Diyarbakır Barosu, Siverek’te 6 kişinin öldürülmesinde, "Saldırının faillerinin tamamının bulunması, yargı önüne çıkarılması ve hakkettikleri cezayı almaları” için mağdur aileye her türlü hukuki desteği vereceklerini açıkladı
DİYARBAKIR YENİGÜN - Diyarbakır Barosu, öldürülen başkanları Tahir Elçi için düzenledikleri anma etkinliğinin 181'incisini gerçekleştirdi. Diyarbakır Adliyesi önünde yapılan eylemde açıklama yapan Diyarbakır Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Muhlis Oğurgül, Elçi'nin katledilmesi üzerinden 181 hafta geçmesine rağmen faillerin bulunmadığını hatırlattı. "Londra Üniversitesi Adli Mimarlık Bölümü Forensic Archtiecture tarafından hazırlanan raporda belirtilen kuvvetle muhtemel şüpheliler hakkında işlem yapılması talebimizi 14 Aralık 2018 tarihinde Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına bildirmemize rağmen şüpheli sıfatıyla hiç kimsenin ifadesi dahi alınmamıştır" diyen Oğurgül, rapor sonrası yeni bir rapor hazırlaması için dosyanın kül halinde Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Adli Tıp Kurumu'na (ATK) gönderildiğini hatırlattı.
‘Faili meçhule dönüşmesine izin vermeyeceğiz’
"Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan faillerin bulunması ve yargı önünde hesap vermeleri için ivedilikle işlem tesis etmesini talep ediyoruz" sözleriyle konuşmasını sürdüren Oğurgül, "Tahir Elçi'nin failleri bulunmadan ve gereği yapılmadan bu işin peşini bırakmayacağımızı, bu dosyanın failli meçhuller dosyasına dönüşmesine izin vermeyeceğimizi belirtmek isteriz" dedi. Askeri darbeyle tutuklanan Mısır'ın seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin 17 Haziran'da görülen duruşmada yaşamını kaybettiğini anımsatan Oğurgül, darbecilerin karıştığı insan hakları ihlallerinin sonlandırılması için çağrılarda bulunduklarını söyledi. Mısır'daki darbe yargılamalarını Türkiye'de yaşanan 12 Eylül darbe yargılamalarına ve uygulamalarına benzeten Oğurgül, Mısır'ın devrik Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin insanlık dışı koşullara tabi tutulduğunun insan uluslararası insan hakları örgütlerinin raporlarına yansıdığına işaret etti.
‘Hukukun çiğnendiğini göstermektedir’
Mursi'nin rahatsızlığının bilinmesine rağmen yeterli tıbbi destek sağlanmadığını kaydeden Oğurgül, "Her ne kadar Mursi'nin ölüm sebebinin kalp krizi olduğu yönünde bir açıklama yapılmış ise de ölümüne yol açan sürecin insan haklarına aykırı uygulamaların sebebiyet verdiğini belirtmek isteriz. Ayrıca defin işlemine aile bireylerinin tamamının alınmaması, cenaze merasimin düzenlenmesine izin verilmemesi hukukun çiğnendiğini göstermektedir. Hem ülkemizde hem de Mısır'da bu tarz uygulamalar ile cenazelerin aile bireylerinden habersiz bir şekilde adeta kaçırılırcasına defnedilmesi, insan haklarını ihlal etmektedir. Bu vesile ile bütün iktidarlara ve yönetimlere saygılı bir anlayışla insanların kendi cenazesini defnetmesine uygun davranmalarının zorunluluk arz ettiğini bir kez daha ifade ediyoruz" diye konuştu.
‘Siverek'teki saldırıyı kınıyoruz’
Şanlıurfa’Nın Siverek ilçesi Çeltik Mahallesi'nde, Hakkı, Zozan, Meral ve Mustafa Serdar İzol ile silahlı saldırıyla öldürülmesi ve saldırganların kaçarken 2 kişiyi ezmesi olayına değinen Oğurgül, baro olarak yaşam hakkının vahşice sonlandırıldığı bu saldırıyı kınadıklarını ifade etti. "Diyarbakır Barosu geçmişte olduğu gibi bugün de haktan, hukuktan, yaşam hakkının kutsallığından yana taraf olmuş ve olmaya da devam edecektir" diyen Oğurgül, "Saldırının faillerinin tamamının bulunması, yargı önüne çıkarılması ve hakkettikleri cezayı almaları için mağdur aileye her türlü hukuki desteği vereceğimizi kamuoyuyla paylaşmak isteriz. Ayrıca yargının gerçekleşen olayda faillerin siyasi ve ekonomik nüfuzlarının etkisinde kalmadan, etkili ve etkin bir soruşturma ve kovuşturma yapması için olayın takipçisi olacağımızı buradan duyuruyoruz" sözleriyle konuşmasına son verdi. Anma etkinliği yapılan 5 dakikalık oturma eyleminin ardından son buldu. (Haber Merkezi)