Sağlık hizmeti sunarken şiddete uğrayan, katledilen, küfür ve hakaret edilen hekimlerin ve sağlık çalışanlarının hiçbir can güvenliğinin olmadığını belirten Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Dr. Mehmet Şerif Demir, 17 Nisan’da ise “Sağlıkta Şiddete Karşı Grevdeyiz” sloganıyla iş bırakma eylemi yapacaklarını duyurdu
DİYARBAKIR YENİGÜN - Diyarbakır Tabip Odası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Diyarbakır Diş Hekimleri Odası ve Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği (SHU-DER) Diyarbakır Şubesi, “Birinci basamak sağlık sistemi güçlendirilmesi, sevk sistemi kurulması, acil servislerin sadece acil hastalara hizmet verilmesi ve sağlıkta şiddetin durdurulması” talepleriyle Diyarbakır Tabip Odası’nda basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada açıklamayı okuyan Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Dr. Mehmet Şerif Demir, ülkede şiddetin kol gezdiğini savundu.
‘Sağlık çalışanlarının hiçbir can güvenliği yok’
Yaşamın her anında şiddeti besleyen, neredeyse kutsayan bir iklimin olduğunu ileri süren Demir, sağlık hizmeti sunarken şiddete uğrayan, katledilen, küfür ve hakaret edilen hekimlerin ve sağlık çalışanlarının hiçbir can güvenliğinin olmadığını söyledi. Yaşananların arkasından "timsah gözyaşlarının" döküldüğünü kaydeden Demir, “Oy kaybederiz kaygısıyla her beklentilerinin anında ve talep ettikleri biçimde karşılanmasını isteyenlerin sırtını sıvazladılar. Örneğin gittiği Aile Sağlığı Merkezinde, olmayan hastaya ilaç yazılmasını, saptanmayan hastalığa tedavi uygulanmasını, gerekmeyen raporun verilmesini, istediği her ilacın reçete edilmesini istemekle kalmayıp usulsüz ve etik dışı talebinin karşılanmaması durumunda şiddete başvuran binlerce insan, sıradan bir kavgaya, karşılıklı darba karışmış gibi muamele gördü” dedi.
“Caydırıcı ceza verilmesi zorunluluktur
Aile Sağlık Merkezleri’nde ve hastane ortamlarında hiçbir sağlık emekçisine şiddet uygulamayı önleyecek bir yasa düzenlemesinin getirilmediğinin altını çizen Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Dr. Mehmet Şerif Demir, caydırıcı cezaların verilmesinin bir zorunluluk olduğunu kaydetti. Demir, “Gelişmiş ülkelerde sağlık hizmetinin çok önemli kısmını daha az maliyetle ve nitelikli bir biçimde karşılayan birinci basamak sağlık sistemi ülkemizde ne yazık ki her dönem olduğu gibi bugün de popülist yaklaşımların kurbanı oldu. 2018 Yılında kişi başına yapılmış olan ortalama 2030 liralık sağlık harcamasının sadece 88 lirası koruyucu sağlık hizmetleri için yapılmış, 1’inci basamak sağlık hizmetlerini kuvvetlendirmek adına yatırım yapılmamış, 1’inci basamak sağlık kurumları değersizleştirilmiştir. Sağlık hizmetinin kışkırtılmış talebe göre değil de bilim ve gereksinimler doğrultusunda yönetilebileceği ‘sevk zincirinin’ adı bile anılmamaktadır” diye konuştu.
‘Ya Sağlıkta Şiddet Duracak Ya Da Biz Sağlık Sistemini Durduracağız’
üSağlıkta şiddet son bulana kadar mücadelelerine devam edeceklerinin altını çizen Demir, “Her ayın 17’sinde yeniden çağrısını yapacağımız ve ‘Sağlıkta Şiddeti Önleme Günü’ olan 17 Nisan’da ‘Ya Sağlıkta Şiddet Duracak Ya Da Biz Sağlık Sistemini Durduracağız!’ söyleminin kararlılığıyla ‘İş Bırakma ve Grev’ eylemi gerçekleştireceğimizi bir kez daha duyurmak istiyoruz. Dünya Kadınlar Günü’nde de ‘Size rağmen hekimlik yapmak istiyoruz’ şiarıyla kadın hekimler olarak açıklamalarımız olacak” diyerek tüm sağlık çalışanlarını ve şiddete karşı sözü olanları bu eylemleri ve grevi sahiplenmeye çağırdı. (Haber Merkezi)