Eşi tarafından öldürülen avukat Müzeyyen Boylu için açıklama yapan Diyarbakır Barosu, “Meslektaşımızın, doktor olan kişi tarafından öldürülmesi, şiddetin toplumsal statü tanımaksızın toplumun bütün katmanlarına sirayet ettiğini göstermektedir” dedi
DİYARBAKIR YENİGÜN - Diyarbakır Barosu'na kayıtlı olan ve Çınar ilçesinde avukatlık yapan Müzeyyen Boylu, bir buçuk yıl önce boşanma davası açtığı eşi Doktor Mesut Issı tarafından önceki gün öldürüldü. Duruma ilişkin Diyarbakır Barosu avukatları Diyarbakır Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamayı okuyan Diyarbakır Barosu Kadın Merkezi Koordinatörü Habibe Danışman Deyar, dün (önceki gün) 3 kadının katledildiğine dikkat çekti. Deyar, “Boşanma davalarının bu denli uzun sürdüğü kadının her durum ve şartta başkasına ait sayıldığı, kadına yönelik şiddet ve cinayetin hak olarak görüldüğü bu dönemde; Toplumsal, yasal, yönetsel ve yargısal tüm durumların kadın cinayetlerinin nedenleri olduğunu belirtmekteyiz. Yaşamın her alanında eril zihniyet kadınlara yaşam hakkı tanımamaktadır. Bu eril zihniyet ve beraberindeki erkek şiddeti bir gün içerisinde 3 kadını daha katletmiştir” dedi.
“Kadınlar her alanda risk altındadır”
Kadına yönelik şiddet ve kadın katliamlarının Türkiye’nin rutin bir gündemi haline geldiğine vurgu yapan Deyar, katliamların toplum tarafından kanıksar duruma geldiğini belirtti. Habibe Deyar, toplumun önde gelenlerinin, politik ve inanç önderlerinin ve daha da önemlisi medyanın kurduğu dilin bu şiddet ve cinnet halini körüklediğini söyledi. Deyar, yaşamın her alanında şiddet ve nefret söyleminin kadınları kuşattığına dikkat çekerek, bu kuşatmanın eğitim sistemindeki cinsiyetçi yaklaşımlarla başladığının altını çizdi. ‘Evinin kadını’ söyleminin çalışan kadına yönelik ayrımcı ve aşağılayıcı söylemler olduğunu kaydeden Habibe Deyar, “Kadının giyim ve yaşam tarzından hareketle meşrulaştırılmaya çalışılan şiddet ve nefret söylemleri; kadını ekonomik, sosyal ve siyasal yaşamdan izole etmekte; itiraz eden kadın şiddete uğramakta, katledilmektedir. Meslektaşımızın, doktor olan kişi tarafından öldürülmesi, şiddetin toplumsal statü tanımaksızın toplumun bütün katmanlarına sirayet ettiğini göstermektedir. Konumu ve statüsü ne olursa olsun bütün erkekler şiddet potansiyeli taşımakta, kadınlar ise risk altında kalmaktadır” diye belirtti.
“Elimizden gelen çabayı sarf edeceğiz”
Diyarbakır Barosu olarak taziyeleri baro hizmet binalarında kabul edeceklerini dile getiren Deyar, “Bu vahşi cinayetin, başka ölümlere neden olmaması için elimizden gelen her türlü çabayı sarf edeceğiz. Soruşturma ve kovuşturma sürecinin takipçisi olacağımızı, failin en ağır şekilde cezalandırılması için tüm gücümüzle çalışacağımızı kamuoyuna deklere ediyoruz. Kadın cinayetlerinin durdurulamadığı günlerden geçiyoruz ve bir kez daha bu acı olayla, şiddet uygulayanın eğitimli olup-olmamasının kadına bakış açısını değiştirmiyor. Kadına yönelen erkek şiddetini bir kez daha kınıyoruz” dedi. Yapılan açıklamanın ardından Müzeyyen’in daha önce sosyal medyada kadına yönelik şiddete ilişkin paylaşımı okundu. Açıklamanın ardından baro avukatları ve beraberindekiler Müzeyyen’in ailesini ziyaret etmek için adliye önünden ayrıldı. (Haber Merkezi)