Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Mehmet Şerif Demir, salgına karşı çok dikkatli olunması gereken zamanlardan geçildiğini belirterek, ikinci dalganın yaşanmaması için normalleştirme adımlarının halkın sağlığını önceleyen bir yaklaşımla atılması gerektiğini söyledi
DİYARBAKIR YENİGÜN - Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Mehmet Şerif Demir, Karonavirüsün (Kovid-19) geldiği aşama ve bundan sonra atılması gereken adımlara ilişkin Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuştu. Demir, normalleşme ve AVM’lerin açılmasına dikkat çekerek, rehavete kapılma ile koronovirüsün seyrinin değişebileceğini dile getirdi. Koronviürüsün ciddiyetini ortaya koymayan açıklamalardan sonra toplum üzerinde bir rehavetin oluştuğunu kaydeden Demir, bundan kaynaklı dışarıda yoğun bir insan kalabalığının oluştuğunu söyledi. Açıklamalar sonrası dışarıdaki kalabalıkların fiziki mesafeye uyulmadığı ve maske takmadığını gördüklerini belirten Demir, “Bugün bir azalma varsa fiziksel mesafe ve sokağa çıkma kısıtlamaları tedbirleri ile sağlık çalışanlarının büyük fedakarlığı ve özverisiyle olmuştur. Bu emeği heba etmek gerçekten anlaşılır değil. Bugün hala günlük 60-70 kişinin salgından kaynaklı yaşamını yitirdiği bir tablo var. Gevşemek, ‘bu iş bitti’ zannedip, eski rutinimize dönmeye çalışmak, çok büyük hata olur” diye konuştu.
‘AVM’lerin açılması çok erken’
Kalabalığın en fazla olacağı ve bulaş riskin en yüksek olacağı yerlerin AVM olduğunu vurgulayan Demir, “AVM’lerin ekonomik kaygılardan kaynaklı açılması yanlıştır ve çok erkendir. AVM’ler gerek havalandırma sistemlerinden tutalım, ortak kullanım alanları, sosyal mesafeyi ve teması korumadaki zorlukları açısından olsun, mevcut halleri ile bulaş riski en yüksek olan yerlerdir. O yüzden buraların toplum sağlığını tehdit eden mekanlar olduğunu unutmamak gerekir. Önlemler alınacak dense de bunun nasıl olacağını ve ne kadar uygulanabileceğini bilemiyoruz. Hem çalışanlar açısından hem de gidecek olan kişiler için büyük risk taşıyor. Aynı şekilde kuaför, berber ve güzellik salonları için de risk var. Çok yakın mesafede çalışılıyorlar” ifadelerini kullandı.
‘Maskeye ulaşmak halen sıkıntılı’
Maske takma zorunluluğu olduğu halde maskeye ulaşma ve temin etmede hala büyük bir sıkıntının varlığından bahseden Demir, “Henüz aşısı olmayan, herhangi bir tedavisi bilinmeyen ve toplum içinde bulaşılığı çok yüksek olan bir virüs ile karşı karşıyayız. Ekonomik ve başka gerekçelerle karantina koşullarının gevşetilmesi halkın sağlığını hiçe saymak demektir” dedi. Çok dikkatli olunması gereken zamanlardan geçildiğini kaydeden Demir, dünyada önlemleri gevşeten ülkelerin “ikinci dalga” ile karşı karşıya kaldığını söyledi. Demir, ikinci dalganın yaşanmaması için normalleştirme adımlarının gerçekçi ve bilimsel verilere göre, halkın sağlığını önceleyen bir yaklaşımla atılması gerektiğini belirtti.
Ramazan Bayramı
Sürveyans ve filyasyonun etkili ve aktif bir şekilde yapılması gerektiğini kaydeden Demir, “Her ilin epidemiyolojik haritası çıkarılmalı, şeffaf bir şekilde paylaşılmalı, vaka sayıları değerlendirilip ona göre planlama yapılmalıdır. Toplumdaki taramalar ve vaka takipleri genişletilmeli, bulaşın önüne geçilmesi gerekir. Maske sorunu biran önce çözülmeli, vatandaşın ücretsiz ve kolayca ulaşabilmesi sağlanmalıdır. Bayramdaki ziyaretler de göz ününde tutularak normalleşme adımları bayram sonrasına bırakılmalıdır. Vatandaşın AVM’ler gibi kalabalık ortamlardan uzak durması gerekir. Dışarı çıkarken mutlaka fiziksel mesafe ve kişisel hijyene dikkat etmesi gerekir. Ellerin yüzle temasından kaçınmak, elleri yıkamak, kamuya açık alanlarda maske takmak gerekir” diye belirtti.