Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, kaybolmaya yüz tutan hasır örmeciliği sanatını yeniden canlandırmak için bir kurs açtı. Kursun adı sepet örücülüğü kursu olsa da, kursiyerler birçok ürünü yapmayı öğreniyor. Bir ay sürecek kursu başarıyla tamamlayanlara ise Milli Eğitim Bakanlığı onaylı sertifika verilecek.
VİDEOYU İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ
Mahmut BOZARSLAN / Yenigün Özel
DİYARBAKIR YENİGÜN - Hasırdan yapılma sepet, tabak, minder… Bir zamanlar Anadolu’daki her evde bulunan bu hasır malzemeler de, teknolojiye yenik düştü. Su kenarlarından toplanan kamışlar, buğday sapları, ağaç dalları gibi malzemelerden üretilen hasır ürünlerin yapan ustaların sayısı gün geçtikçe azalıyor. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, kaybolmaya yüz tutan bu sanatı yeniden canlandırmak için bir kurs açtı. Kursun adı sepet örücülüğü kursu olsa da, kursiyerler birçok ürünü yapmayı öğreniyor. 12 kişiyle başlayan kursa ilgi gün geçtikçe arttı. Özellikle okulların şubat tatilini fırsat bilen öğretmenler de, hasır örmeciliğini öğrenmek üzere kursa başladı.
“Yaygınlaştırılmasını istiyorum”
Usta öğretici Akife Çiftçi, kursiyerlere önce kamışların nasıl örüldüğünü öğretiyor. Örmeyi öğrenen kursiyerler daha sonra çeşit çeşit ürünler yapmaya başlıyor. Kimisi sepet, kimisi duvar süsü, kimisi masa sandalye üretiyor. Kursiyerlerden Semiha Duran’ın asıl mesleği öğretmenlik. Ancak Duran’ın kurstan sonrası için planları var. Yenigün’ün sorularını yanıtlayan Duran, “İlk başta hobi olarak başladım ama şimdi çok güzel bir uğraş olduğunu düşünüyorum. Başka bir kursta denk gelmedim ilk defa burada denk geldim. Bunun yaygınlaştırılmasını istiyorum. Bununla ilgili projelerim de var. Bunları hayata geçirmek istiyorum. Bu her kesime hitap edebilecek bir uğraş. Sanatsal ve insan psikolojisini ilgilendiren yönleri de var” dedi. Kursa sadece kadınlar ilgi göstermiyor. Kursun erkek öğrencilerinden Hasan Birsin de öğretmen. Yenigün’e konuşan Birsin, öğrendiklerini çevresiyle paylaşacağını belirterek, “Beklentim bu hasır işletmeciliğini öğrenmek, öğrendikten sonra kendi çocuklarımızla, ailemiz ve çevremizle bu bilgileri paylaşabilirsek, Anadolu ve yerel kültürümüzde yer edinmiş bir sanatı yaşatırız” şeklinde konuştu.
“Birçok kişi için gelir kapısı olabilir”
Usta öğretici Akife Çiftçi önce kendisi öğretti şimdi ise usta yetiştiriyor. Bu sanatın birçok kişi için gelir kapısı olabileceğini savunan Çiftçi, hedefinin bu sanatın üniversitelerde ders olarak okutulması olduğunu söyledi. Diyarbakır Yenigün Gazetesine konuşan Çiftçi,”Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinin projesinden sonra Yenişehir Halk Eğitim Merkezinde 4-5 ay çalıştım. Şimdi de Bağlar ile çalışıyorum. O kadar çok istek var ki, nereye yetişeceğimi bilmiyorum. Tek kişi olmuyor benim hedefim, yeni ustalar yetiştirebilmek dezavantajlı gruplara iş alanları açabilmek ve sosyal hayata hazırlayabilmek. Aldıkları belge ile yaygın çıraklık, çıraklık ve kalfalığı aldıktan sonra, hemen başlayabilirler. Usta olmadığından dolayı burada o beceriyi kazanan kişilerin hemen başlamaları gerekir. Ben de yıllarca bu alanda çalıştım, aileme, çocuklarıma destek olabildim. Onlara da yararlı olabilmek adına ve bu sanatı yaşatmak adına çalışmalarıma devam edeceğim. Hedefim üniversitelerde dal haline getirebilmek” ifadelerini kullandı. Bir ay sürecek kursu başarıyla tamamlayanlara Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) onaylı sertifika verilecek.