Sosyal medyada kişisel verilerin paylaşılmasındaki tehlikelere değinen Yeşil Yıldız Derneği Başkanı Yahya Öger, kişisel verilerin herkese açık olması, kötü niyetli kimselerin veya grupların hedefi haline gelme olasılığını arttırdığını söyledi
DİYARBAKIR YENİGÜN - Yeşil Yıldız Bağımlılıklarla Mücadele Derneği Başkanı Yahya Öger, açık adres, konum bilgisi ve telefon numarası ile e-posta bilgileri kişiyi potansiyel hedef haline getirebildiğine dikkat çekti. Öger, “Telefona gönderilen kimlik avı mesajları ve özellikle e-posta adreslerine iletilen oltalama gönderileri, kişinin finansal verileri başta olmak üzere özel yaşamına ilişkin verilerini hedeflemektedir. Bugün dolandırıcılık vakalarının önemli bir kısmı kişilerin kendileri tarafından gelişigüzel paylaşılan kişisel verilerinin yardımıyla gerçekleşmektedir” dedi. Öger, "6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) ile kişisel verilerin işlenmesinde başta özel hayatın gizliliği olmak üzere kişilerin temel hak ve özgürlüklerinin korunması ve bu verileri işleyen kişilerin yükümlülüklerinin düzenlenmesi amaçlanmaktadır. Yürürlüğe giriş tarihi olan 07 Ekim 2016'dan itibaren bu kanun, kişisel veri işleyen tüm kuruluşlar için pek çok sorumluluğu da beraberinde getirmektedir." ifadelerini kullandı.
‘İşveren, işçinin rızası olmaksızın bilgileri paylaşması yasaktır’
Söz konusu kişinin rızası olmadan verilerin kullanılmasının veya paylaşılmasının yasak olduğuna dikkat çeken Öger, "Kanuna göre, kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi veya diğer inançları, kılık ve kıyafeti, dernek, vakıf ya da sendika üyeliği, sağlığı, cinsel hayatı, ceza mahkûmiyeti, biyometrik ve genetik verilerinin ilgilinin açık rızası olmaksızın işlenmesi yasak. Örneğin; retina, parmak izi gibi sistemlerle giriş çıkışları denetleyen işverenlerin, bu konuda kanunun açık hükmü gereği işçinin onayını alması gerekmektedir” şeklinde konuştu. Verilerin paylaşılması konusunda cezai müeyyidelere de değinen Öger, "Kişisel verileri hukuka aykırı olarak aktarmak, kanunda belirtilen para cezalarının uygulanmasına, TCK uyarınca hapis cezasına hatta özel hukuk bakımından tazminat sorumluluğuna da yol açabilir. Hatta kanun yürürlüğe girmeden önceki dönemde, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2014/37215 Esas, 2016/9418 K, 14.04.2016 tarihli kararında; işçinin özlük dosyasını yeni işverene veren işvereni manevi tazminata mahkûm etmiştir." diye belirtti. Öger, "Çalışanın özlük dosyasındaki özel bilgileri gönderen işverenin 6698 sayılı Kanunla birlikte bugün daha da ciddi yaptırımlarla karşılaşması mümkün. TCK hukuka aykırı veri devri durumunda 2-4 yıl arası hapis cezası öngörüyor. Yine, 6698 sayılı Kanunda da düzenlenen ağır para cezaları var” dedi. (Haber Merkezi)