TMMOB Mardin İl Koordinasyon Kurulu, DEDAŞ’ın 100'ü aşkın kırsal mahallede 14 Mayıs’tan bu yana yaptığı elektrik kesintisi nedeniyle "Haksız ve hukuksuz uygulamadan vazgeçin” çağrısında bulundu.
DİYARBAKIR YENİGÜN - Türk Mimar ve Mühendisler Odası (TMMOB) Mardin İl Koordinasyon Kurulu (İKK), Kızıltepe, Derik ve Artuklu ilçelerinde 100’ü aşkın kırsal mahallede Dicle Elektrik Dağıtım AŞ. (DEDAŞ) tarafından “çiftçilerin borçları” gerekçesiyle sürdürdüğü elektrik kesintilerine karşı açıklama yaptı. TMMOB İKK Mardin İl binasında yapılan açıklamaya, kurul yöneticileri katıldı. Açıklamayı TMMOB İKK Dönem Sözcüsü Mehmet Aslan yaptı.
Kırsal mahallelerde yaşayanların borçlarının olup olmadığına bakılmaksızın dağıtım merkezinden mahalle merkezlerini de içine alacak şekilde tümden enerji kesintisi yapıldığını aktaran Aslan, “Yıllardır süregelen fatura krizi sorununda çiftçiler ulusal basında hırsızlıkla suçlanmıştır. Pandemi döneminde üretim yapanlara yönelik hükümet tarafından çeşitli destek paketleri açıklanırken, Mardin’in tarım bölgesi olan Kızıltepe, Nusaybin ve Derik’te, DEDAŞ’ın çiftçilerin sulama yaptığı elektrik hattını kesmesi mağduriyetleri katlandırarak artırmaktadır” dedi.
‘Üretimin önü kesilmiştir’
Mardin Ovası’nın Türkiye’nin beşinci büyük ovası olduğunu belirten Aslan, DEDAŞ’ın uyguladığı elektrik kesintisinin ekonomiye etkisini şöyle ifade etti:
“Bu kesintiye gidilince de tüm canlıların yaşamı için elzem olan suya erişiminde önü kapatılmış oldu. Kırsal mahallerde yaşayan elektrikli cihaz kullanmak zorunda olan hastalar, kronik hastalar, hamileler, yaşlılar, engelliler ve çocuklar en çok etkilenen kesimi oluşturmaktadır. İnsanlar, hayvanlar ve bitkiler kısacası tüm canlılar susuzluk ile baş başa bırakıldı. Susuzluktan birinci ürün olan buğdayda verim kaybı dekara 100 kg olduğu dillendirilmektedir. Ayrıca susuzluktan telef olan hayvan haberleri de yerel ve ulusal basında yer almıştır. Türkiye’nin beşinci büyük ovası olması yanında, hububat ve bakliyat ihtiyacının yüzde 20’sini Mardin Ovası karşılamakla beraber ikinci ürün yetişen bir iklimi olması ekonomiye olan katkılarını göz önüne sermektedir.”
Ovada 7 bin derin sondaj kuyusu olduğunu dile getiren Aslan, “14 bin aile çiftçilik ile uğraşmakta ve yaklaşık 100 bin yurttaş doğrudan etkilenmektedir. 1,5 katrilyon liralık üretimin önü kesilmiştir. 1 milyon 400 bin dekar arazide -enerjisi kesilen mahallerin yüz ölçümleri göz önüne alındığında- ikinci ürün ekilemediği görülmektedir. İkinci ana ürün olan mısır esas olarak yumurta, kanatlı hayvan eti ve kırmızı et üretim çiftliklerine doğrudan etki edecek olup yem ihtiyacında ithalata neden olacak ve bunun neticesinde temel gıda fiyatlarında artışa neden olacaktır. Bölgenin ana geçim kaynağının tarım olması, tüm sektörleri vuracaktır. Bu domino etkisi kaçınılmazdır” diye konuştu.
‘Yurttaş mağduriyeti giderilsin’
DEDAŞ’ın mahkeme kararlarını hayata geçirmekte yavaş ve ciddiyetsiz yaklaştığını vurgulayan Aslan, şunları söyledi:
“Sosyal hukuk devletinin gereği olarak, yurttaşların temel ihtiyaçlarından olan enerjiye erişim ve kullanım haklarının hukuki çerçevede düzenlenmesini denetlemek devlet adına valilik makamına ve bağlı idarelere düşmektedir. Yurttaş mağduriyetinin olmamasını sağlamak yine bu kurumların sorumluluğunda bulunmaktadır. Bu nedenle bir kez daha mağduriyetlerin yaşanmamasının sağlanması için yetkilileri konuya etkin müdahil olmalarını bekliyoruz.” DEDAŞ yetkililerine seslenen Aslan, “DEDAŞ’a açık çağrımızdır. Bu yanlıştan biran önce dönün. Yapılan bu haksız ve hukuksuz uygulamalardan, yurttaşın ve bölge halkının daha fazla mağdur edilmemesi için bir an önce dönün. Zorluklarını yaşadığımız pandemi sürecinde ülkemiz yurttaşlarının kış aylarında çok yüksek gıda fiyatlarına maruz kalmamaları adına hatanızdan vazgeçin” dedi. (Haber Merkezi)