Diyarbakır Barosu Dil Komisyonu'nun açtığı Kürtçe kurslar ilk mezunlarını verirken, Başkan Cihan Aydın, bölgedeki tüm STÖ ve meslek odalarının Kürtçenin daha fazla görünür kılınması için çaba içerisinde olması gerektiğini söyledi
DİYARBAKIR YENİGÜN - Sur ilçesindeki Dört Ayaklı Minare’nin önünde 4 yıl önce öldürülen başkanları Tahir Elçi’nin başlattığı ve yarım kalan Kürtçe Hukuk Terimleri Sözlüğünü tamamlayarak yayınlayan Diyarbakır Barosu, Kürtçe dilinin gelişmesi için çalışmalarını sürdürecek. Diyarbakır Barosu tarafından kurulan Dil Komisyonunun verdiği Kürtçe kursu da, ilk mezunlarını verdi. Baronun yaklaşık 2 ay süren Kürtçe kursundan 40 öğrenci mezun oldu. Komisyon, Kürtçe kursları süreklileştirerek devam ettirecek. Konuya ilişkin Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuşan Diyarbakır Barosu Başkanı Cihan Aydın, Kürtçenin iletişim dili olarak konuşulmasının her gün daha az tercih edildiğini, bundan dolayı tehlike sinyallerinin aleni bir şekilde görülmeye başladığını belirterek, Kürtçeyi yok etme politikasına karşı Kürtçeyi toplumsal hayatın her alanına daha fazla görünür kılınması gerektiğinin altını çizdi.
40 avukat mezun oldu
Kursların bir ihtiyaçtan dolayı açıldığını söyleyen Aydın, “Diyarbakır Barosu bünyesinde Kürtçe dil komisyonu kurduk. Bu komisyonun yürütücüleri bizim baromuzun üyeleri. Baromuz dışarıdan destek almadan kendi olanağıyla başlattığı bir eğitim programıdır. Başlangıç olarak 40 avukat kurlardan eğitim alarak mezun oldu. Meslektaşlarımızdan Kürtçe kursa yoğun bir talep olduğunu görüyoruz. Diyarbakır gibi bir Kürt şehrinde yaşayan meslektaşlarımız Kürtçe konuşan müvekkilleriyle iletişim kurmakta zorluk çekiyor” dedi.
‘Kürtçe kurslar yaygınlaşacak’
Avukatların Kürtçe konuşma ve yazma oranının düşük olduğunu, baroda Kürtçe kullanımını yüksek düzeye çekmek istediklerini aktaran Aydın, “Baromuzun şu anda bin 500 üzerinde avukatı var. Biz adil yargılama ilkesinin tam olarak uygulanması için de bu adımı attık. Çünkü bir hukuki destekte bulunmanız için öncelikle meseleyi bütün detaylarıyla anlamanız lazım ve sizden hukuki destek talep eden kişinin kendini iyi bir şekilde anlatması lazım. Biz bu ihtiyaçtan hareketle bu talep üzerine, bu programı başlattık. Bu meslektaşlarımızın ileriki dönemlerdeki katılımlarıyla daha da üst düzeylere doğru gidecek. Talep geldiği sürece biz meslektaşlarımızın, bu taleplerini karşılayacağız. Çabalarımızın bir amacı da Kürt dilinin, Kürtçenin kamusal alanda da görünür kılmak. Kürtçe yoğun bir baskı ve asimilasyona maruz kalıyor ve buna da dikkat çekmek için bu kursu düzenledik. Önümüzdeki dönemlerde bu kursların çok daha yaygınlaşacağına inanıyorum” diye konuştu.
‘STK ve meslek odaları Kürtçe için adım atmalı’
Bölgedeki sendika ve meslek odalarına çağrıda bulunan Aydın, şunları söyledi: “Herkes bu konuda ne yapabilirim diye düşünmeli. Kürtçenin gittikçe unutulmaya yüz tuttuğu konusunda çok yaygın araştırmalar var. Kürtçenin günlük yaşamda kullanılma oranı gittikçe düşüyor. Yeni nesil maalesef Kürtçeyi ya hiç bilmiyor ya da çok az düzeyde kullanıyor. Dolayısıyla biz Kürtçeye baro olarak gereken kıymeti vermeye ve meslektaşlarımızın bu dili öğrenmesi konusunda çaba harcıyoruz, fakat bu dil sadece bir hukuk örgütüyle, bir baroyla olacak iş değil. Bütün meslek örgütleri, sivil toplum kuruluşları kendi faaliyet ve çalışmalarında Kürtçeyi daha görünür kılma noktasında çaba harcamaları gerekiyor.”
‘Dil komisyonun çalışmaları sürecek’
Aydın, farkındalığını oluşturmak ve bunu talebe dönüştürebilmek için dil çalışmalarının devam edeceğini belirterek, “Dil komisyonumuzun önünde bir takım projeler var. Hangi mevzuatta veya kanunda Kürtçeye yönelik engelleyici hükümler olduğuna dair bir rapor oluşturmak istiyoruz. Kürtçenin bir eğitim dili haline gelmesi konusunda belki bir duyarlılık ve kamuoyu oluşturma konusunda ileriki dönemde çalışmalarımız olacak” ifadelerini kullandı.