Çocuklarının PKK mensupları tarafından dağa kaçırıldığı iddiasıyla HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde oturma eylemi başlatan ailelerin evlat nöbeti 136’ıncı gününe girdi. Soğuk havaya rağmen eylemlerinde kararlı olan aileler, hiçbir siyasi partinin kendilerini ilgilendirmediğini belirterek, “Biz çocuklarımı istiyoruz. Bize çocuklarımızı geri versinler” dedi
Şirvan OKTAY GÖRER
DİYARBAKIR YENİGÜN - Çocuklarının PKK mensupları tarafından dağa kaçırıldığı iddiasıyla 3 Eylül 2019'dan bu yana farklı kentlerden Diyarbakır'a gelerek HDP il binası önünde oturma eylemi başlatan 65 ailenin umutlu bekleyişi 136’ıncı gününde de devam ediyor. Soğuk havaya rağmen eylemine devam eden aileler, çocukları gelmeden eylemlerini sürdürmekte kararlı.
‘Siyasi partiler beni ilgilendirmiyor’
Oğlunun dağa kaçırıldığını belirterek oturma eylemi yapan 53 yaşındaki Celil Bektaş, kaçırılan oğlunu geri istediğini söyledi. Bektaş, “Çocuklarımızı geri versinler. Burada şuan 71 aile var bu 171 de olur. Siyasi partiler beni ilgilendirmiyor ben oğlumu istiyorum. Ben istiyorum ki tüm çocuklar gelsin” dedi.
“Oğlum silah zoruyla kaçırıldı”
Dağa 2015 yılında kaçırılan oğlu Vedat için oturma eyleminde yer alan baba Şehmus Kaya ise oğlunun silah zoruyla kaçırıldığını savundu. Kaya, “Beş yıldır oğlumdan hiçbir haber alamıyorum. Murat Atagül, gelinimi Abalık Korakoluna atarak, oğlumu silah zoruyla kaçırdı. Buradan devletime de sesleniyorum. Biz çocuklarımızı istiyoruz” diye konuştu.
‘5 yıldır oğlumu bekliyorum’
2015 yılında birliğine teslim olmaya giderken Tunceli'de kaçırılan oğlu Adil Kabaklı için Gaziantep'ten gelen anne Cennet Kabaklı da, 5 yıldır oğlunu beklediğini söyledi. Kabaklı, “Bugün 135. gün, oğlum gelene kadar buradayım. Kar da, yağmur da yağsa burada durmaya devam edeceğim. HDP ve PKK aynı artık bıraksınlar, çocuklarımızı, polislerimizi ve askerlerimizi, artık yeter. Evlatlarımıza orada bize de burada zulüm işkence etmesinler, hiç mi vicdanları yok. Kendilerinin hiç mi çocukları yok acıma duygusu yok, nasıl insanlar olduğunu bizde anlamıyoruz. Buradan diğer annelere de sesleniyorum, gelsinler evlatlarımızı alsınlar, zaten geliyorlar, 4 evlat geldi annelerine kavuştu. Bu bize bir umut ışığı demektir, inşallah bizim evlatlarımızda gelir. Oğlumu bırakın, oğlumun suçu vatani görevini yapmak mı, benim oğlum çok iyi bir insandı, evden işe işten eve giderdi. Cumhurbaşkanımıza da sesleniyorum, asker ve polislerimize de yardım etsinler, kurtarsınlar. Ben evladımı anne demesini, boynuma sarılmasını özledim” ifadelerini kullandı.
‘Kızımı zorla arabaya atıp götürüyorlar’
Nazlı Sancar isimli anne de, 8 yıl önce Van’da 13 yaşında kızı Şeyma’nın dağa kaçırıldığını iddiasıyla oturma eylemine katıldı. Kızının örgüt yandaşları tarafından zorla kaçırıldığını savuna Anne Sancar, kaçıranların yakalandığını para karşılığı kızını gönderdiklerini itiraf ettiğini söyledi. Sancar, “Kızımı sınıf arkadaşları, terör yandaşları zorla kaçırdılar, götürüp HDP’ye teslim ettiler. Kızım amcasının evindeyken arkadaşı arayıp dışarı çağırıyor, terör yandaşları polis kıyafeti giyip ‘Baban emniyette sende gel’ diyorlar. Kızım karşılık veriyor gelmeyeceğim diyor kızımı zorla arabaya atıp götürüyorlar. Kızımızı çok aradık, hiçbir yerde iz bulamadık emniyete haber verdik. Kızımı götüren kişi belli, yakalandılar itirafçı oldular. Gelip biz bu kızı götürmüşüz dediler, ifadelerinde vicdan azabı çektiklerini söylediler. Allah onların belasını versin bizim yüreğimizi yaktılar onların da yansın. 8 yıldır gecemiz gündüzümüz yok. Kızım gel hepimiz seni bekliyoruz, ben bu eyleme katılıyorum, kızımı almadan gitmiyorum. Kızım gel Şeyma, baban biz hepimiz yaşıyoruz seni bekliyoruz. Beni duyuyorsan gel, hiç aramadı 8 yıldır sağ mı ölümü bilmiyorum” dedi.