Rosa Kadın Derneği’nin ev içi temizlik emekçisi kadınlarla yaptığı ankete göre, koronavirüs salgını nedeniyle işe gidemeyen kadınların yaşadıkları en temel sorunların başında yüzde 96’lık bir oranla ekonomi geliyor
DİYARBAKIR YENİGÜN - Rosa Kadın Derneği, pandemi sürecinde, temizlik emekçisi kadınlar ile yaptığı anket sonucunu raporlaştırdı. Diyarbakır’ın merkez Sur, Bağlar, Kayapınar ve Yenişehir ilçelerini kapsayan anket 16 sorudan oluşurken, ankete toplam 76 kadın katıldı. Anket formu, yaklaşık 50 kadının referansı ile gündelik ev işlerinde çalışan 76 kadına, 25 kadın telefon aracılığı ile ulaştı. 4 ilçeden ankete katılan kadınların çoğunluğu Bağlar ilçesinde ikamet ederken, ankete katılım sağlayanların yaş aralığı ise 18-64 yaş arasında değişiyor. Katılımın sıklık gösterdiği yaş aralığı 36-49 olurken, katılımcıların yüzde 74’ü evli kadınlardan oluştu.
En çok evli olanlar çalışıyor
Çalışmaya katılan 76 kişinin yüzde 49’u 36-49 yaş aralığında bulunurken, yüzde 21’i 18-28 yaş aralığında; yüzde 20’si 29-35 yaş aralığında ve yüzde 10’u 50-64 yaş aralığında bulunduğu kaydedildi. Katılımcıların yaş grafiğine bakıldığında; ev içi işlerde en fazla yer alan aralık 36-49 yaş aralığı olarak belirtildi. Katılımcıların ikamet ettikleri adreslere bakıldığında, yüzde 55’inin Bağlar ilçesinde oturduğu; yüzde 24’ünün Kayapınar; yüzde 16’nın Yenişehir ve yüzde 5’inin Sur ilçesinde oturduğunun görüldüğü ankette, katılımcıların yüzde 74’ünün evli olduğu, bunların yüzde 5’inin ise imam nikahının olduğu; yüzde 18’in bekar; yüzde 8’inin ise eşi vefat etmiş ya da boşanmış olduğu görüldü. Kadınların eğitim durumunu gösteren tabloya göre, çalışan kadınların yüzde 34’ünün okur-yazar olmadığı, yüzde 28’inin ilkokul mezunu olduğu, yüzde 18’inin okur-yazar olduğu, yüzde 17’sinin ise ortaokul mezunu olduğu ve yüzde 3’ünün lise mezunu olduğu kaydedildi.
Yüzde 18’i kiracı
Raporda, kadınların yüzde 33’ü, konutun kendilerine ait olduğunu, yüzde 18’i ise apartman dairesinde kiracı olduğunu, gecekonduda oturduğunu belirten katılımcıların yüzde 9’u konutun kendilerine ait olduğunu, yüzde 24’ü ise kiracı olduğunu söyledi. Müstakil evlerde oturduğunu belirten katılımcıların ise yüzde 9’u evin kendilerine ait olduğunu, yüzde 7’si ise kirada oturduğunu belirtti. Katılımcıların yüzde 58’inin 3-5 kişilik ailelerde, yüzde 38’inin 6-9 kişilik ailelerde ve yüzde 4’ü ise 1-2 kişilik hanelerde yaşadıkları görüldü.
Yüzde 64’ü çocukları için çalışıyor
Katılımcıların yüzde 64’ü ilk ve ortaokulda okuyan çocuklarına; yüzde 26’sı ebeveynlerine; yüzde 9’u üniversitede okuyan çocuklarına; yüzde 3’ü eşine ve yüzde 1’i engelli çocuklarına bakmakla yükümlü olduklarını belirtti. Katılımcıların yüzde 76’sı herhangi bir şirketle çalışmadığını, referanslar üzerinden iş yaptığını; yüzde 13’ü hem bireysel hem de şirkete bağlı çalıştığını; yüzde 11’i ise sadece şirket bünyesinde çalıştığını belirtti. Yüzde 58’i iş buldukça çalıştığını; yüzde 29’u günlük çalıştığını; yüzde 8’i aylık çalıştığını; yüzde 5’i ise haftalık çalıştığını belirtti.
Tümü sigortasız çalışıyor
Katılımcıların tamamı kendilerine ait sağlık sigortalarının olmadığı, ancak yüzde 82’isinin eşleri ve ebeveynlerinin sağlık sigortalarından yararlandıkları dikkat çekti. “Sağlık güvenceniz var mı?” sorusuna “Evet” diyen 62 katılımcının yararlandıkları sağlık sigortalarının yüzde 66’sının yeşil kart, yüzde 29’u SSK; yüzde 3’ü Bağ-Kur ve yüzde 2’si emekli sandığına bağlı olduğu görüldü.
Yüzde 13’ü ücretsiz izne ayrıldı
Raporda, katılımcıların yüzde 48’i kendilerinden başka ev ekonomisine katkı sağlayan kimsenin olmadığını; yüzde 29’u günübirlik işlerde iş bulurlarsa çalıştıklarını; yüzde 13’ü yaşanan salgın nedeniyle ücretsiz izne ayrıldıklarını; yüzde 9’u ise hala çalışmaya devam ettiklerini söyledi. “Her hangi bir kurumdan yardım alıyor musunuz?” sorusuna yüzde 75’i “Hayır” cevabını verirken, yüzde 16’sı eğitim desteği, yüzde 4’ü engelli bakım yardımı, yüzde 3’ü ise yaşlılık aylığı (Ebeveynlerinin) aldığını söyledi.
Ev içi şiddet arttı
Katılımcılar, koronavirüs salgını nedeniyle kimsenin işe çağırmadığını, dolayısıyla evde geçirdikleri süre içinde yaşadıkları en temel sorunun yüzde 96’lık bir oranla ekonomik sorunlar olduğunu kaydederken, yüzde 39’u çocuğunun eğitim sürecinin aksadığını; yüzde 11’i ise ev içi şiddetin arttığını belirtti. Salgın nedeniyle en fazla ekonomik sorunlar yaşayan yaş aralığı 36-49 iken, geçim sıkıntısını en az yaşayan yüzde 11’lik bir oranla 50-64 yaş aralığı olduğu belirtildi. Eşler arası ya da ev içi şiddetin en fazla yaşandığı yaş aralığına bakıldığında yüzde 50 ile 29-35 yaş grubu görülürken, ev içi şiddetin hiç yaşanmadığı grup ise 50-64 yaş aralığı olarak dile getirildi. Çocukların eğitim sürecinde aksamaların yaşandığını en fazla belirten yaş aralığı yüzde 55 ile 36-49 yaş aralığı olarak kaydedildi. Ev içi şiddetin arttığını belirten katılımcıların yüzde 25'i apartman dairesinde kiracı ve yine yüzde 25'i ise müstakil konutta kiracı olduklarını belirtti. Müstakil konutta kendilerine ait konutlarda yaşayan katılımcılarımız ise ev içi şiddetin yaşanmadığını ifade etti.
Yeniden çalışacaklar
Kadınların yüzde 38'i bu süreçte en fazla yaşadıkları sorunun, çocukların eğitim sürecinde yaşanan aksamalar olduğunu belirtirken, katılımcıların tamamı süreç normale dönünce yeniden çalışacağını belirtti. Ev işlerinde çalışan kadınların birçoğu salgına rağmen işe çağırırlarsa gideceklerini söylerken, gündelik ev içi çalışan emekçiler arasından sadece birinin işverenin, salgın süresince maaşını vermeye devam edeceğinin belirtildiği kaydedildi. (Haber Merkezi)