Diyarbakır Sağlık Platformu, kentte 150’den fazla vatandaşın hastanelerde tedavilerinin devam ettiğini belirterek, 300’den fazla vatan daşın evlerinde karantinada olduğunu açıkladı
DİYARBAKIR YENİGÜN - Diyarbakır Sağlık Platformu, hızla yayılmaya devam eden Kovid-19 salgınına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Virüs nedeniyle şu ana kadar 150’den fazla vatan daşın hastanelerde tedavilerinin devam ettiğine dikkat çekilen açıklamada, 300’den fazla vatandaşın evlerinde karantinada olduğu ve 14 vatandaşın ise yaşamını yitirdiği bilgisi paylaşıldı.
Bilgi ağı oluşturuldu
10’dan fazla Sağlık çalışanının enfekte olduğu ve bir kısmının tedavileri halen sürdüğüne yer verilen açıklamada, halen birçok sağlık çalışanın tedbir amacıyla evlerinde karantinada olduğu belirtildi. Koronavirüs salgınına karşı kentin dinamikleriyle beraber bir bütün olarak mücadele edilmesi gerektiğine işaret edilen açıklamada, hastanelerin yoğunluğunun en asgari düzeye indirmek için covid-19 ile mücadelenin dört duvar dışına çıkarılması gerektiğine vurgu yapıldı. Diyarbakır Sağlık Platformu olarak Covid-19’un görüldüğü tarihten itibaren, temsilcilikler ve aktivistlerle ile beraber bilgi ağı oluşturulduğu kaydedilen açıklamada, hem toplum sağlığı hem de hastanelerde bulunan tüm sağlık emekçileri için olası risklerin asgari düzeye indirilmesi için çalışmalar yürütüldüğüne değinildi.
Yaşanan sorunlar
Sağlık emekçilerinin bütün dünyayı tehdit eden Covid-19 salgınına karşı verilen mücadelede en kritik noktada durduklarına işaret edilen açıklamada, hastanelerde gözlemlenen sorunlar ve çözüm önerileri şu şekilde sıralandı:
“* Sağlık emekçileri koruyucu ekipmanlara ulaşmada sıkıntılar yaşıyor.
* Hastanelerde Tiriyaj uygulamaları pandemik salgına uygun ve yeterli düzeyde değildir. Bu durum da bulaşın artmasına büyük katkı sunabilmektedir.
* Salgında en çok risk altında bulunan sağlık emekçilerine hala covid-19 testlerinin yapılmadığı öğrenilmiştir.
* Sağlık emekçileri yoğun iş saatlerinde çalışmakta, bilgilendirme ve eğitimlerin yeterli düzeyde olmamasından kaynaklı korku ve motivasyon düşüklüğünü beraberinde getirmektedir.
* Yemekhanelerin doluluk oranı bulaşın artmasında büyük risk taşımaktadır.
* Koruyucu ekipmanların kullanımı ile ilgili bilgi yetersizliği vardır.
* Bilgilendirmelerin yeterli düzeyde olmayışı hem bilgi kirliliğine sebep olmakta hem de ilgili kurumlara güvensizliği getirmektedir.
Öneriler
* Koruyucu ekipmanların tüm birimlere dağıtılması, gerekli durumlarda kullanılması için bilgilendirilmelerin yapılması,
* Triyajın hasta başvurularına göre uygulanması,
* Hasta ve personel girişlerinin ayrılması,
* Hastanelerin tüm birimlerinin riskli alan olarak ayrılması,
* Bulaşın en çok yayıldığı yerler hastanelerdir dolayısıyla tüm sağlık çalışanlarına ayrım gözetmeksizin periyodik olarak test yapılması,
* Yanıltıcı sonuçların engellenmesi büyük önem arz etmektedir, covid testlerinin işin ehli ve bu konuda eğitim almış kişilerce yapılması,
* Virüsün yayılımı tehdidine karşın sağlıkçı alımı hızlandırılması ve bu yönlü sağlık bakanlığı ile görüşmeler yapılması,
* İlimizde KHK ile ihraç olan 137 deneyimli sağlık emekçileri bulunmaktadır, bu sağlıkçıların sahadan uzak tutulmaması ve geri alımları ile ilgili çalışmalar ivedilikle başlatılması,
* Dünya ülkelerindeki örneklere bakıldığında yaygın test yapan ülkelerde bulaşın gerilediği ve can kayıplarının en aza indirildiği görülmektedir. Bunun için ülke genelinde olması gerektiği gibi ilimizde de test sayısının yaygınlaştırılması,
* Aile sağlığı merkezleri ciddi risk altındadır, buralarda da koruyucu ekipman ve gerekli önlemlerin biran önce başlatılması,
* Test birimlerinin hastaneler dışındaki yerlerde de yapılması için çalışmaların hızlandırılması,
* İlimizde kaç vaka olduğu, kaçının yoğun bakım ünitelerinde yattığı, kaçının taburcu olduğu vb bilgilerin şeffaf ve belirli periyodlarla halka sunumunun yapılarak güven sorununu ve karmaşanın giderilmesi,
* Kronik hastalığı olanlar ve engelli sağlık emekçilerinin biran önce idari izne çıkarılması,
* İleriki dönemlerde sağlık emekçilerinin evlerine gidememe olasılığına karşın, çalıştıkları kurumlara yakın misafirhaneler, otel, yurt vb. yerlerin konaklama (bulaşı da göz önünde bulundurarak her kişiye bir oda olacak şekilde) ve yemek ihtiyaçlarını gidermeye uygun bir şekilde düzenlenmesi, ulaşımın ticari taksi ya da özel servislerle yapılması,
* İşyerlerindeki yemekhanelerin kapatılarak çalışan tüm sağlık emekçilerinin yemeklerinin kapalı tabldotlarda birimlerinde servis yapılması,
* Olası salgın artışı için Covid kliniklerinin arttırılması,
* Hastanelerde oluşturulan kriz masalarında sendika temsilcilerinin katılımının sağlanması.”
‘Tahliyeler koşulsuz başlamalı’
Tutuklu ve hükümlülerin koşulları düşünüldüğünde, virüsün bulaşma riskinin en fazla cezaevlerinde olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Bu nedenle öncelikli olarak yaşlı, kronik hastalığı olan, çocuklarıyla birlikte mahpus olan Kadın tutuklu/hükümlülerin, ivedilikle koşulsuz olarak tahliyelerinin yapılması toplumsal barış ve halk sağlığı bakımından hayati önemde olacaktır. Bu süreçte Amed Sağlık Platformu olarak; hem emekçiler ile hem de toplumla birlikte toplumcu sendikacılık çerçevesinde mücadele hattını güçlendirip, anksiyeteyi asgari düzeye indirmek ve toplumun mücadele etmesini sağlamak için doğru bilginin günlük yalın bir dille paylaşılması ve Dünya Sağlık Örgütünün yöntemlerini göz ardı etmeyip bu süreçte kentin tüm dinamikleriyle üstesinden gelmek için mücadelemizi sürdüreceğiz” denildi. (Haber Merkezi)