Kayıp yakınları Diyarbakır ve Batman’daki eylemlerinde kaybedilen yakınlarının akıbetini sormaya devam etti. Aileler, “Kayıp hikayeleri kurgu değil, yaşanmış gerçek olaylardır. Burası hakikat meydanıdır” diyerek, faillerin yargı önüne çıkarılmasını istedi
DİYARBAKIR YENİGÜN - Kayıp yakınları ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi yöneticileri, 577’incisi haftasına oluşan “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” eylemin için yine dernek binası önünde bir araya geldi. Kayıpların fotoğrafının taşındığı eyleme sivil toplum örgütü temsilcileri de katıldı. Polisin yoğun güvenlik önlemleri aldığı eylemde konuşan İHD Kayıp Komisyonu üyesi Hasan Yalçın, kayıpların bulunması talebinin 577 haftadır yerine getirilmediğini iade etti.
‘TALEBİMİZ NET, KAYIPLARIMIZI BULUN’
Kayıpların bulunası ve faillerinin yargılanması için ne siyasi iktidarın ne de yargının üzerine düşen görevi yerine getirmediğini savunan Yalçın, “Talebimiz açık ve nettir. Kayıp yakınları her hafta buraya gelerek kayıplarının bulunmasını ve bu hasretin giderilmesi talebinde bulunuyor. Kayıplarının mezarının bulunmasını istiyorlar. Siyasi iktidara ve yargı makamlarına çağrıda bulunuyoruz. Kayıplarımızı bulun ve failleri yargı önüne çıkarın” dedi.
‘ADİL VE BAĞIMSIZ YARGI İŞLEMİYOR’
“Türkiye ve bölgede 1990’lı yıllarda yaşanan zorla kaybedilmelere dair ‘cezasızlık’ politikasından vazgeçilmesini” isteyen Yalçın, zorla kaybedilenlerin soruşturma dosyalarının batı illerine nakledilmesinin amacının kamuoyu desteğinin kesilmesi olduğunu iddia etti. Yalçın, devam eden yargılamalarda birçok tanık ve somut delile rağmen sanıkların beraat ettiğine işaret ederek, “Bunu Yavuz Ertürk, Musa Çitil ve Cemal Temizyüz dosyalarındaki beraat kararlarında gördük. Adil ve bağımsız bir yargının işlediğine dair şüphelerimiz var” diye konuştu.
‘HEPSİ SİSTEMLİ VE PLANLI’
Birleşmiş Milletler’in ‘Kişilerin Zorla Kaybedilmeden Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşmesini hatırlatan Yalçın, “Sözleşmeye göre, zorla kaybedilmeler insanlığa karşı işlenmiş suçlar kapsamındadır. Zaman aşımı asla işlememektedir. 90’lı yıllarda yaşananlar zorla kaybedilme vakıalarıdır ve insanlığa karışı işlenmiş suçlardır. Bunların hepsi sistemli ve planlı yapıldı” ifadelerini kullandı.
‘KAYIP HİKAYELERİ KURGU DEĞİL’
“Burası hakikat meydanıdır” diyerek devam eden Yalçın, sözlerini şöyle noktaladı: “Talebimiz nettir. Kayıp hikayeleri kurgu değil, yaşanmış gerçek olaylardır. Kayıp yakınları burada çocuklarını istiyorlar.”
KAYIP CÜNEYT AYDINLAR’IN AKIBETİ SORULDU
Yapılan açıklamanın ardından 20 Şubat 1994’te İstanbul Üniversitesi 3’üncü sınıf öğrencisiyken TEM Şube ekipleri tarafından gözaltına alınan ve bir daha kendisinden haber alınamayan Cüneyt Aydınlar’ın kaybedilme öyküsünü teyzesi Nuray Barçin paylaştı. Okunan metnin ardından kayıp yakınları 5 dakikalık oturma eylemi yaptı.
‘CAN VE KAYA’NIN FAİLLERİ BULUNSUN’
Batman'daki kayıp yakınları ise, 483'üncü kez İHD Şubesi öncülüğünde bir araya gelerek kayıpların akıbetini sordu. "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" yazılı pankartın açıldığı ve kayıpların fotoğraflarının taşındığı eylemde konuşan İHD Şube Yöneticilerinden Fahrettin Asutay, zorla kaybedilen yüzlerce kişi için açılan soruşturma dosyalarında bir yol kat edilmediğine dikkat çekti. Asutay, 21 Şubat 1993’te Elazığ’da JİTEM elemanlarınca kaçırılıp cenazeleri bir hafta sonra bulunan İHD Şube Başkanı Av. Metin Can ve İHD üyesi Dr. Hasan Kaya'nın faillerini sordu. Asutay, "27 yıl önce kaybedilen ve katledilen Av. Metin Can’ımız ve Dr. Hasan Kaya’mızın katledilmesinden sorumlu olanların bulunması için mücadele ediyoruz ve etmeye devam edeceğiz. Bu mücadele aynı zamanda cezasızlık politikası ve uygulamasına karşı bir mücadeledir. Bu mücadele, insan haklarının korunması ve geliştirilmesi mücadelesidir. Arkadaşlarımızın anılarını insan haklarını koruma, gerçekleştirme ve geliştirme mücadelemizde yaşatacağız. Anıları önünde saygıyla eğiliyoruz" dedi. Asutay'ın konuşmasının ardından 5 dakikalık oturma eylemi yapıldı. (MA)