Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım atanmasının ardından kentte kayyım uygulamasına tepkiler sürüyor. Lise Caddesi’nde gerçekleştirilen basın açıklamasında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, kayyım uygulamasına yönelik olarak “Bu saldırı sadece Kürt halkına yönelik değildir, bu saldırı İstanbul’a, İzmir’e, emekçilere, kadınlara yöneliktir. Olduğumuz her yerde direnmeye devam edeceğiz” dedi.
VİDEOYU İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ
Uğur ÇAKIL - Norşin ÖNCEL
DİYARBAKIR YENİGÜN - Yaklaşık dört aylık aranın ardından Diyarbakır, Van ve Mardin Büyükşehir Belediyelerine yeniden kayyım atanmasına tepkiler sürüyor. Bugün de Büyükşehir Belediye binası önünde partililer toplanırken, HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, DTK Eş Başkanı Berdan Öztürk, HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, DBP Eş Başkanı Mehmet Arslan, Diyarbakır Büyükşehir Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı, ESP Eş Genel Başkan Yardımcısı Beycan Taşkıran geniş güvenlik önlemlerinin eşliğinde Diyarbakır’da basın açıklaması düzenledi. Basın açıklaması sırasında polis toplanan partililere tazyikli su ve biber gazı ile müdahale etti. Temelli, Türkiye halklarını mücadele etmeye çağırdıklarını dile getirdi.
Polis ve vekiller arasında arbede yaşandı
Lise Caddesi’nde HDP Eşgenel Başkanı Sezai Temelli basın açıklaması yaptığı sırada polis kitleye tazyikli su ile müdahale etti. Basın açıklamasının ardından protestolar devam ederken, polis gaz bombası ve tazyikli su ile kitleye müdahale ederken, HDP’li milletvekilleri ve polis arasında da arbede yaşandı. Kentin birçok bölgesinde kitleler toplanırken, polisler toplanan kitleleri dağıtmak için yoğun güvenlik önlemleri aldı.
“Direniş meşru hakkımızdır”
“Kayyım rejimini süpürüp atacağız” diyen HDP Eşgenel Başkanı Sezai Temelli, şöyle konuştu: “Faşizmle uzlaşma olmaz. Faşist blokta olanlarla asla uzlaşmadık, uzlaşmayacağız. Olduğumuz her yerde direnmeye devam edeceğiz. Çünkü bizim direnişimiz, meşru hakkımızdır. Meşru hakkımızı her yerde kullanmaya, direnmeye devam edeceğiz. Bu sivil darbeye karşı halkın iradesi ayaktadır, sokaktadır, Diyarbakır’dadır, Türkiye’dedir. Diyarbakır bizimdir, Türkiye bizim ortak vatanımızdır. İrademize de ortak vatanımıza da kentimize de belediyemize de sahip çıkacağız. Bu kent cesaretlidir, bu kentin halkı cesaretlidir. Bu korkakları da bu kayyımı da bu rejimi de geçmişte olduğu gibi yine hep birlikte mutlaka ama mutlaka süpürüp atacağız. Diyorlar ki eşbaşkanlık sistemi var. Evet var. Eşbaşkanlık sistemi toplumsal cinsiyet eşitsizliğine karşı mücadeledir. EvetHDP’deEşbaşkanlık sistemi var. Çünkü eşit temsiliyeti, çünkü kadın özgürlüğünü savunuyoruz. Diyorlar ki ekonomik olarak kaynakları talan ediyormuşuz. İşte kayyımın suçları ortada. Diyarbakır’da, Van’da, Mardin’de neler yaptıkları bütün çıplaklığı ile ortada. Hırsızlıkları ortada. Halıyı çalacak kadar tıynetsizlikleri ortada.
“Bu saldırı sadece Kürt halkına yönelik değildir”
Direncimizi, irademizi kırmak için akla hayale gelmeyen yöntemlerle, fezlekelerle, uyduruk gerekçelerle belediye başkanlarımız görevlerinden alındı. Bu gaspçı anlayışı kabul etmiyoruz. Kürt halkının iradesine yönelik, Kürt halkının özgürlük, demokrasi ve barış mücadelesine yönelik bu saldırıyı kabul etmiyoruz. Bu saldırı sadece Kürt halkına yönelik değildir, bu saldırı İstanbul’a, İzmir’e, emekçilere, kadınlara yöneliktir. Bu saldırıyı kabul etmiyoruz. Bu darbeci zihniyet tam 4 yıldır bu ülkeye zulümden, şiddetten başka bir şey vermedi. Ama inatla her gün meydanlarda olacağız, her gün konuşacağız her gün hakikatin sesini onlara karşı haykırmaya devam edeceğiz. Hakikatin sesi susmayacak, HDP susmayacak. 31 Mart’ta bu otoriter rejime karşı, kayyım anlayışına karşı irademizi ortaya koyduk. 23 Haziran’da bir kez daha koyduk. Kalktılar İstanbul’a kayyım atadılar, 23 Haziran’da cevaplarını aldılar. HDP nerede varsa bu cevap vardır.
“Şiddete karşı ayakta durun”
Bütün Türkiye halklarını bu ceberut anlayışa karşı her yerde bu mücadeleye katılmaları için sesleniyoruz. Hakkınızı savunun. Bu faşist saldırıya karşı her yerde yan yana gelin omuz omuza verin. Biz güçlüyüz. Bu korkaklara karşı gücünüzü gösterin hakkınızı savunun. Unutmayın hepiniz birer Gandhi’siniz, nasıl ki Gandhi tek başına üzerinde güneş batmayan imparatorluğun güneşini söndürdü, bizler de hep beraber bu faşist iktidar bloğunu durdurabiliriz. Tencerenizle, tavanızla, ışıklarınızla ses çıkartın, gücünüzü gösterin durdurun hayatı, bunlara selam vermeyin. Gücünüz sizsiniz. Bu gücü sokağa, siyasete taşıyın. Demokratik siyaset içinde, hukuktan gelen hakkınızı bu hukuk tanımazlara karşı her yerde gösterin. Her gün belediyelerinize gidin. Amed’te o kayyım gidene kadar belediyenize sahip çıkın. Van’da gidin, Mardin’de gidin, İstanbul’da gidin. Gidin iradenize sahip çıkın. Faşizmi yeneceğiz. Bu şiddete karşı ayakta durun ve asla vazgeçmeyin.”