Dünyanın en iyi şefleri ve gastronomi yazarları, Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde düzenlenen “Gastroway” etkinliği kapsamında Diyarbakır’a gelerek tarihi mekanları gezere, kentin özel lezzetlerini dünyaya tanıttı
Ufuk TEKER
DİYARBAKIR YENİGÜN – Kültür ve Turizm Bakanlığının himayelerinde, Diyarbakır Valiliği il Kültür Müdürlüğü, Karacadağ Kalkınma Ajansı, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odasının katkıları ile düzenlenen gastronomik ve turistik seyahat organizasyonu olan ‘Gastroway’ Mezopotamya Gastronomi Turu, etkinliği kapsamında Dünyaca ünlü şefler, Diyarbakır’a geldi. Organizasyon kapsamında düzenlenen birçok etkinliğe katılan şefler, kentin tarihi mekanlarını gezdi. Diyarbakır’a özel lezzetleri tadarak dünyaya tanıtan şefler, Diyarbakır kadayıfını ile yemeklerine ise hayran kaldı.
Diyarbakır Kadayıfının yapım aşamaları incelendi
Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesinde üretim yapan Hacılevent Kadayıfçısını ziyaret eden ünlü şefler, Türk Patent ve Marka Kurumu’nca tescillenen Diyarbakır Kadayıfı hakkında bilgi aldı. 2010 yılında 1 Michelin yıldızı ve Gault Millau rehberinden 17 puana layık görülen şef Yoshizumi Nagaya, 2018 ve 2019 yıllarında 2 Michelin yıldıza sahip şef Andrea Aprea, Gastrocultura Mediterránea Akademisi’ne bağlı olarak dünyanın çeşitli lokasyonlarında gastronomi etkinliklerine akademisyen ve gastronomik danışman olarak katılım sağlayan şef Pere Planaguma, 2016’da İspanya’nın ‘En İyi Pasta Şefi’ seçilen ve henüz 29 yaşında 11 ulusal ödüle sahip olan şef Joana Artieda, Time Out Budapest, Vilagevo, Radiocafé gibi çeşitli mecralarda yazıları yayınlanan Andras Jokuti, Tayland’daki Guides Géo ve Avustralya’da yayınlanan Good Food gibi dünyanın farklı ülkelerinde yiyecek, gezi ve kültür yayınlarında İngilizce, Fransızca ve İtalyanca dillerinde yazılar yazan Vincent Vorajit Vichit Vadakan ile FoodinLife dergisi kurucusu ve Gastronomi Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Gökmen Sözen ‘den oluşan 21 kişilik heyet, Diyarbakır Kadayıfının yapım aşamaları ve üretimini yerinde inceledi.
Kaliteli malzeme belirliyor
Diyarbakır’ın eşsiz lezzetleri ile zengin tarihi ve kültürel değerlerini dünyanın en seçkin şefleri ile gastronomi yazarlarına tanıtmanın kendileri için gurur verici olduğunu anlatan Hacılevent Kadayıfçısı Yönetim Kurulu Başkanı Murat Altunhan Dünyaca Ünlü Şeflere bilgi verdi. Altunhan, daha önce sadece cevizli üretilen kadayıfın, deneyimli ustaların ellerinde artık 12 çeşit yapıldığını anlatarak, “Ürünlerimiz kentin yanı sıra ülke genelinden ve yurt dışından da yoğun talep görmektedir. Burada kullanılan malzemenin kalitesi özellikle kadayıfın lezzetini belirlemektedir” dedi. Dünyaca Ünlü Aşçılara üretilen tatlıları tattıran kadayıf Üretim Fabrika Müdürü Zekai Altunhan ise bu tür organizasyonların kentin tanıtımı için çok önemli olduğunu belirterek, “Kentimiz bu yönleriyle anılmalıdır. Bu organizasyonda emeği geçen tüm kurumlarımıza teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Türkiye dünyaya tanıtılacak
Daha sonra Kayapınar İlçesi’ndeki bir restorana geçen şefler, burada hazırlanan yöresel yemeklerin de tadına baktı. Gastromasa organizatörü Gökmen Sözen yaptıkları organizasyon sayesinde Türkiye’nin dünyaya tanıtılacağını söyledi. Sözen, “Buraya gelmemizin sebebi, dünyaca ünlü şefler ve yazarlar Türkiye’nin en değerli topraklarından biri olan Mezopotamya destinasyonlarından biri olan Gaziantep, Şanlıurfa, Mardin ve Diyarbakır’ı tanımaları fikirler vermeleri ve fikirler almaları son olarak da bunları tanıtmaları amaçlı buradayız. Biz burada tarih, doğa, yemek ve tarımsal ürünleri tadıyoruz, izliyoruz ve bunları dünyaya tanıtmak için misyon izliyoruz. Son durağımız Türkiye’nin Paris’i Diyarbakır onun için bende dünyaca ünlü şefleri getirdim. Buradaki lezzetleri tadacak ve tarihi yerleri gezecekler. Hem ülkelerine anlatacaklar hem de gıda ürünleri varsa ihracata destek olur mu diye bakacağız. Gastronomi yazarlarımızda var, bunlarda gördüklerini ve tattıklarını gazete ve dergilerinde yazıp Türkiye’yi tanıtacaklar” dedi.
“Meze ve patlıcan dolmasını çok beğendim”
Dünyanın en iyi et şeflerinden Brezilyalı Andre Lima De luca ise gezdikleri şehirlerde bütün yemek çeşitlerini çok beğendiğini fakat en çok sevdiği yemeğin meze ve patlıcan dolması olduğunu kaydetti. Luca, “Mezopotamya’ya gelmek ve buradaki tarihi, kültürü görmek bölgenin yemek gastronomisini tatmak benim için inanılmaz tecrübe oldu. Yemekle ilgili herkesin buraya gelmesini davet ediyorum ve herkesin kendine katkıda bulunacağı bir kültür var burada. Özellikle mezelere bayılıyorum, aynı zamanda tahin, yoğurt ve cevizli mezelerini ve patlıcan dolmasını çok beğendim. Seçmek çok zor çünkü hepsi çok güzeldi” diye konuştu.