Mevsim geçişlerindeki ısı değişimlerinden dolayı bağışıklık sisteminin zayıflamasıyla oluşan grip hastalığından korunmanın en etkili yolun aşı olmaktan geçtiğini belirten uzmanlar, grip aşısının önemine vurgu yaptı
DİYARBAKIR YENİGÜN - Batman Bölge Devlet Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Fethiye Akgül, önemsenmediği takdirde kişilerin ölümüne bile neden olabilen grip ve grip aşısıyla ilgili önemli bilgiler verdi. Grip mevsiminin başladığı bu aylarda toplumun ciddi bir bölümünü etkileyen grip hastalığıyla ilgili uyarılarda bulunan Akgül, tedavisiyle ilgili yapılması gerekenlere değindi. Özellikle merak edilen grip aşısıyla ilgili de konuşan Akgül, risk grubundaki kişiler dışında grip aşısını 6 aydan büyük tüm herkese önerdiklerini söyledi.
‘Grip her yıl dünyada 250-500 bin kişinin ölümüne neden olmakta’
Gribin, her yıl dünyada yaklaşık 3-5 milyon kişiyi etkileyen, 250-500 bin kişinin ölümüne neden olan influenza virüsünün yol açtığı bir enfeksiyon hastalığı olduğunu aktaran Akgül, "Grip salgınında ise hastalığa yol açan influenza virüsünün yapısı kolaylıkla değişebilmektedir. Bu da virüsün bağışıklık sistemimizden kaçabilmesine neden olur. Küçük yapısal değişiklikler bizim hastalığa her yıl yakalanmamıza neden olmaktadır. Her yıl 10-30 yılda bir ortaya çıkan büyük yapısal değişiklikler ise pandemi dediğimiz tüm dünyayı etkileyen büyük salgınlara yol açar. Tarihteki bilinen en büyük grip salgınlardan birisi Birinci Dünya Savaşı sırasında yaşanan ve savaşın kendisinden daha fazla ölüme yol açan 1918 'İspanyol Gribi'dir. En son pandemi ise 2009 yılında Meksika'dan başlayıp dünyaya yayılan H1N1 domuz gribi virüsü ile yaşanmıştır." dedi.
Grip nasıl bulaşır, bunu nasıl engelleriz?
Grip virüsünün damlacık yoluyla bulaştığına dikkat çeken Akgül, "Öksürüp hapşıran kişi, virüs içeren çok sayıda damlacığı etrafa yayar. Bu damlacıkların ağız, burun ya da gözlerimize ulaşması ile hastalık bulaşır. Bu nedenle gripli kişi el hijyenine mutlaka dikkat etmesi gerekiyor. Elini sık sık yıkaması lazım. Virüsü etrafa yaymamak için öksürüp hapşırırken ağzını bir mendille, mendil bulamıyorsa kolları ile kapatmalıdır. Ellere hapşırmak en tehlikeli olanıdır. Ellere bulaşan virüs buradan dokunulan her yere yayılır. Gribin toplumda yayılmaması için virüsün en çok saçıldığı hastalığın ilk günlerinde okula, işe gidilmeyip evde istirahat edilmelidir. Ev halkını korumak için eller sık sık yıkanmalı, oda havalandırılmalıdır. Özellikle yakınında hastalığın ağır seyretme riski olan kişiler varsa hasta kişinin maske takması yararlı olacaktır." diye konuştu.
‘Gripten en etkili korunma yolu aşıdır’
Gribe yakalanmamak için sık el temizliği, sağlıklı beslenme, mevsime göre giyinme gibi kişisel önlemlerin yanı sıra özellikle risk altındaki kişiler için en etkili korunma yolunun aşı olduğuna işaret eden Akgül, konuşmasına şöyle devam etti:
“Peki, grip aşısını ne zaman yapmalıyız? Grip her yıl ekim ayında başlayarak aralık ayında artıp nisan, mayıs aylarını kapsayan dönemde sık görülmektedir. Bu nedenle grip aşısının her yıl ekim ayında yaptırılması gerekmektedir. Ancak risk grubundaki kişiler daha önce yaptırmadılarsa şubat ayına kadar aşıyı yaptırabilirler. Neden her yıl aşı olmak zorundayız? Girip hastalığının geçirilmesiyle veya aşılama ile oluşan bağışıklık, virüsün yapısında gerçekleşen sürekli değişiklikler nedeniyle kalıcı değildir. Aşılanan veya hastalığı geçiren bireyler bir sonraki grip mevsiminde hastalığa tekrar yakalanabilir. Ayrıca virüsün yapısı değiştiği için takip verilerinden elde edilen bilgilere göre aşı içeriği her yıl yenilenmektedir. Bu nedenle mevsimsel gripten korunmak için her yıl aşı olunması gerekir.”
‘Aşıyız öneriyoruz’
Grip aşısının 6 aydan büyük tüm herkese önerildiğini vurgulayan Akgül, "Ancak risk gruplarındaki kişiler ve bunların yakın temaslıları ve sağlık çalışanları grip aşısının öncelikle yapılması gereken gruplardır. Bunlar; gebeler, 6-59 ay arası çocuklar ile 50 yaş üstü yetişkinler, kronik akciğer hastalığı, diyabet, metabolik hastalıklar, kalp hastalığı, kronik karaciğer ve böbrek hastalığı gibi kronik hastalığı olanlar, bağışıklığı baskılanmış hastalar, 6 ay-18 yaş arasında olup uzun süreli aspirin tedavisi kullananlar, obez kişiler ve sağlık çalışanlarıdır. Bunlara biz aşıları öneriyoruz." ifadelerini kullandı.
Aşıyı kimler yapmamalı?
Sadece yumurta alerjisi olanlara veya aşıya, aşı içeriğindeki maddelere karşı daha önce ciddi alerjisi gelişmiş olanlara grip aşısının yapılmaması gerektiğinin altını çizen Akgül, şunları söyledi: “Bunların dışında herkese öneriyoruz. Grip aşısının ciddi yan etki yapma olasılığı diğer aşılardan farksızdır. Aşının erişkinlerde görülen en sık yan etkisi enjeksiyon yerinde ağrı ve hassasiyettir. Bu şikayetler de bir veya iki gün içerisinde geçmektedir.”
‘Aşı felç yapmaz, kısırlığa neden olmaz’
"Aşı felç yapmaz, kısırlığa neden olmaz" diyen Akgül, "Gebelerde de güvenle yapılabilmektedir. Genel olarak; 65 yaş ve üstü kişiler, yaşlı bakımevi ve huzurevinde kalanlar, gebeliğinin 2'nci veya 3'üncü ayında olanlar, astım dahil kronik akciğer ve kalp-damar sistemi hastalığı olanlar, diyabet dahil herhangi bir kronik metabolik hastalığı bulunanlar, kronik böbrek yetmezliği olanlar, kan hastalığı olanlar, bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaç kullanan kişilerin mutlaka grip mevsiminden önce herhangi bir doktora başvurup reçetelerini yazdırmalarını istiyoruz. Reçeteler yapıldığı takdirde eczanelerden ücretsiz alabilmektedirler." dedi. (İLKHA)