Son zamanlarda yaşanan sözleşme fesihleri ve aile hekimliklerinde yaşanan sorunlara ilişkin basın açıklaması yapan Diyarbakır’daki sağlık emekçileri, yapılan sözleşme fesihlerinin haksız ve hukuksuz olduğunu savundu. Yapılan fesihlerin hekimlerin çalışma huzurunu da bozduğunu ileri süren sağlıkçılar, arkadaşlarının mesleğe geri dönünceye kadar mücadelelerini sürdüreceklerini vurguladı
Rıdvan KÖSEN
DİYARBAKIR YENİGÜN - Diyarbakır Tabip Odası (DTO), Diyarbakır Sağlık ve Sosyal Hizmetler Emekçileri Sendikası (SES) ve Diyarbakır Aile Hekimleri Derneği (DİYAHED) son zamanlarda yaşanan sözleşme fesihleri ve aile hekimliklerinde yaşanan sorunlara ilişkin ortak bir basın açıklaması düzenledi. İl sağlık müdürlüğü önünde düzenlenen ortak açıklamada basın metnini Diyarbakır Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Orhan İlim okudu. En son aralarında Diyarbakır Tabip Odası yönetim kurulu üyesi Dr Kasım Kanan’ın da bulunduğu üç aile hekiminin sözleşmesinin haksız hukuksuz ve keyfi uygulamalarla fesih edildiğini iddia eden İlim, “Bu fesihlerin biz aile hekimlerinin çalışma huzurunu daha çok bozduğunu ve yürütülen birinci basamak sağlık hizmetlerine hiçbir faydasının olmadığını belirtmek isteriz. Bunu kabul etmediğimizi ve bu hukuksuzlukla sonuna kadar mücadele edeceğimizi, arkadaşlarımız işlerine dönünceye kadar mücadeleye devam edeceğimizi buradan duyuruyoruz “dedi.
“Hekimlere işletmeci rolü veriliyor”
Aile Hekimliği’nin sağlık hizmetlerindeki sorunları çözmediğini dile getiren İlim, “Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın (SDP) önemli bileşenlerinden biri olarak 2005 yılında Düzce’de pilot uygulama ile başlatılan Aile Hekimliği’nin, iddia edildiği gibi birinci basamak sağlık hizmetlerindeki sorunları çözmediği, var olan sorunlara yenilerini eklediğini biliyoruz. Birinci basamak hekimliğinin gündemine giren performansa dayalı çalışma, bu yıl yine güvencesizlik ve sayısız hak kaybı içeren tek taraflı, dayatma bir sözleşme ile 7950 aile sağlığı merkezinde çalışan yaklaşık 24 bin aile hekiminin her gün biraz daha canını yakıyor, emeğini gasp ediyor. Aile hekimliği sistemiyle birinci basamak sağlık hizmetleri parçalı hale getirildi. Bu hizmetlerin bütüncül yaklaşımı parçalanarak bireysel ve toplumsal sağlık hizmeti birbirinden ayrıldı. Aile hekimliği sistemi ile oluşturulan kurumlar; sağlık hizmetlerinin planlanmasında kullanılacak verilerin elde edilemediği, kişiye yönelik koruyucu hizmetleri performans gereklilikleriyle sınırlandıran, “müşteri memnuniyeti” odaklı hale getirildi. Bu kurumlarda çalışan hekimlere bir tür “işletmeci” rolü verilip, piyasa yönelimli bir birinci basamak hizmeti haline getirildi. Böyle bir yönelimle hekimler, rekabet etmek ve müşteri memnuniyetini sağlamak zorunda oldukları, güvencesiz, kuralsız ve mesleki bağımsızlığın tehlikede olduğu bir çalışma ortamında ayakta kalmaya çalışmaktadırlar” ifadelerini kullandı.
“Sözleşmeler keyfi uygulamalarla fesih edildi”
Sözleşmesi fesih edilen iş arkadaşlarının mesleğe geri dönünceye kadar mücadele edeceklerini belirten İlim, “Aile hekimliğinde uygulanan negatif performans, ne kamu kurumlarında ne de diğer özel kuruluşlarda uygulanmayan bir yöntemdir. Çalışanların kendi sorumluluklarını yerine getirmesine rağmen elinde olmayan olumsuz şartlardan kaynaklanan sorunlar karşısında haksız cezalandırmalara gidilmektedir. Sözleşmeli güvencesiz çalışma çalışanların kaygılarını artırmakta, çalışma şevkini, motivasyonunu olumsuz etkilenmektedir. Aile hekimliğindeki bu krizi aşmak adına sorumluluk alması gereken idari birimler çözümü yoğun denetleme ve mobingde görmektedirler. Denetimler, hizmeti geliştirmek yerine ceza vermeyi hedefleyen prosedür ve uygulamalar içermekte, bu da çalışma huzurunu bozmaktadır. ASM ve TSM personeli arasında olması gereken işbirliğine değil, düşmanlıklara yol açmaktadır. Denetimlerde aslında uzlaşmayla çözümlenebilecek konular nerdeyse her zaman denetimcilerin kararı yönünde sona ermektedir. Ayrıca yapılan denetimlerin bir standardı olmamakla beraber çoğunlukla keyfi yapılıp bir hedef aranarak yapıldığı sonuçlarından anlaşılmaktadır. En son ilimizde aralarında odamızın yönetim kurulu üyesi Dr Kasım Kanan’ın da bulunduğu üç aile hekimi arkadaşımızın da sözleşmesi yine haksız hukuksuz ve keyfi uygulamalarla fesih edildi. Bu fesihlerin biz aile hekimlerinin çalışma huzurunu daha çok bozduğunu ve yürütülen birinci basamak sağlık hizmetlerine hiçbir faydasının olmadığını belirtmek isteriz. Bunu kabul etmediğimizi ve bu hukuksuzlukla sonuna kadar mücadele edeceğimizi, arkadaşlarımız işlerine dönünceye kadar mücadeleye devam edeceğimizi buradan duyuruyoruz” şeklinde konuştu.
Talepler
Aile hekimleri çözülmesi gereken sorunlar için şu taleplerde bulundu: Aile Sağlığı Merkezlerinde (ASM) çalışan hekim ve diğer sağlık çalışanlarına, kamu görevlisi statüsünde, toplu sözleşme ve grev hakkı içeren güvenceli/güvenli iş, güvenli çalışma koşulları ve çalışma hakkı; mesleki özerklik ve bağımsızlığı koruyan, dayanışmaya dayalı çalışma ortamının sağlanması, ASM’ lerin standart projeler dâhilinde kamu binalarında hizmet vermesi, ortak kullanılacak demirbaş ve tıbbı malzemelerin sağlanması, yenilenmesi, binaların her türlü bakım onarım ihtiyacının zamanında ve tam olarak Sağlık Bakanlığı tarafından karşılanması için gerekli yasal düzenlenmelerin ivedilikle yapılması, Aile hekimliği hizmetine olumlu katkısı olmayan, keyfiliğe açık nitelikteki ceza puanı ve negatif ya da pozitif performans uygulamalarının tamamen kaldırılması ve Denetim kriterlerinin belirlenmesinde ve uygulanmasında, Türk Tabipleri Birliği ve ilgili derneklerin, sendikaların görüş ve önerilerinin alınmasını, ayrıca denetleme mekanizmasında yer almalarının sağlanması için gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasını talep ediyoruz.