuş lezzetleri için işe giriştiklerini ve girdikleri festivalde derece ile döndüklerini belirten Eğici; “Unutulmaya yüz tutmuş birçok yöresel yemeğimizi tekrar gün yüzüne çıkarmak için kolları sıvadık. Bu konuda biraz ileriye giderek işin profesyonel boyutu olarak görev aldığım Anadolu Şef Aşçılar Derneği adına ve ilimiz Diyarbakır’ı temsilen Ankara Kızılcahamam’da yapılan 81 ilden de katılımın olduğu Birinci Ulusal Yemek Yarışması’nda Diyarbakır’ımıza özgü fırında tandır ve iç pilav ile katıldık. Yarışmada, dekor, Diyarbakır'ın unutulmuş yemekleri kategorilerinde birincilik aldık. Ve bununla birlikte güzel ilimizin tarihi surlarının Diyarbakır karpuzu üzerinde dekor çizimini yaptık. Üstün başarıdan dolayı altınmadalya almaya hak kazandık. Ve akabinde yapılan yarışmada jüri olarak görev aldım. Dekor konusu ise çocukluktan gelen bir hevesti. Domates, salatalık, kabak, karpuz gibi sebzeler üzerinde çeşitli desenler yaparak öğrendim. En zoru da domates. Domates yumuşak olduğu için istediğiniz şekli veremiyorsunuz. Genelde bu desenler kabakta daha güzel işleniyor. Karpuzda da bu işlem zor. Çatlama riski olabiliyor. Ama kabakta bu yok. Bu işi de severek yapıyorum” diye ifade etti.
“DİYARBAKIR’IN LEZZETLERİ TÜM DÜNYAYA TANITILMALI!”
Diyarbakır mutfağının tüm dünyaya tanıtılması gerektiğinin altını çizen Eğici sözlerini şöyle tamamladı; “İki yıla yakın bir süredir bulunduğum dernekte görev almaktayım. Burada bulunmamdaki ilk amacım bu mesleğe verdiğim değerdir. Derneğimiz sayesinde Türkiye’nin her bölgesinde yapılan festivallere katılıyorum. Bu gibi etkinliklerde hem mesleğimizin önemine değiniyoruz hem de yaşadığımız bölgenin yemeklerini tanıtabilme imkânı buluyoruz. Yarışmadan derece ile dönmek hem kendi adıma hem de Diyarbakır halkı adına çok mutlu olduğum bir durum. Diyarbakır’da yapılacak çok şey var. Ancak bu etkinliğe iki kişi katıldık. Bizim için üzücü oldu. Diyarbakır yöresine ait tüm lezzetlerin dünyaya tanıtılması gerekiyor. Bu yüzden böyle festivallere katılıyoruz. Herkesin bu konu hakkında daha duyarlı olmasını ve Diyarbakır için bir şeyler yapmasını istiyorum. Memleketimizi, kültürümüzü ve yemeklerimizi tanıtmak iyi oluyor. Şu an da benim bir kitap projem var. Bu kitap benim için çok önem arz ediyor. Çünkü kitabımızın içeriğinde, Mezopotamya ve Diyarbakır in en eski ve buraya has yemekleri ve tariflerini içeriyor. Benim bu konudaki hedefim bu kitabımızın hem Diyarbakır’ın hem de bölgemizin halk eğitim merkezlerinde bulundurulmasıdır. Bu kitapta Diyarbakır’ın tarihi, unutulmaya yüz tutmuş eski yemeklerinin olduğu bir kitap olacak. Bu proje için de yetkililer ile görüşmelerimizi yapıyoruz. Çünkü hem halkımız hem de usta adaylarımız bu kitap ile birlikte hem tarihimize hem de yöresel lezzetlerimize tanıklık edeceklerdir. Bu kitabımız özellikle bu mesleğe ilk adım atan genç aşçı arkadaşlarımıza öncü olacağını düşünüyorum.”