Kulp İpek kozası üretiminde Türkiye 1’incisi!

Bir dönem önemli ipek tekstil merkezi olan Diyarbakır’da unutulmaya yüz tutmuş ipek böcekçiliği, filmlere konu olabilecek bir başarı hikâyesiyle tekrar...

Bir dönem önemli ipek tekstil merkezi olan Diyarbakır’da unutulmaya yüz tutmuş ipek böcekçiliği, filmlere konu olabilecek bir başarı hikâyesiyle tekrar küllerinden doğdu. Türkiye’nin 59 ilinde 2019 yılında üretilen 89 bin 607 kilogram yaş ipek kozasının yarısından fazlası olan 47 bin 776 kilogramını tek başına üretmeyi başaran Kulp ilçesi, yüzde 53,3 oranla 58 ile geride bırakarak Türkiye’de birinci oldu. Kulp İpek İplik Üretim Fabrikanın İdari ve Mali İşler Sorumlusu MizbahÇaçan,  İpek böcekçiliği Diyarbakır ve ilçelerinde yapmak isteyen herkese destek vereceklerini belirterek, hedeflerinin ipek böcekçili ve ipekli dokumayı Diyarbakır’ın bütün ilçelerinde yaygınlaştırmak olduğunu vurguladı.

Deniz TEKİN/Yenigün Özel

DİYARBAKIR YENİGÜN - Tarihi İpek Yolu üzerindeki Diyarbakır, Osmanlı Devleti’nin son dönemi ve Cumhuriyetin ilk yıllarına kadar önemli ipek üretim ve tekstil merkeziydi. Diyarbakır ilçelerinde ve Hevsel Bahçelerinde şu an bile var olan dut ağaçlarının yapraklarıyla beslenen ipek böceklerinden elde edilen kozalar,  Sur ilçesindeki ipekli dokuma atölyelerinde Ermeni ve Süryani ustaların ellerinden geçerek ‘şıklığın’ ve ‘zenginliğin’ sembolü olan ipek kumaşlara ve halılara dönüştürülürdü.  İpeğin yerini daha ucuz olan floşun (sahte ipek)  yer alması, köyden kentte olan göç gibi nedenlerle Diyarbakır’da ipek böcekçiliği ve ipekli dokuma yok olma noktasına geldi.

2000 yılında 5 olan üretici sayısı 2019 yılında 578’e çıktı

Kulp Kaymakamlığı,  Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ve Kulp Ziraat Odası’nın ortak girişimi ve ilçedeki üreticilerin desteğiyle eski ismi Pasur olan Kulp ilçesinde, Diyarbakır’da unutulmaya yüz tutmuş ipek böcekçiliği 19 yılda canlandırılarak Türkiye’deki toplam üretimin yarısından fazlasını tek başına karşılayacak bir noktaya getirildi. İşsizliğin yüksek olduğu ve göç veren Kulp’ta dar gelirli ailelere sağlanan alternatif gelir kaynağı nedeniyle ipek böceği yetiştiriciliği yoğun rağbet görüyor. İlçede 2000 yılında beş olan üretici sayısı, 2019 yılında 578’e kadar çıktı. Dut yapraklarının yeni çıkmaya başladığı ilkbahar aylarında ipek böceklerini kaldıkları evlerin odalarında 40 gün boyunca misafir eden üreticiler, ipek böceklerini dut yapraklarıyla besledikten sonra, hasat yapmaya başlıyor.

578 üreticiye 3 milyon 100 bin TL ödeme yapıldı

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın verilerine göre 2019 yılında Türkiye’nin 59 ilinde toplam 89 bin 607 kilogram yaş ipek kozası üretildi.  Toplam üretimin 47 bin 776 kg’sini tek başına karşılayan Kulp ilçesi yüzde 53,3’lük üretim oranıyla 58 ili geride bırakarak açık ara ile 1. Sırada yer aldı. Kulp ilçesine en yakın üretim miktarına sahip olan Antalya 9 bin 393 kg ile yüzde 10,5oranıyla 2. Sırada, Ankara 6 bin 316 kg yüzde 7 oranla 3. Sırada, Bolu 5 bin 572 kg ile yüzde 6,2 oranla 4.sırada, Muğla 4 bin 707 kg ile yüzde 5 oranlaile 5. Sırada ve Bilecek 3 bin 188 ile yüzde 3,5 oran ile 6. Sırada yer aldı. Diyarbakır’daki yaş ipek kozalarını almakla yetkili tek kurum olan İpek İplik Üretim Tesisi, 2019 yılında 578 üreticiye toplam 3 milyon 105 TL ödeme yaptı. 2019 yılında yaş ipek kozasının kilosunu 65 TL olarak belirlendi.

Avrupa ve Ortadoğu’nu en büyük İplik Fabrikası Kulp’ta

İlçede ipeğe dayalı üretimin yaygınlaştırılması amacıylaKalkınma Bakanlığı ve Avrupa Birliği’nin desteğiyle 2014 yılında Ağaçlı köyünde, Avrupa ve Ortadoğu’nun en büyük İpek İplik Üretim Fabrikası açıldı. 15’i kadın 25 kişinin çalıştığı entegre fabrikada yaş ipek kozaları işlenerek, ham ipliğe dönüştürülüyor. Yıllık kapasitesi 80 ton olan fabrikada her yıl yaklaşık 5ton civarında ham iplik üretiliyor.  İpekli dokumada markalaşmaya gidilen ilçedeki ipek dokuma atölyesinde kadınların tamamen el emeğiyle ürettiği ipek şal, kravat ve fularlar,  ilçenin eski adı olan Pasur’dan esinlenerek oluşturulan Pasuri markasıyla satılıyor. Ayrıca Kulp Kaymakamlığı desteğiyleKayseri’den ilçeye gelen özel bir firmanın kurduğu ipek halı atölyesinde 10’dan fazla kadın istihdam ediliyor.

‘1907 yılında Diyarbakır’da bin 200 halı dokuma tezgahı vardı’

Fabrikanın İdari ve Mali İşler Sorumlusu MizbahÇaçan,Diyarbakır’ın Osmanlı ve Cumhuriyet’in ilk dönemlerinde önemli ipek üretim ve tekstil merkezi olduğuna dikkat çekerek, şöyle devam etti ” O dönem İpek tekstilinde Diyarbakır’da gayrı Müslimler çok önemli rol oynuyordu. Özellikle ipek dokumasında, satışında Ermeniler ve Süryaniler ön plandaydı.  Hevsel bahçelerinin etrafında şu an bile çok sayıda dut ağacı var. Bunun sebebi ise ipek böceğidir. Eskiden Diyarbakır’da olarakpek böcekçiliği yapılıyordu. Kozalar ipe dönüştürülüp ve evlerdeki ahşap tezgâhlarda ipek halılar dokunuyor. 1907 yılında tutulan kayıtlara göre Diyarbakır’da 1200 civarında halı tezgâhının aktif olarak çalıştığını, ipek dokuduğu bilgisi var.  Kâbe’nin ipek örtüsü Suriçi’ndeki Hasan Paşa Hanı’nda dokunup Mekke’ye gönderilmiş. 1930’lu yıllarda Diyarbakır’da 1930’lu yıllarda ipek böceğinin yetiştirilmesi, ipekli dokumasının geliştirilmesi ve bunun takip edildiği, tohumunun üretimi için bir İpek Enstitüsü kuruluyor. Bunun yanında eskiden Diyarbakır’da İpek böceği kozası borsası vardı. İpek böceği üretim sezonunda çiftçiler kozalarını buraya getirir tüccarlara satardı” diye kaydetti.

‘90’lı yıllarda sıfıra düşen üretimde şu an patlama yaşanıyor’

Çaçan, Diyarbakır’da “sıfıra düşen” ipek böceği üretiminin canlandırılması için 2000 yılında Kulp Kaymakamlığı’nın desteğiyle 5 kişiyle başlayan üretimde şu anda “patlama” yaşandığına dikkat çekti.  Coğrafyası ve iklimiyle gerekli ham madde ve şartlar oluşturduğu ipek böcekçiliğinin Kulp ilçesinde çok geliştiğini ifade eden Çaçan “Türkiye’de yılda ortala 90 ton civarında yaş ipek böceği kozası üretimi yapılıyor. Son 2 yılda Kulp ilçesi önemli bir ivme yakalayarak Türkiye’de üretilen toplam ipek böceği kozasının yarısından fazlasını tek başına üretiyor. Son 3 yıldır ipek böceği sezonun Ramazan ayına denk gelmesi nedeniyle üretimde az da olsa azalma var. Bunların dahil olması durumunda ipek böceği kozası üretimi daha da fazla olacaktır” diye kaydetti.Çaçan, ipekböceğinin ilaçlara karşı hassas olduğu için üretim sezonunda ilçede zirai ilaçlama yapılmamasının, ilçedeki ekosisteme olumlu katkıda bulunduğuna, buna bağlı olarak ilçede arıcılığın da geliştiğine dikkat çekti.

‘Diyarbakır’da ipek böceği kozası alımında yetkili tek kurumuz’

Kulp’ta ipek böcekçiliğinin geliştirilmesi amacıyla 2005 yılında Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası’nın (DTSO) yaptığı ve Avrupa Birliği’nin destekliği proje kapsamında ilçede hem ipekli dokuma ve sanayisinin alt yapısının oluşturulduğunu hatırlatan Çaçan,  2015 yılında Ağaçlı Köyünde 2015 yılında Avrupa ve Ortadoğu’daki tek ipek fabrikasının açıldığını hatırlattı. Türkiye’de ipek böceği kozası alımında iki yetkili kurum olduğunu kaydeden Çaçan, “ Bunlar birisi Kozabirlik ve Kulp İpek Fabrikasıdır. Kulp fabrikası sadece Diyarbakır merkez ve ilçelerindeki kozayı almakla yetkilidir. Geriye kalan bütün iller ve ilçelerde ise Kozabirlik yetkilidir. İlçede ipekli dokuma ve giyimin geliştirilmesi amacıyla Kulp Belediyesi Kadın İstihdam ve Yaşam Merkezi’nde kurulan ahşap tezgâhlarda tamamıyla saf ipekten el dokuması fular, şal, kravat üretimi yapıldığı bilgisi veren Çaçan,  burada çoğunluğu dez avantajlı kadınlar olmak üzere 15’e yakın kadın çalıştığını söyledi. Çaçan, ipekli dokumasının zor ve zaman alan bir zanaaat olduğu burada çalışan kadın sayısının ilerde artacağını sözlerine ekledi.

‘İpek böceği yetiştiriciliği sıfır girdili ve sermayeli ara bir iştir’

Fabrika’daki Kuluçka Evi’nde modern yöntemlerle ürettikleri yaklaşık 2 bin paket ipek böceği larvasını Diyarbakır ilçelerindeki yetiştiricilere ücretsiz olarak dağıttıklarını aktaran Çaçan, “ İlçemizde her yıl yaklaşık 600 ile 650 arası aile ipek böcekçiliği yetiştiriciliği yapmaktadır.  Üretim sezonu her yılın mayıs ile haziran ayları arasında yapılır.  Tarım ve hayvancılığın aksine, ipek böcekçiliği için herhangi sermaye gerekmiyor. Tarımsal ilaçlamanın yapılmadığı her yerde ipek böcekçiliği yapılır. Bunun için sadece ısı ve nemi kontrol altına alabileceği bir barınak olması yeterli oluyor. Sıfır girdili, sermayesiz ara bir iştir. Yetiştirici, kendi dut ağacı potansiyeli ve bakım yerinin büyüklüğüne göre 40 ile 45 günde ipek böceğine bakar.  Bir yetiştirici,  bakımına göre bir paket ipek böceğinden yaklaşık 2000-2500 TL gelir elde eder.  Bu işten 20 bin TL kazanan olduğu gibi bin lira da kazanan da var” diye belirtti.

‘Büyükşehir ipek böceği yetiştiriciliği yapmak isteyenlere yardım edecek’

Çaçan, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın ipek böceği yetiştiriciliğini destek kapsamına almasıyla ipek böceği üretiminin Türkiye’nin birçok yerinde yaygınlaştığını belirtti.“İpek böcekçiliği Diyarbakır ve ilçelerinde yapmak isteyen herkese kesinlikle bu desteği vereceğiz” cümlesinin altını çizen Çaçan, “2020 yılı üretim sezonu için Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ile yaptığımız bir proje var. Kulp ve Diyarbakır’ın bütün ilçelerinde böcekçiliği yapmak isteyen bütün üreticilere,  üretimde ihtiyaç duyduğu bütün alet ve ekipmanlar Büyükşehir Belediyesi’nce ücretsiz olarak karşılanacak. Nedir bunlar formaldehit, termometre, hidrometre, kerevet, graft kâğıdı, ondülin askı ve kireç gibi ihtiyaçları ücretsiz karşılanacak. Üretim yapan herkes bu projeden faydalanacaktır. Bunun için bize başvurmaları yeterli” dedi.

‘Hedefimiz kaybolan ipek böceği hafızasını canlandırmak’

Hedeflerinin,  Diyarbakır’da ipek böceği kozası üretimi arttırmak ve yaygınlaştırmak, ipekten üretilen ürünlerin markalaşması ve daha fazla istihdam sağlanması olduğunu vurgulayan Çaçan,  “Diğer ilçelerde bu hafıza kayboldu. Özellikle Lice, Hazro, Hani, Eğil, Ergani, Çermik, Silvan ve Çüngüş’te bu hafızanın canlanmasını ve gelişmesini istiyoruz” dedi. Çaçan, Diyarbakır ve ilçelerinde üretim yapmak isteyenlerin kendilerine başvurması halinde fabrikada ürettikleri ipek böceği larvalarını ve üretimle ilgili teknik desteği ücretsiz olarak vereceklerini vurgulayan Çaçan, çiftçinin ürettiği yaş kozalar için satın alma garantisi verdiklerini vurguladı.Çaçan son olarak, “İpekli ürünler çok sağlıklı bir giyim türü.  Türkiye’de ipek halı dokuması yaygın olarak yapılıyor.Ancakİpekli dokuma Türkiye’de çok az yapılıyor.Ama kumaş üretimi ise nereyse yok. Yok olmaya yüz tutmuş bir hafızayı diri tutmak, yaygınlaştırmak istiyoruz. Kulp’ta ipek dokumayı,  bu hafıza canlı kalsın diye makineleştirmeden tamamen el dokumasıyla yapıyoruz.  Daha çok fular, kravat gibi aksesuarlar üretiyoruz“ dedi.

‘Her yıl Diyarbakır’da açılan İpek Borsası 1994’te tarihe karışmış’

Diyarbakır’da ipek böcekçiliği yetiştiriciliği ve dokumanın canlı olduğu dönemde, Kulp, Hazro, Hani ve Sason ilçelerindeki çiftçiler yaş ipek böceği kozalarını,  Dağkapı Suriçi Urfa Kapıdaki Diyarbakır eski Ticaret Borsası’nda açık attırmayla satıyordu. Geçmişi çok eskilere dayanan ve her yılın üretim sezonunda ipeğin değerinin belirlendiği İpek Borsası varlığını 1994 yılına kadar devam ettirebilmiş. Köylerin boşalması, ipeğe olan talebin azalmasıyla birlikte geçmişe çok eskilere dayanan İpek Borsası da tarihe karışmış.  Kapanan İpek Borsası’nda 1970 yılında beri esnaflık yapan Mehmet Bulut,  borsanın kapandığı 1994 yılına kadar ipek böceği kozası alımı satımı işiyle uğraşmış.

‘Buraya iğne atsan yere düşmezdi, yıllık 150-200 ton koza gelirdi’

Diyarbakır’ın eskiden bölgenin ipek böceği yetiştiriciliği ve koza satışı ve üretiminin merkezi olduğunu belirten Bulut,  şunları söyledi” O zaman koza çok değerli bir üründü.  Eskiden Nisan ayında Kozabirlik ’ten aldığımız ipek böceği tohum (larva) paketlerini alır köy köy gezerek belli bir ücret karşılığında üreticilere satardık. Şimdi ise kaymakamlık veriyor.  Hasattan sonra koza borsası her yılın Haziran 15’inde başlar Temmuz’un 5’inde biterdi.  Silvan, Hazro,  Kulp ve Sason’dan birçok yerden köylü sabah erkenden kozasını buraya getirirdi.  O zaman burada iğne atsan yere düşmezdi. Takriben buraya yıllık 150-200 ton arasında yaş koza gelirdi.  Borsa’da Kozabirlik kozanın kalitesine göre tavan fiyat verirdi. Bundan yüksek fiyat veren tüccar olduğunda açık attırma olurdu.  En yüksek fiyatı attıran tüccar kozayı alırdı. Tüccarlar satın aldıkları kozaları borsanın içindeki boğma yerine götürürdü. Böcek kozanın dışını çıkıp zarar vermesin diye 70 derecelik buhar sıcağıyla kozanın içindeki böcek boğdurulurdu. Ondan sonra kozaları gölgelik yerde kirevitlerle ( tahta kanepe) 30 ile 45 gün kurutuyorduk. 100 kilo yaş kozadan 42 kilo kuru koza elde ederdik. Diyarbakır bölgesinin iklimi çok sıcak olduğu için kozası ipek kumaş için pek tercih edilmiyordu. Türkiye’de ipek halı dokuyan herkes kozayı Diyarbakır’dan alırdı. Kuruttuğumuz kozaları Kayseri ve Bursa’ya götürerek bunun pazarlamasını yapardık. Köyler boşaltılınca kimse ipek böceği yetiştirmedi. Diyarbakır bölgesindeki ipek böcekçiliği öldü.  Şu anda Kulp’ta var” diye belirtti.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Genel Haberleri