Elazığ Müze Müdürlüğü koordinesinde Bingöl'deki Norik Höyük'te yapılan kazılarda, 4 bin 500 yıllık biberonlar bulundu
DİYARBAKIR YENİGÜN - Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları Müzeler Genel Müdürlüğü koordinesinde Elazığ Müze Müdürü Ziya Kılınç başkanlığında Fırat Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Abdulkadir Özdemir'in bilimsel danışmanlığında Bingöl'ün Solhan ilçesi Murat köyünde Norik Höyük'te tamamlanan kurtarma kazı çalışmalarında bulunan objeler gün yüzüne çıkartılıyor. Kazı çalışmalarında bulunan küçük bir testiyi andıran üç objenin 4 bin 500 yıllık geçmişe sahip Erken Tunç Çağı'na ait biberon olduğu belirlendi. Pişmiş topraktan yapılan, tek kulplu, emzik ağızlı 50 ile 150 miligram hacme sahip biberonların o dönemde bebeklerin süt ve sıvı gıdaları alması için yapıldığının değerlendirildiği aktarıldı.
"Biberonlar en değerli eser grubuna girmektedir"
2019 yılında Norik 2'de tamamlanan kazılarda bulunan objelerle ilgili bilgi veren Elazığ Müze Müdürü Ziya Kılınç, “Yaptığımız çalışmalarda 100 metrekarelik alanda 46 tane bölüm açıldı. 4 bin 600 metrekarelik alanda aşağı inilerek çıkarılan materyaller gerek etüt, gerekse sağlam olan malzemeler kayıt ve numara verilerek müzemize taşındı. Burada 124 envanterlik eser tespit edildi. Bu kazılarda en eski denilen malzemeler en alt katmanından 5 metre daha kazılarak sonraki alanda çıkmaya başladı. Erken Tunç Çağı denilen çağda en ilginç eser ise çocuklara süt vermek için biberonlar bulundu. Buna benzer biberonlar daha önce Çanakkale'de kazılarda çıkmıştır. Bunlar ise pişmiş topraktan ve Milattan Önce 2 bin 500 yıllarına aittir. Bu eserler birleştirilerek müzemizde en değerli eser gurubuna girmektedir” dedi.
"Üç biberon 4 bin 500 yıl öncesine ait"
Kazılarda Erken Tunç dönemine ait üç tane biberon bulunduğunu dile getiren Kılınç, “4 bin 500 yıl öncesine ait olan çocuklara süt verilen biberonlar ve Bizans dönemine ait seramik kırıkları haç motifleri ele geçti. En üst katmanda yer yer İslami döneme ait bulgulara rastlanmaktadır. Aşağı inildikçe çeşitlilik de arttı. Demir Çağı'na ait Milattan Önce 2 binli yıllara ait çok sayıda pişmiş topraktan yapılmış eserler çıktı. Bu da yaklaşık 2 metre indikten sonra oldu. Daha aşağı 4 metreyi geçtikçe Erken Tunç Çağı'na ait Milattan Önce 2 bin 500'lü yıllara ait, günümüzden ise 4 bin 500 yıllarına ait seramikler, bulgular elimize geçti. 600 envanterlik eser bulunmaktadır. 5 kültür katmanı keşfettik. En üst yer İslami Çağ, daha sonra Orta Çağ Bizans, onun bir altında Urartular, Demir ve Erken Tunç Çağı'na kadar giden kültür katmanları tespit edildi. Bu kültür katmanları 46 açmada her bir açma 100 metrekare, 4 bin 600 metrekarelik alanda tamamen tabandan başlayarak zemine ininceye kadar devam etti. Arkeologlar marifeti ile en az hasarla müzemize getirildi” diye konuştu. (İHA)