Diyarbakır E Tipi Cezaevi yakınında tutukluların anneleriyle birlikte açıklama yapan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, “Leyla’nın eli tutulmalıdır. Yaşanacak her olumsuz tablonun altında başta hükümet olmak üzere hepimiz kalırız” dedi. HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli ise “Ölümler olmasın istiyoruz. Bu yüzden annelerimizle yan yanayız” diye konuştu
DİYARBAKIR YENİGÜN - Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli, açlık grevlerine ilişkin Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi önünde açıklama yapmak istedi. Açıklama öncesi Diyarbakır Valiliği, HDP’nin açıklamasının hukuka aykırı ve kanunsuz olduğunu belirterek, “Meydana gelebilecek olayların önüne geçilebilmesi amacıyla bugün 13.30 -16.00 saatleri arasında ilimiz Bağlar İlçesi Doç. Dr. Ahmet Bilgin Bulvarı, Emek Caddesi ve Barış Caddesi geçici olarak trafiğe kapatılacaktır” açıklamasında bulundu. HDP Eş Genel Başkanları Buldan ve Temelli ile Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Mehmet Arslan, valilik yasağına rağmen açlık grevindeki tutukluların anneleriyle birlikte Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi’nin bulunduğu Emek Caddesi’ne geldi. Eşbaşkanlar, burada anneler ve milletvekilleriyle birlikte açıklamada bulundu.
Temelli: Annelerimizle yan yanayız
Temelli, Leyla Güven’in 170 gündür açlık grevinde olduğunu ve cezaevlerinde binlerce tutuklunun da açlık grevinde olduğunu belirterek, “Açlık grevinde olan arkadaşlarımız adalet ve hukuk seslerini duyurmaya çalışıyorlar. Türkiye’deki 92 cezaevinde açlık grevinde olan tutsaklar maalesef kritik aşamadadır. Biz cezaevlerinde kimsenin yaşamını yitirmesini istemiyoruz. Bir an önce çocuklarımızın sağlığına kavuşmasını istiyoruz. Gelinen kritik aşamada kalıcı hasarların oluşması kaçınılmazdır. Ölümler olmasın istiyoruz. Bu yüzden annelerimizle yan yanayız” diye konuştu. Türkiye kamuoyunun duyarlılık göstermesi gerektiğinin altını çizen Temelli, “Basın açıklaması yapmak bile engellenmekte. Cezaevlerinin önünde basın açıklaması yapmak isteyen annelere şiddet uygulanmakta. Gebze’de ve Kızıltepe’de olduğu gibi. Burada basın açıklaması yapmak istediğimizde yine bir engelleme ile karşılaştık. Yolun ortasında bu engellemeye rağmen sesimizi duyurmaya çalışıyoruz” dedi.
“Annelerin sesine ses katmaya çağırıyoruz”
“Açlık grevlerinin tecridin kaldırılmasıyla sonlandırılacağını” belirten Temelli, şunları söyledi:
“Çok yasal bir talebi dile getiriyor insanlar. Ceza İnfaz Kanunu’nda var olan bir maddenin uygulanması isteniyor. Adalet Bakanlığı’na bu konuda 170 gündür çağrı yapılıyor. Adalet Bakanlığı başta olmak üzere iktidar bu sesi duymak istemiyor. Tam tersine 31 Mart seçimlerine giderken, bunu seçim malzemesi yaptığı gibi siyaset malzemesi yapmaya devam ediyor. Bu siyasi malzeme olacak konu değil. Mutlak tecridin sonlandırılması en temel insan haklarından yana bir tavır sergilemektir. Türkiye kamuoyunun artık buna duyarsız kalma lüksü yoktur. Türkiye’deki bütün demokrasi güçleri, emek güçlerini bu konuda duyarlı olmaya davet ediyoruz. Annelerin sesine ses katmaya çağırıyoruz.”
Buldan: Annelerimizin önüne barikat çıkarıldı
Eş Genel Başkan Pervin Buldan ise cezaevi önünde yapmak istedikleri açıklamanın barikatlarla engellendiğini belirterek, “Valilik artık aylık, haftalık, günlük değil, saatlik yasakları önümüze koymaya başladı. Annelerimiz cezaevi önünde kendi evlatları için, cezaevlerinden cenazelerin çıkmaması için, o insanlar yaşamını yitirmemesi için açıklama yapacaktı. Yaşama, adalete ve hukuka dair açıklama yapacaktı. Gebze’de, Kızıltepe’de olduğu gibi bugün Diyarbakır’da da annelerimizin önüne barikat çıkarıldı” şeklinde konuştu.
“Leyla’nın eli tutulmalıdır”
“Valilik yasaklaması ve açıklama yapmalarına dönük engellemenin tecridin sonucu olduğunu” kaydeden Buldan, devamla şunları söyledi:
“Tecrit sadece İmralı’da değil, Türkiye’nin her yerine sirayet etmiştir. Biz annelerimizle birlikte önümüze barikatların çıkması değil, barikatları hep birlikte kaldırabilmek için, tecridin bir an önce son bulması için buradayız. Açlık grevlerinin amacı tecridin bir an önce kaldırılmasıdır. Meşru, haklı ve yasal olan bir şeyi ifade etmeye çalışıyoruz. Ancak Adalet Bakanlığı kendi çıkardığı yasaları bile uygulamaktan vazgeçmiş.” Adalet Bakanlığı, hükümet ve siyasi partilerin açlık grevi taleplerinin yerine getirilmesi için destek vermesi gerektiğinin altını çizen Buldan, “Leyla’nın eli tutulmalıdır. Cezaevindeki arkadaşlarımızın eli tutulmalıdır. Annelerimizin sesi mutlaka dinlenmelidir. Annelerimizin yüreği, beyni cezaevlerinde yaşananlardadır. Hiç bir anne cezaevinde çocuğunun yaşamını yitirmesini istemez. Her birimiz bir anneyiz, babayız. Empati yapıyoruz. Yaşanacak her olumsuz tablonun altında başta hükümet olmak üzere hepimiz kalırız. Çocuklarımız yaşamalı, Leyla Güven, cezaevlerindeki binlerce insan mutlaka yaşamalıdır” ifadelerini kullandı. Açlık grevindeki çocuklarının taleplerinin karşılanması için eylem yapan annelerin yanında olduklarını vurgulayan Buldan, “El eleyiz, kol kolayız, omuz omuzayız. Tecridi mutlaka kaldıracağız” dedi. Açıklama ardından anneler sık sık “Bijî berxwedana zindanan” ve “Leyla Güven onurumuzdur” sloganlarıyla uzun süre bekleyişiyle sona erdi. (MA)