Diyabet, böbrek, kalp ve tansiyon gibi kronik hastalıkları olanların ramazan ayında dikkat etmesi gereken hususlar konusunda uyaran uzmanlar, kronik hastalıkları olanların iftar ve sahurda bol sıvı tüketmelerinin önemine dikkat çekiyor
Foto: Arşiv
DİYARBAKIR YENİGÜN - On bir ayın sultanı ramazan, önceki gün böbrek, kalp ve tansiyon gibi kronik hastalıkları olanlara yönelik çeşitli uyarılarda bulunuyor. Ramazan ayını sağlık yönünden değerlendiren İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Seyfi Yılmaz, ramazan ayı ile ilgili önemli tavsiye ve uyarılarda bulunarak, ramazan ayında asitli ve tuzlu gıdalardan uzak durulması gerektiğini söyledi. Yılmaz, özellikle yüksek tansiyon hastalarının ramazanda mümkün olduğunca tuzsuz gıdalar tüketmesi gerektiğini belirterek, aşırı tuz tüketiminin yüksek tansiyonu tetikleyen bir unsur olduğuna da dikkat çekti. Böbrekleri tehdit eden yüksek tansiyonun aynı zamanda kalp yetmezliği, kalp krizi ve inme gibi ciddi sorunlara neden olduğuna işaret eden Yılmaz, kronik rahatsızlığı olanların gün içinde sağlık sorunlarını önlemek adına mutlaka sahur yapması gerektiğini belirtti. Yılmaz, "Biz hastalarımıza özellikle böbrek, kalp yetmezliği, akciğer ve diyabet hastalarımızın ramazan ayında çok dikkatli olmalarını istiyoruz. Bu hastalarımızın sıvı alımı çok önemlidir. Bu hastalarımız, sıvı almadıkları takdirde özellikle böbrek yetmezliği hastası olanlar, diyabet hastaları da şeker komasına girme olasılıkları yükselmektedir." dedi.
“Tuz alımının azaltılmasını tavsiye etmekteyiz”
Ramazan ayında uzun süreli aç ve susuz kalmaya bağlı olarak metabolizmada çok büyük değişikliklerin olduğunu dile getiren Yılmaz, "Bundan dolayı biz, hastalarımıza daha sağlıklı beslenmelerinin çok önemli olduğunu söylemekteyiz. Özellikle bol sıvı almaları, bol miktarda karbonhidrat almaları ve bol protein almalarını öneriyoruz. Yumurta, reçel yoğurt gibi gıdalara daha dikkat etmeleri gerekiyor. Özellikle de kalp yetmezliği olan hastalarda tuz alımının azaltılmasını tavsiye etmekteyiz ve böbrek yetmezliği olan hastaların da özellikle sıvı alımının daha fazla olması gerekmektedir. Çünkü üretkatrin değerleri buna bağlı olarak yükselmekte, böbrek fonksiyonları daha da bozulmaktadır." ifadelerini kullandı.
“Sıvı tüketimi önemlidir”
Diyabet hastalarında da aynı şekilde sıvı alımının çok önemli olduğunu ifade eden Yılmaz, "Özellikle insülin kullanan hastaların daha dikkatli olmaları gerekmektedir. Bu hastalarımızın insülin dozlarını hekimlerine danışarak uzun etkili insülinler, insülin dozlarını azaltarak devam etmeleri gerekmektedir. Aynı şekilde kalp yetmezliği hastalığı olanların aynı şekilde sıvı alımına çok dikkat etmelidirler. İftarda bir anda özellikle abur cubur tüketilmemelidir. Daha çok sıvı gıdalarla, çorba ile veya çay ile iftarlarını açmaları daha uygun. Ağır yemekler yemeden, öğünleri kademeli olarak yemek yemelerini öneriyoruz. İftarda bir anda hızlı bir şekilde yemek yenilmemelidir. Kalp yetmezliği olan ve diyabet hastaların da bunlar daha riskli olmaktadır. Hastalarımızın bu konulara dikkat etmelerini istiyoruz." diye konuştu.
“Sahurda lifli yiyecekleri öneriyoruz”
Sahur ve iftarda beslenme patenlerine dikkat etmek gerektiğini dile getiren Yılmaz, "Özellikle sahurda lifli yiyecekleri öneriyoruz. Yani birkaç tane hurma, patates gibi sindirimi kolay olan haşlanmış patates ve haşlanmış yağsız eti gibi gıdaları öneriyoruz. Çünkü gün boyu uzun bir süre gıda almayacakları için aldıkları gıdaların kalori değerlerinin yüksek olmasını tavsiye ediyoruz." şeklinde konuştu. Ramazan ayında yapılan en büyük yanlışlardan birinin de asitli içecek tüketimi olduğunu ifade eden Yılmaz, uzun süre mide boş kaldıktan sonra midenin direk asitli içeceklerle temas etmesinin ise mide rahatsızlıklarına neden olabileceğini belirtti. Yılmaz, diğer aylarda olduğu gibi ramazan ayında da hem kronik hastalıkları olanların hem de sağlıklı bireylerin asitli içeceklerden uzak durmasını önerdiklerini ve en güzel içeceğin su olduğunu söyledi.
“Sahur yemeği çok önemlidir”
Kronik hastalıkları bulunanların bol sıvı tüketiminin yanında özellikle sahurda beslenmelerine dikkat etmeleri gerektiğini belirten Yılmaz, şunları söyledi:
"Diyabet, böbrek ve kalp yetmezliği olan bu hastalarımızın sahurda beslenmelerine çok daha dikkat etmeleri lazım. Özellikle de diyabet hastalarımızın daha dikkat etmeleri lazım. Çünkü gün içerisinde şekerlerinin düşme ve yükselme riski vardır. Çünkü oruçlu iken ilaç kullanamayacaklardır. Bu hastalarımız, hekimlerine danışarak diyet önerilerini hekimlerinden almaları, insülin dozlarını ona göre ayarlamaları gerekmektedir. Aynı şekilde böbrek hastalığı olanlar için de bu durum geçerlidir. Böbrek fonksiyonları bozuk olan insanlar sahurda mutlaka bol sıvı almaları gerekmekte. Çünkü 15-16 saat sıvı almayacaklar için böbrek fonksiyonları buna bağlı olarak bozulacaktır. Özellikle böbrek hastalarının da fazla protein almalarını önermemekteyiz. Daha çok karbonhidrat ağırlıklı beslenmelerini öneriyoruz." Ağırlıklı olarak sebze yemeklerinin daha kolay sindirilebileceği için iftarda uzun süre aç kalan mideye daha iyi geleceğinin altını çizen Yılmaz, bu yemeklerin haşlama ve az yağlı olmalarına dikkat edilmesi gerektiğini belirterek, iftardan sonra mutlaka yürüyüş yapılması gerektiğini de sözlerine ekledi. (İLKHA)