VİDEO HABER: “Savaş kolaydır, barış yürek ister”

Her yıl görkemli kutlamalara sahne olan Diyarbakır Nevroz’u bu yıl da yüz binlerin katılımıyla kutlandı. Büyük bir coşkunun hakim olduğu kutlamada...

Her yıl görkemli kutlamalara sahne olan Diyarbakır Nevroz’u bu yıl da yüz binlerin katılımıyla kutlandı. Büyük bir coşkunun hakim olduğu kutlamada sahne alan sanatçıların seslendirdiği şarkılar eşliğinde halaylar çekildi. Alandaki kitleye hitap eden HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, kendilerini barış partisi olarak nitelendirdi. “Savaş kolaydır, barış yürek ister” diyen Buldan, “Halkımızda yürek de var, cesaret de. Bu ülkeyi karanlığın esiri yapmalarına asla izin vermeyeceğiz. Amed meydanı milyonların şahitliğinde bir gün mutlaka tekrar çözüme tanıklık edecektir. Barışı mutlaka gerçekleştirecektir” dedi

Nurullah Ergün / Rıdvan Kösen

Fotolar: Norşin Öncel/ Remziye Çelik 

DİYARBAKIR YENİGÜN  - Halklar Demokratik Partisi (HDP) tarafından Diyarbakır’da düzenlenen Nevroz etkinliği coşkulu bir şekilde gerçekleştirildi. Bağlar İlçesi’ndeki Nevroz Alanında gerçekleştirilen kutlamaya sabahın erken saatlerinden itibaren gitmeye başlayan vatandaşlar alanı doldurdu. Yaklaşık 7 bin polisin görev aldığı miting alanı çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alındı. Güzel havayı fırsat bilen vatandaşlar ise bir yandan Nevroz’u kutlarken, diğer yandan piknik yaptı. Kadınların yöresel kıyafetleriyle katıldığı miting alında çalınan şarkılar eşliğinde halaylar çekildi. HDP’nin 7 Haziran 2015 seçimleri öncesinde Diyarbakır’da düzenlediği mitinge yönelik bombalı saldırıda bacaklarını kaybeden sinemacı Lisa Çalan da, protez bacaklarıyla halaydaki yerini aldı. Kutlamada Pınar Aydınlar, Bajar ve Koma Pel sahne alırken, Kürt parti temsilcileri ve bazı sivil toplum kuruluşları birer konuşma yaptı.

“Yoldaşlarımızın talebi bizim talebimizdir”

Kitlenin Nevroz’unu kutlayarak konuşmasına başlayan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan,  “Sesimizin ulaştığı bütün yoldaşlara, Selahattin Demirtaş’a, Figen Yüksekdağ’a, Gültan Kışanak’a, İdris Baluken’e, Sırrı Süreyya Önder’e, zulme karşı direnenlere selam olsun. Kawa’nın direnişinden alev alan Nevroz ateşi, Leyla’nın ve yoldaşlarının direnişİ ile harlanıyor, büyüyor. Bugün 134 gündür bedenini açlığa yatıran Leyla Güven’e selam olsun. Nasır Yağız’a, Sebahat Tuncel’e, Selma Irmak’a, zindanlarda ve dışarıda bedenlerini açlığa yatıran bütün yoldaşlarımıza selam olsun. Bu Nevroz sizindir. Büyüttüğünüz ateş geleceğe ışıktır.  Yaşatmak için kendi yaşamını feda eden Zülküf Gezen’in anısı önünde saygı ve minnetle eğiliyorum. Zülküf Gezen’e, Kemal Kurkut’ta, Mazlum Doğan’a, yaşam, barış ve çözüm kazanacak. Bugün açlık grevindeki arkadaşlarımızın taleplerini, yoldaşlarımızın sesini işitmeyenler artık duyun bu çığlığı. Bu meydanda bu haklı talebe milyonlar ses veriyor. Dünyanın dört bir yanında bu sesi yükseltiyorlar. Yoldaşlarımızın talebi bizim talebimizdir. Onları yaşatmak boynumuzun borcudur. Amed halkının bir kez daha tarih yazdığını söyleyen Buldan, “Amed bir kez daha tarihe tanıklık yapıyor. 6 yıl önce Öcalan’ın mektubunu bu meydana ben okumuştum. 6 yıl önce hepimizin geleceğe dair barış umutları yeşermiştir. Sırrı Süreyya Önder ile birlikte milyonların şahitliğinde Öcalan’ın mektubunu okurken, barışa, özgürlüğe, adalete ve demokrasiye olan duygularımız kabarmıştı. O mektubu yok sayanlar, Dolmabahçe Mutabakatı’nı yok sayanlar, 5 Nisan 2015 tarihinde tecridi başlattılar. Çözümü bitiren, çözüm sürecini yargılayan zihniyet bu meydana iyi baksın. 5 yıldır tecrit uygulayanlar bu meydana iyi baksın. O gün mektubu yok saymasalardı, tecridi başlatmasalardı, Dolmabahçe Mutabakatı’nı görmezden gelmeselerdi, barışın, demokrasinin, özgürlüklerinin kapısı açılmış olacaktı. Bu süreci bitirmeselerdi, bu meydanda Selahattin Demirtaş, Leyla Güven, Sebahat Tuncel, Gültan Kışanak olacaktı. Ancak 80 milyonun hayali olan barışı kendi koltuklarına feda ettiler. Bu irade diz çökmez, boyun eğmez, barıştan asla taviz vermez” ifadelerini kullandı.

 “Zalimlere karşı seçimlere gireceğiz”

31 Mart yerel seçimlerine de değinen Buldan, “İşte 21 Mart, işte 31 Mart. Seçimlere on gün kaldı. 31 Mart’ta bizler zalimlere karşı seçimlere gireceğiz. Tek adam rejimine karşı, AKP-MHP rejimine karşı seçimlere gireceğiz. Bu faşist ittifakın hırsızlığına, talanına karşı seçimlere gireceğiz. Kadınları her alanda yok sayan, tekçi erkek rejimine karşı seçimlere gireceğiz. Bizler 31 Mart’ta tek dil, tek millet, tek ben diyen zihniyete karşı seçimlere gireceğiz. Bizler hakkın, hukukun üstünlüğünü yok sayanlara karşı seçimlere gireceğiz. Halkımızın yoksulluğa, işsizliğe, çocuklarımızı karanlık geleceğe mahkûm edenlere karşı seçimlere gireceğiz. Halkın iradesini tanımayan, kayyumlara gasp edenlere karşı seçimlere gireceğiz. Halkımız 31 Mart seçimlerine yüz yılın en karanlık iktidarına karşı bizimle beraber yürüyecek, bu zihniyeti tarihin çöplüğüne gönderecektir” diye konuştu.

“Bu topraklar da, bu ülke de bizim”

Seçimlere hakkın, emeğin, kadınların ve Kürtlerin ittifakı ile girdiklerini vurgulayan Buldan, “Bu ittifakın tarihsel bir önemi var. Bugün 4 milyondan tarihimize, kültürümüze, varlığımıza kimliğimize saldıranlara karşı oluşturduğumuz güç birliği var. Bu Kürtlerin, hakların, emeğin, kadınların ittifakıdır. Kürdü yok sayanlara, inkâr edenlere, iradesini gasp edenlere karşı bir ittifaktır. Binlerce yıllık öz topraklarımızdan bizi kovanlara karşı kurduğumuz ittifaktır. Buradan bir kez daha haykırıyoruz; bu topraklarda bizim, bu ülkede bizim. Bu topraklara başka diyarlardan gelmedik, kimsenin buyruğu ile gitmeyeceğiz. Bizlerden rahatsız olan varsa buyursun gitsin, kapı açık, yol açık” diye konuşmasını sürdürdü.

“Savaş kolaydır, barış yürek ister”

Kendilerini barış partisi olarak nitelendiren Buldan sözlerini şu şekilde sonlandırdı; “Savaş kolaydır, barış yürek ister. Bizde yürek de var, cesaret de var. Amed halkında yürek de var, cesaret de var. Bu ülkeyi karanlığın esiri yapmalarına asla izin vermeyeceğiz. Nevroz ateşi bu karanlığı aydınlatacaktır. Amed meydanı milyonların şahitliğinde bir gün mutlaka tekrar çözüme tanıklık edecektir. Barışı mutlaka gerçekleştirecektir. Sizlere güveniyoruz, barışa, demokrasiye, özgürlüklere olan inancımız ile birlikte Nevroz’un dünya halklarına kutlu olmasını diliyoruz. Mutlaka kazanacağız, mutlaka kazanacağız. Bir kez daha hepinizin Nevroz’unu yürekten kutluyorum. Nevroz’u sevgili Leyla Güven’e armağan ediyorum.”

“Bu irade karşısında faşizm eriyor”

Konuşmasının başında açlık grevlerine değinen Demokratik Toplum Kongresi (DTK) eş başkanı Berdan Öztürk, “Sayın Leyla Güven ve cezaevlerindeki arkadaşlarımız, açlık grevindeler. Talep, Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılmasıdır. 5 Nisan 2015’ten bu yana tecrit sürüyor. Arkadaşlarımız bu kutsal eylemi bunun için başlattı. Zülküf Gezen, arkadaşları açlık grevinde zarar görmesin diye, Öcalan üzerindeki tecrit sonlandırılsın diye yaşamına son verdi ve şehit oldu. Bir kez daha Zülküf yoldaşın önünde saygıyla eğiliyorum. Zülküfler oldukça Dehaqlar tarihe gömülecektir. Nevroz, baharın müjdesidir, direniştir. Nevroz Kawa’nın ruhuyla özgürlük ruhuna yürüyor. Dehaqlar her dönem var olmuştur. Hiç bir kural tanımıyorlar. Bize ölümü dayatıyorlar, korkuyu dayatıyorlar. İkinci yol özgürlük, demokrasi, Öcalan’ın felsefesidir. Bugün açlık grevinde olan arkadaşlarımızın bedeni eriyor. Ancak iradeleri çok güçlü. Bu irade karşısında faşizm eriyor. Başta Leyla Güven ve bütün açlık grevindeki arkadaşları selamlıyorum” ifadelerini kullandı.

“Bu meydan direnen meydandır”

HDP’nin Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi eş başkan adayları sahneden yüz binleri selamladı. Nevroz alanını dolduran yüz binleri selamlayan HDP Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi eş başkan Adayı Selçuk Mızraklı, “Nevroz aydınlıktır, uyanıştır, özgürlük ateşlerinin yakıldığı gündür. Bu ateşi binlerce yıl önce Kawa’dan devir aldık. Bu ateş umut oldu. Eş başkanımız Gültan Kışanak, ‘Umudumuz özgür gelecekte. Bize umutsuzluk yakışmaz, biz Amed’iz, Amed biziz’ demişti. Bu Nevroz umuttur, bu meydan direnen meydandır. Bu meydanlardan haykırıyoruz; biz Mezopotamya’yız, biz Amed’iz mutlaka ama mutlaka kazanacağız” diye konuştu. Eş başkan Adayı Hülya Alökmen Uyanık ise, yüz binlerin Nevroz’unu kutlayarak, “Leylaların, Nasırların Nevroz’u kutlu olsun. Yolunuz açık olsun” dedi.

“Öcalan’ın sesi kısılırsa, savaş olur”

Öcalan’ın sesine ses verilmesi gerektiğini ifade Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Mehmet Arslan, “Selam olsun direnenlere. Selam olsun direnişin kalesi Amed’e. Bu Nevroz’u barış ve özgürlük mesajlarının verileceği Nevroz olarak kutlamak isterdik. AKP’nin tecrit politikası yüzünden şu an Kürtlerin evlatları bedenlerini ölüme yatırmışlar. Türkiye devletinin kendi yasa ve kanunlarını uygulaması için. Kürtlerin evlatları bu Nevroz’da halaya durması gerekirken, özgürlük şarkıları söylemesi gerekirken, Kürtler zindanlarda, Amed’te, Serhat’ta, dört parça Kürdistan’da direniyor. Bizler bu alanda Öcalan’ın mesajlarının okunmasına şahit olduk. Bu topraklara barışın gelmesini beklerken, Öcalan’ın sesi kısıldı. Öcalan’ın sesi kısılırsa, savaş olur. Öcalan’ın susturulması, savaşı ve çatışmaları derinleştiriyorsa, konuşması barışı ve özgürlüğü getirir. Öcalan’ın sesine ses verin. Buradan AKP’ye sesleniyoruz; bir an önce Kürt siyasi tutsakların, Leyla Güven’in, Sebahat Tuncel’in açlık grevleri gerekçesi olan tecridi ortadan kaldırın. Tecridi kaldırın Türkiye demokratikleşsin. Nevroz pîroz be” diye belirtti.

“Zafer Kürtlerin birliğinden geçiyor”

Nevroz’un barış için yeni bir kapı araladığını dile getiren Kürdistan Demokratlar Platformu (PDK-Bakur) Genel Başkanı Sertaç Bucak; “Türkiye’de bir an önce Kürtler ile devlet arasında diyalog başlamalıdır. Barışçıl bir çözüm başlatılmalıdır. Diyalogun yolu açılmalıdır. Halkımız barış ve huzur istiyor. Türkiye’de ve Kürdistan’da barışçıl siyaset öne çıkmalıdır. Ortadoğu tarihi bir süreçten geçiyor. Suriye, Irak, İran ve Türkiye’de Kürt halkına yönelik zulüm var. Kürt halkının toprakları üstünde savaş yürütülüyor. Kürt halkı hakkına ulaşması için birliğini sağlamalıdır. Kürtlerin birlik olmaktan başka yolu yok. Zafer Kürtlerin birliğinden geçiyor. Taleplerimizi gerçekleştirmek için birlik olmalıyız. Kürt Ulusal Birliği sağlanırsa, zafere ulaşacağız” dedi.

“Kürt halkı kendine oy vermelidir”

“Kürt halkının Ortadoğu’da köleleştirilmek istendiğini ifade eden Azadî Hareketi Genel Başkanı Ayetullah Aşiti; “Dünyadaki bütün İslam alemine sesleniyorum; insan hakları tanınmalıdır ama ne yazık ki sadece namaz ve oruçtan söz ediliyor. Artık namaz bile usulü ile kılınmıyor. Namaz, insan haklarını savunmaktır. Bugün namaz kılanların vicdanı kalmamıştır. O namaz kabul edilmez. İslam alemine çağrı yapıyoruz; Kürt halkının da hakkı vardır. Kürt halkı 31 Mart’ta sandıklara giderek, Kürdistanilere, kendine oy vermelidir” diye konuştu.

“Adım adım ulusal birliğe”

Kürt partileri arasındaki duvarları yıktıklarını ifade eden Kürdistan Komünist Partisi (KKP) Genel Başkanı Sinan Çiftyürek; “Kim ‘Kürdistan yoktur’ diyorsa, işte Kürdistan, işte Kürdistan halkı. Nevroz baharın, özgürlüğün sembolüdür. 2019 Nevrozu’nun Güney Kürdistan’ın bağımsızlığı ve Rojava Federasyonu’nun kuruluşuna vesile olmasını umut ediyoruz. Kürdistani partiler, Kürt Dil Platformu’nun kuruluşu ve Kürt ittifakının sağlanmasıdır. Kürdistani ittifakı sağladık. Kürt partileri arasında yıllardır soğuk savaş yaşanıyordu. Duvarı yıkamadık ama birçok taşları düşürdük. Kürdistan ittifakının büyük mesajları var; Kürt partileri arasındaki duvarları yıkıyoruz. Kürdistan ittifakı herkesin beklentisiydi. Adım adım ulusal birliğe doğru gidiyoruz. Kürtler birlik ile kendi çözümünü sağlayabilir” şeklinde konuştu.

“Birlik olmadan özgürlük olmaz”

Öcalan üzerindeki tecridin bütün insanlık üzerinde olduğunu savunan Özgür Kadın Hareketi (TJA) aktivisti Ayşe Gökhan;“Nevroz direniştir. Kadınların direnişi 8 Mart alanlarından Nevroz alanlarına taşındı. Nevroz’un adı Leyla Güven’dir. Kadınlar uyanır, ardından güneş doğar. Sakine, Viyan, Soran, Arîn, Sema uyandı. Leyla Güven ateşi yükseltti. Kadınlar bugün serhildanları yükseltiyor. Nevroz birlik işaretidir. Birlik ile Dehaq parçalandı. Bugün AKP-MHP ittifakı parçalanacaktır. Binlerce tutsak bedenini açlığa yatırdı. Ortadoğu’da, Türkiye ve Kürdistan’da barışın önderi Öcalan’dır. Bu nedenle Öcalan üzerindeki tecrit bütün insanlık üzerindedir. Bugün tecridi kırma günüdür. Birlik olmadan özgürlük olmaz. Kanunlarını uygularsa, tecrit parçalanacaktır. Leyla Güven’e sesleniyoruz; tecrit kırılacaktır, faşizm yıkılacaktır. Yaşasın kadınların direnişi” ifadelerini kullandı.

30 kişi gözaltına alındı

Kutlamaların sona ermesinin ardından polis ile bazı gruplar arasında gerginlik yaşandı. Polisin müdahalesi ile kısa sürede sona eren olaylar sırasında yaklaşık 30 kişi gözaltına alındı.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Genel Haberleri