Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde bulunan 7 katlı bir bina yıkılma tehlikesi taşıdığından dolayı boşaltma kararı alındı. Yıkılma tehlikesi yaşanan bina sakinleri, “Biz burada mağduruz, Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü belediye tarafından binanın boşaltılmasını istiyor. Bizimde boşaltma ve kiraya girecek gücümüz yok” dedi. Konuyla ilgili açıklama yapan İMO Diyarbakır Şube Başkanı Nihat Noyan ise, yetkililere önlem alma çağrısında bulundu
Rıdvan KÖSEN
Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi 5 Nisan Mahallesi 691. Sokakta bulunan bir bina yıkılma tehlikesi oluşturduğundan dolayı Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünce boşaltılma kararı alındı. 7 Kat 35 daireden oluşan Dilan Apartmanı kolonlarında oluşan hasardan dolayı bina girişine “Bu binaya girilmesi tehlikeli ve yasaktır” tabelası asıldı.
“Gerekli önlemler derhal alınmalı”
Konuya ilişkin şube binasında basın toplantısı düzenleyen İnşaat Mühendisler Odası (İMA) Diyarbakır Şube Başkanı Nihat Noyan, ikinci bir Kartal vakası yaşanmadan önlemin alınması gerektiğini vurguladı. Noyan, “Diyarbakır'ın Bağlar ilçesi 5 Nisan Mahallesi 691. Sokakta bulunan Dilan Apartmanında Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün 22 Şubat 2019 tarihinde hasarlı olduğuna dair raporuna istinaden bina girişine tabela asılarak bu binanın tehlike arz ettiği belirtilmiştir. İMO Diyarbakır Şube olarak durumu tespiti ile ilgili yerinde yaptığımız inceleme, üç başlık altında değerlendirilmiştir. Kolan kesitiyle ilgili hasar, beton ezilmesi sonucu kolonların taşıma güçlerinden kaynaklı hasarlar, sonradan eklenen kiriş ve kolonlar şeklinde inceleme yapılmış. Orta bölgedeki kolonlarda meydana gelen ani hasar nedeniyle oluşan yapısal hasarlar tespit edilmiştir” dedi.
“Can ve mal güvenliği tehdit etmektedir”
“Beton dayanımının düşük olması, donatı düzenleme esaslarına uyulmaması, kolon ebatlarının mevcut yükü karşılayamamasından dolayı bir kolonun betonunda ezilme tespit edilmiş diğer üç kolonda ise çatlaklar meydana geldiği tespit edilmiştir” Noyan, “Kirişlerde de yer yer çatlaklar meydana geldiği gözlemlenmiştir. Bu ön inceleme sonucunda yapının taşıma gücü yitirdiği tarafımızca değerlendirilmiştir. Yapı mevcut haliyle can ve mal güvenliği tehdit etmektedir. Bundan dolayı yapının acilen boşaltılması ve çevre güvenliğinin alınması gerekmektedir. İlgili kurumlara çağrımızdır, ikinci bir Kartal vakası yaşanmadan görevlerini yapmaya davet ediyoruz. TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası olarak bu işin takipçisi olacağımızı belirtiyoruz” diye konuştu.
“İmar affı yıkımlara yol açacak”
İmar Affı'na da değinen Noyan, sağlıklı kentleşmenin ve güvenli yapılaşmanın birinci derecede sorumlusu olan iktidarın, mülkiyet, yapı grubu ve yapı sınıfı gibi idari ve teknik konuları mal sahibinin beyanına bağlayan tasarı ile bilimi, tekniği ve uygulayıcıları olan mühendis, mimar ve şehir planlama mesleklerini işlevsiz kıldığına işaret etti. İmar Affı'nın vatandaşın can ve mal güvenliğini yok saydığını ve beraberinde ciddi riskler taşıdığını savunan Noyan, affın uzun sürede yıkımlara yol açacağını iddia etti.
“Bina sakinleri tehlikenin farkında değil”
Söz konusu bina sakinlerinin tehlikenin farkında olmadığını dile getiren İMO Yönetim Kurulu Üyesi Sevdet Acar ise “Binanın bulunduğu bölgeye bakarsak bölgenin sosyolojik ve ekonomik açıdan standartların altında kalan bir bölge olduğunu görüyoruz. Bölge, 80'li 90'lı yıllarda köylerden kentlere göç sonucunda şu anki halini almış bir bölge. O zaman ki yoğun göç ile beraber mühendislik hizmeti almakzsın inşa edilen yapılar bu yapıların deprem yönetmeliğine uygunluğu tartışılır. Ki zaten çoğu yapının projesi yok ve çoğu yapı da bir kat yapılıp sonradan kaçak olarak üzerine yeniden katlar çıkılmış binalar. Burada yaşayan insanların da gidip yerleşecek başka yerleri yok ya da buna alım güçleri yok. Mevcut kentsel dönüşüm projeleri de bu insanları kapsamayan projeler olduğu için çoğunlukla bu tarz binalar tehlike arz etmesine rağmen insanlar buralarda yaşamaya devam ediyor. Bu çaresiz insanlara bir yol gösterildiği takdirde bu tarz ihbarlarla gerekli mercilere başvurabilirler. İmar barışı ile ilgili mühendislik hizmeti almaksızın tamamen görsel bir planlamayla yapı kaydı alınan yapılar her ne kadar vatandaşı mağdur etmemek için yapılan bir uygulama olarak görünse de aslında uzun vadede büyük bir faciaya sebep olacak bir uygulamadır. Bundan dolayı bu uygulamanın yapım aşamasında Teknik bir destek alınması gerektiğini düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
“Terör zararı kapsamına alınsın”
İHA’ya konuşan yıkılma tehlikesi yaşanan bina sakinlerinden Veli Mahtiyar ise, binayı boşaltacak güçlerinin olmadığını belirtti. Mahtiyar, “Biz burada mağduruz, Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü belediye tarafından binanın boşaltılmasını istiyor. Bizimde boşaltma ve kiraya girecek gücümüz yok. 6 Kasım 2016’da Polis Okulunda gerçekleşen patlamada binamız büyük bir hasar görmüş. O hasar zamanından bu yana hiç bodruma inmedik, hasar tespitinde de bulunmadık. Biz istiyoruz ki devlet bize sahip çıksın bu mağduriyetimizi dile getirsin. Terör zararı kapsamına alınmasını istiyoruz. Burada çaresiz kaldık” dedi.