Greenpeace'in yayımladığı rapora göre, Çin'in yurt dışından plastik atık alımına 2018'de yasak koymasının ardından, bu atıkların yeni adreslerinden biri Türkiye oldu. Türkiye’nin plastik atık ithalatı 5 katına yükseldi
DİYARBAKIR YENİGÜN - Greenpeace Doğu Asya, '2016-2018 dünya plastik atık ticareti verileri ve Çin'in yurtdışından atık ithalini yasaklamasının etkileri' başlıklı raporunu yayımladı. Rapor, 2016-2018 yılları arasında en fazla plastik atık ithal ve ihraç eden 21 ülkenin ithalat ve ihracat verilerini içeriyor. Plastik atık ihracatı, 2016 yılında 12,5 milyon tondan 2018'de 5,8 milyon tona düşerek yaklaşık yüzde 50 oranında azaldı. Ancak plastik üretiminin artacağı tahmin edildiğinden, plastik atık ihracatındaki bu düşüş, atıkların ülkelerde stoklanmaya ya da yanlış yöntemlerle bertaraf edilmeye başlanacağı anlamına geliyor. Raporda, Çin'in 2018'de plastik ithalat yasağının etkilerine de yer verildi. Çin'deki yasak henüz uygulamaya girmeden plastik atık akışı Malezya, Vietnam ve Tayland'a yönelmişti. Ancak bu ülkelerin de hızlı bir şekilde plastik ithalatına kısıtlamalar getirmesiyle plastik atık akışı Endonezya, Hindistan ve Türkiye'ye kaydı. Plastik atıklarını ihraç eden ülkelerin başında ise ABD, Almanya, İngiltere ve Japonya geliyor.
“Türkiye gelişmiş ülkelerin çöplerinin yeni adresi oldu”
Raporun Türkiye bölümünde şu noktalara dikkat çekildi: “Türkiye'nin ithalatı 2016 yılının başında aylık 4.000 tondan, 2018'in başında aylık 33.000 tona yükseldi. İthalat, 2018 yılının ortalarında aylık 20.000 tona geriledi ve sabit kaldı.Türkiye'nin İngiltere'den ithalatı Ekim 2018'den itibaren 10.000 tona ulaşarak hızlı bir artış gösterdi.Hükümet, plastik atık ithalatı konusunda herhangi bir kısıtlama getirmedi. Türkiye'ye en fazla plastik atık ihraç eden 10 ülke İngiltere, Belçika, Almanya, ABD, Hollanda, İspanya, İtalya, Slovenya, Fransa, Japonya. Greenpeace Akdeniz Projeler Sorumlusu Deniz Bayram, Türkiye'nin plastik atık ithalatı ile ilgili kaygılarını şöyle dile getirdi:
“Atık yönetimi ciddi bir konudur, kapsamlı altyapı ve denetim mekanizmaları gerektirir. Çin'in plastik atık ithalatı yasağının ardından Türkiye birdenbire gelişmiş ülkelerin çöplerinin yeni adresi oldu. Peki bu çöplerin geri dönüşümünde yüzde 100 hedefe ulaşılıyor mu? Atık ithalatının çevresel etkileri değerlendiriliyor mu? Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bir denetim uyguluyor mu? Bu soruların cevabı şimdilik yok. Türkiye henüz kendi çöpüyle baş edemeyen bir ülke. Bu yüzden kontrolsüz çöp ithalatı Türkiye'nin kendi geri dönüşüm sisteminde var olan sorunların daha da artmasına neden olabilir. Türkiye başka ülkelerin çöpünde boğulmadan Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın, plastik atık ithalatıyla ilgili politikalarını gözden geçirmesini talep ediyoruz.”
“Tek çözüm daha az plastik üretmek”
Greenpeace Doğu Asya Kampanya Sorumlusu Kate Lin ise, plastik kirliliğine tek çözümün plastik üretimini sınırlamak olduğunu söylüyor: “Bir ülke plastik atık ithalatına düzenleme getirdiği zaman, ithalat akışı bir sonraki ülkeye geçer. O da düzenleyince, bir sonrakine geçer. Ancak giderek daha yetersiz hale gelen bu sistemin yıkıcı bir etkisi var. Çünkü bu plastiklerin akıbetini göremiyoruz. Bunu kabul etmek mümkün değil. Geri dönüşüm sistemleri plastik üretimine hiçbir zaman çözüm olamaz. Bugüne kadar üretilen plastiğin sadece yüzde 9'u geri dönüştürüldü. Plastik kirliliğinin tek bir çözümü var, o da daha az plastik üretmek.” (MA)